Türk Lira'sının paha kaybetmesine ait Bloomberg'te yayımlanan makalede para ünitesinin AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın baş döndürücü siyasetlerinin kurbanı olduğunu kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası'na dair yaptığı açıklamalar kurda rekor dalgalanmalara neden oldu.
Erdoğan, ''Faizleri düşürmemiz kaide. Faiz yükünü biz yatırımların üzerinden kaldırırsak, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak, ondan sonra maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için orada da bir rahatlama devrine girmiş olacağız. Bütün sıkıntı maliyet enflasyonundan faiz yükünü kaldırmaktır'' dedi.
Erdoğan'ın bu açıklamalarının akabinde dolar\TL kuru rekor kırarken, Türk Lirası kıymet kaybetti.
Tuğçe Özsoy ve Selçuk Gökoluk'un Bloomberg'te yayımlanan, "En uygundan en berbata: Yatırımcılar Türkiye piyasalarında kaygılanıyor" başlıklı makalede para ünitesinin, enflasyonun yüzde 17'de kalmasına karşın karar mercilerinin faiz oranlarını düşürmeleri için baskı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın baş döndürücü siyasetlerinin kurbanı olduğunun altı çizildi.
"Türkiye'nin güçlü başkanı ve merkez bankası liderinin bu haftaki baş karıştıran açıklamaları, ülkenin ne kadar tehlikeli bir pazar haline geldiğinin ve en önemli yükselen piyasalar ortasında olağan dışı olduğunun altını çiziyor" sözlerinin kullanıldığı haberde şunlar kaydedildi:
"Yatırımcı inancı sarsıldı, yabancı pay sahipliği tüm vakitlerin en düşük düzeylerine yakın ve lokal para cinsinden tahviller bu yıl bedellerinin yaklaşık beşte birini kaybetti."
Türkiye mahallî tahvil ve döviz piyasalarından çıkan İngiltere merkezli Aberdeen Asset Management'ta sabit gelirli bir fon yöneticisi olan Viktor Szabo, Bloomberg'e verdiği demeçte, "Politika yanlışları riski o kadar arttı ki, öbür tüm yatırım mantığını geçersiz kılıyor" dedi.
"Her şeyi değiştiren gün oldu"
Merkez Bankası’nın eski lideri Naci Ağbal’ın misyondan alınmasının kritik bir periyot olduğu vurgulanan yazıda, şunlar kaydedildi:
"20 Mart her şeyi değiştiren gün oldu. Erdoğan'ın piyasa dostu merkez bankası liderini yalnızca dört ay sonra vazifeden alma kararı, çağdaş iktisadın bir geleneği olan enflasyonla gayret için daha yüksek oranlar kullanma kavramından rahatsız olduğunu gösterdi.
Türkiye piyasaları o vakitten beri sakin. Bu hafta, okuma sekiz ayın birinci yavaşlamasına işaret etmesine karşın, yüzde 16,6'lık Mayıs enflasyonuna karşın Erdoğan'ın faiz indirimi gündemini zorlamaya devam edeceğine dair kaygıları güçlendirdi."
