Daha neler göreceğiz? İddiası ne vakit kafayı sıyırırız?
Bu görseli her gün kaç sefer görüyoruz sizce? Olaysız bir günümüz geçiyor mu?
Rahat nefes aldığımız, öldürülmediğimiz, ayrıştırılmadığımız, intihar etmediğimiz, parasızlık çekmediğimiz; kısaca insan üzere yaşayabileceğimiz günler çok mu uzakta?
Çok mu sıkıntı?
Evet, maalesef Türkiye'de çok sıkıntı. Neden mi?
Gelin 72 saatte neler yaşandığına daima birlikte bakalım.
1. Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yargı kararı Meclis Genel Heyetinde okunarak milletvekilliği düşürüldü. Böylece HDP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki sandalye sayısı 55’e indi.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması istemiyle hazırlanan 609 sayfalık iddianamede, partinin, devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğüne ters hareketlerin odağı haline geldiği ileri sürüldü.
Başsavcılığın iddianamesinde, HDP'nin temelli kapatılmasının hukukî mecburilik olduğu kaydedilerek, partinin temelli kapatılması ve hazine yardımlarından büsbütün mahrum bırakılması istendi.
3. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetindeki Taksim Seyahat Parkı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi.
Topçu Kışlası'nın yine inşasında ısrarcı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bahse ait son açıklamasında "Orayı ihya edeceğiz" tabirlerini kullanmıştı.
4. 4 ay evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Lideri olan Naci Ağbal, yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı ile misyonundan alındı.
Ağbal'ın yerine yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı.
5. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mukavelesi'nin feshedildiğini açıkladı.
İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan birinci ülke olan Türkiye, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile sözleşmeden çekildi.
Bu karara hükümetten de takviye geldi.
"Çareyi dışarılarda aramaya, diğerlerini taklit etmeye gerek yoktur. Tahlil bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcuttur."
Bayana yönelik şiddet her şeyden evvel bir insanlık kabahatidir ve bu hatayla gayret bir insan hakları sorunudur. Aslolan unsurlardır. Bu doğrultuda şiddetle gayretimizi dün olduğu üzere bugün de yarın da 'sıfır tolerans' unsuru ile kararlılıkla sürdüreceğiz."
