iltasyazilim
Yeni Üye
koç
Sen mi duruyor olacaksın ardında bu gizin
Beyaz bir duvarın önünde dikilen siyah bir dikkat çekici gibi
Sonsuzluğun rüzgarında titreşen bir gölge gibi sen
Ben mi duruyorum kendimle gerçeğin arasında
Dilini hatırlayamadığım sayfalardan oluşan bir kitap gibi ben
Mediha Gramos
boğa
Daha Sonra saygıyla toprağa oturdum
dayadım sırtımı duvara
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım
Toprak, güneş ve ben
Bahtiyarım
Nazım Hikmet
ikizler
İçimde bir merak
öyle bir merak oysa
ölümümden bir ay daha sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı
kabahat üstü yetişmek
Aziz Nesin
yengeç
Uzak hatıralar
yengeçler gibi
çıkıyorlar bir gün batımına
son güneşler son güneşler de düşüyor
bak
tüm metal dairelerinle sen çıkıyorsun yaşamıma…
Lale Müldür
Aslan
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,
bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve yaşam, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol Behramoğlu
başak
Sizin için uzattım saçlarımı,
kestiğim
Sizin için söndürdüm bu ateşi,
yandığım
Kurduğum bu çadır, bu saat
arındığım su
soyunduğum gece: Sizin için
Enis Batur
terazi
Sevgi ise sevişeceğiz seninle
Tartışma ise dövüşeceğiz seninle
Ölümü de paylaştığımız yaşamda
Müşterek bölüşeceğiz seninle
akrep
Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?
Tanrılardan ateş çaldım,
Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım
Yusuf Hayaloğlu
yay
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın halk müziği
Tüm kitapları okumak, tüm hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir kadeh su içmenin mutluluğunu
Ama ne değin mutluluk varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ataol Behramoğlu
oğlak
yavaşça çıkacaksın bu merenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir vakit bakacaksın semaya ağlayarak…
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ancak akşam olmakta…
Ahmet Haşim *
Sen mi duruyor olacaksın ardında bu gizin
Beyaz bir duvarın önünde dikilen siyah bir dikkat çekici gibi
Sonsuzluğun rüzgarında titreşen bir gölge gibi sen
Ben mi duruyorum kendimle gerçeğin arasında
Dilini hatırlayamadığım sayfalardan oluşan bir kitap gibi ben
Mediha Gramos
boğa
Daha Sonra saygıyla toprağa oturdum
dayadım sırtımı duvara
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım
Toprak, güneş ve ben
Bahtiyarım
Nazım Hikmet
ikizler
İçimde bir merak
öyle bir merak oysa
ölümümden bir ay daha sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı
kabahat üstü yetişmek
Aziz Nesin
yengeç
Uzak hatıralar
yengeçler gibi
çıkıyorlar bir gün batımına
son güneşler son güneşler de düşüyor
bak
tüm metal dairelerinle sen çıkıyorsun yaşamıma…
Lale Müldür
Aslan
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,
bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve yaşam, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol Behramoğlu
başak
Sizin için uzattım saçlarımı,
kestiğim
Sizin için söndürdüm bu ateşi,
yandığım
Kurduğum bu çadır, bu saat
arındığım su
soyunduğum gece: Sizin için
Enis Batur
terazi
Sevgi ise sevişeceğiz seninle
Tartışma ise dövüşeceğiz seninle
Ölümü de paylaştığımız yaşamda
Müşterek bölüşeceğiz seninle
akrep
Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?
Tanrılardan ateş çaldım,
Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım
Yusuf Hayaloğlu
yay
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın halk müziği
Tüm kitapları okumak, tüm hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir kadeh su içmenin mutluluğunu
Ama ne değin mutluluk varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ataol Behramoğlu
oğlak
yavaşça çıkacaksın bu merenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir vakit bakacaksın semaya ağlayarak…
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ancak akşam olmakta…
Ahmet Haşim *