Tabiat nitekim değişik canlılar ile dolu. Bu canlılardan bir tanesi de, muhtemelen elimizdeki gerçek bir ejderhaya en yakın canlılardan olan komodo ejderleri. Bu canlılar özünde kertenkele olmalarına karşın memelilerde daha çok görülen özellikleri de taşıyabiliyorlar.
Bilim kişileri, bu enteresan canlıların sırlarını açığa çıkarmak için yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Bu çalışmada, komodo ejderlerinin genleri incelendi. Komodo ejderinin genleri ile misal tiplerin genetik yapıları karşılaştırıldı, böylelikle bu canlıları kişisel kılan genetik farklar da ortaya çıktı. Araştırmanın sonuçları da Nature Ecology & Evolution mecmuasında yayımlandı.
Komodo ejderleri, büyük olmalarına karşın dikkat cazibeli formda süratli hareket ediyorlar. Soğukkanlı canlıların bu tıp atletik yeteneklere sahip olmaları pek de beklenen bir durum değil. Umumi olarak bu canlıların metabolizması yavaştır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta aerobik sözcüğüdür. Her ne kadar memleketimizde jimnastik ve kültür fizik hareketleri yapmaya aerobik yapmak denilse de biyolojide aerobik demek oksijen ile ilgili demektir. Araştırmacılar da komodo ejderlerinde mitokondriyi incelediler. Acilen her memlekette ‘hücrenin güç kaynağı’ olarak öğretilen mitokondri oksijeni ne kadar uygun işleyebiliyorsa o kadar çok kuvvet ortaya çıkıyor. Komodo ejderlerinin de en kıymetli farklılıkları bu organelde ortaya çıkıyor. Mitokondrideki farklılık, bu canlıya daha gelişmiş bir hareket kabiliyeti ve daha yüksek sürat sağlıyor.
Başkaca komodoların zehirli ısırıklarının da birbirlerine zarar vermeyecekleri hususî bir yapıda olduğu ortaya çıktı. Bu zehir, öbür canlılar için ölümcül olabilirken komodolara tesir etmiyor. Haliyle iki komodo, birbirleriyle çiftleşme partneri ya da ortam için arbede ederken hayatlarını riske etmemiş oluyor.