Kuraklık ve global ısınma üzere çevresel faktörlerin yanı sıra doğal kaynakların azalması nedeniyle dünyanın sürdürülebilirlik projelerine her zamankinden daha fazla gereksinimi var. Teknoloji, çevresel değişiklikleri hafifletmede değerli bir role sahip, bu nedenle kuruluşların bugün, döngüsel bir iktisadın iş bedeli ve uzun vadeli muvaffakiyet ile nasıl uyumlu olduğunu anlamaları çok kıymetlidir.
Halihazırda şahit olduğumuz en bariz sürdürülebilir teknoloji değişimlerinden biri, bulut ve yeşil data merkezlerine geçiş süreci.
Bilgi merkezleri günümüzün globalleşmiş, teknoloji merkezli iktisadına güç veren çarklar olarak vazife yapıyor. Lakin BT yöneticilerinin çok âlâ bildiği üzere, bu bedelli hizmetin hem kapasite talebini karşılamak için gereken para hem de bilgi merkezlerinin daima genişleyen karbon ayak izleri açısından bir maliyeti var.
Geleceğe baktığımızda, dijital içerik artacak - pazar araştırma şirketi IDC'ye nazaran her 18 ayda bir ikiye katlanacak - ve yenilenemeyen güç kaynakları azalıp, elektrik maliyetleri yükseldikçe güç tüketimi kıymetli bir husus olmaya devam edecek. Bu ortamda, artan bilgi taleplerinin iş sürekliliğini tehlikeye atmamasını, bütçelere sekte vurmamasını, inovasyonu etkilememesini ve kirliliği artırmamasını sağlamak için işletmelerin gerçek tahlillere muhtaçlığı var.
Bugün, yeni kuşak akıllı sunucu, depolama ve ağ eserleri, gücü daha verimli kullanmak, sık yapılan misyonları otomatikleştirmek, değişiklik isteklerine süratle karşılık vermek ve mümkün sorun noktalarını hem iddia etmenize hem de gidermenize yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
5G 2030'a kadar sera gazı emisyonunda 1.7 milyar ton azalma sağlayacak
5G dayanaklı gelişmiş bilişim ve irtibat teknolojileri tahlilleri, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltacak araçlar sunuyor (Kaynak: Birleşmiş Milletler). Tarım, uzaktan sıhhat, eğitim, akıllı su idaresi, trafik idaresi ve güç verimli binalar ile ilgili projelerde daha fazla kullanıldıkça 5G teknolojisinin sürdürülebilirlikteki rolü de artacaktır.
İşin merkezine sürdürülebilirliği koymak
Sürdürülebilirlik, Dell Technologies'in yaptığı her şeyin merkezinde yer alıyor ve Progress Made Real 2030 Planımız ile ahenk içerisinde. Bu bağlamda döngüsel bir yaklaşım uygulamak, teknolojinin yeni yollarla yeni kıymetler sunma yeteneğinden yararlanmak, daha büyük sistemleri incelemek, verimlilikleri belirlemek ve hem kendimiz hem de müşterilerimiz için yeni fırsatları ortaya çıkarmak manasına gelir. Kuruluşun tamamı, global siyaset geliştirmeden lokal teknoloji geri dönüşüm fırsatlarına ve Seagate ile ender toprak metallerinden yapılmış mıknatısları geri kazanma ve tekrar kullanma iştirakimiz üzere yenilikçi programlara kadar her alanda döngüsel iktisadın benimsenmesini geliştirmeye kararlıdır.
Dell ayrıyeten plastikleri ve öteki geri dönüştürülmüş gereçleri toplamak, işlemek ve karıştırmak için tedarikçilerle birlikte çalışıyor. Dell, makul eserleri paketlemek için kullanılan kalıplanmış tablalar oluşturmak için bu formülü kullanıyor. Bu formda, şirketin eserleri daha az kaynağa gereksinim duyuyor ve geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir gereçleri en üst seviyeye çıkaran verimli bir dizayna sahip oluyor.
2030 ve ötesine bakmak
Dell Technologies'in insanlık ve gezegen üzerinde olumlu ve kalıcı bir toplumsal tesir yaratmak emeliyle hazırladığı plan kapsamında sürdürülebilirliği geliştirmek için argümanlı maksatlar belirlendi. Örneğin, 2030 yılına kadar Dell Technologies, müşterilerinin satın aldığı her eser için muadil bir eseri yine kullanmayı yahut geri dönüştürmeyi hedefliyor. Buna ek olarak şirket, ambalajlarının yüzde 100'ünün geri dönüştürülmüş yahut yenilenebilir materyalden imal edilmesini planlıyor. Bu plan doğrultusunda, eser içeriğinin yarısından fazlası da geri dönüştürülmüş yahut yenilenebilir materyalden yapılacak.
Bugün ve önümüzdeki on yıl boyunca atılacak adımlar, dünyanın hem iklim değişikliğinden kaynaklanan hasarı nasıl azaltacağı hem de iklim değişikliğine nasıl ahenk sağlayacağı üzerinde derin bir tesire sahip olacak. Dell Technologies, teknolojinin gücüyle çevresel tesirini nasıl en aza indirebileceğini araştırarak iş ekosistemleri genelinde çalışmaya devam edecek.
Işıl Hasdemir, Dell Teknoloji Türkiye Genel Müdürü