[ Haftalık Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen, hepimizde derin izler ve tatlı anılar bırakan oyun müziklerini birlikte hatırlıyoruz. ]
Arthas’ın trajik hikâyesi bu hafta biraz daha trajik bir hâl aldı bildiğiniz üzere (bilmiyorsanız sizi Warcraft III: Reforged incelememize alalım). Warcraft III: Frozen Throne’un ahir birinci tınılarını duyduğumuz ve daha sonra Wrath of the Lich King ek paketiyle kalbimizde güzelce ölümsüzleşen “Invincible” kesiminin kelamlarına hiç dikkat etmiş miydiniz? Muhtemelen etmemiş olsanız da bu yürek titreten modül, kelamlarının arkasında Arthas’ın düşüşüne giden yolun başlangıcını gizliyor aslında: Son anına kadar sadık ve kıymetli bir bineğe ağıt.
Comilito equinus,
orbitas lacuna.
G’odhun al korokh
boda uhm.
Boda uhm ron’kashal
detrmentum a do sola diatas.
Aşağı yukarı bir çevirisini yapacak olursam:
Ah bineğim, gözüpek yoldaşım
Kaybına yas tutuyorum
Vefatta bile, savaşa birinci girendin
Ve son geri çekilen, vefatta bile.
Heyhat, bir modülümü kaybettim!
Şayet Christie Golden’ın yazmış olduğu Arthas: Rise of the Lich King kitabını okumadıysanız Arthas’ın bineği “Invincible”a olan bağı size çok da mantıklı gelmeyebilir. Lakin neyse ki ben bilmeyenler için bu detaya da ışık tutmak için buradayım!
Invincible’ın şahsi olmasının sebebi Prens Arthas daha dokuz yaşındayken ona Balnir ailesi tarafından armağan edilmiş bir tay olması ve Arthas’ın da büyük nispette bu atla birlikte büyümüş olması aslında. 10 yıl boyunca bu atla şahsi olarak ilgilendi, onu bir yol arkadaşı olarak görmeye başladı. Feci biçimde fırtınalı bir kış gününde Invincible’ı olağanda daima yaptığı bir atlayışı yapmaya zorladığında sadık yoldaşı buzda kayarak düştü ve iki ön bacağını da kırdı. Arthas sadık atının daha ziyade acı çekmesini önlemek için kılıcını atın kalbine sapladı gelgelelim bu kazadan da kendini sorumlu tuttu. Bu Arthas’ın hayatında yaşadığı birinci büyük kayıptı tıpkı hengamda.
Yıllar sonra, lanetli rünkılıcı Frostmourne’u alıp da vefatın gücüne hükmetmeye başladığında Arthas’ın yaptığı birinci şey ne oldu dersiniz? Balnir Çiftliği’ne gömülü Invincible’ı gidip nekromantik büyü yardımıyla canlandırmak olağan ki. (Invincible’ın mezarının olduğu alanı oyunda da görmek mümkün)
Sadık bineğini bir defa daha yanına katan Arthas, Kel’thuzad’ı diriltmek için Quel’thalas’ı kuşattığında en nihayetinde kan elflerinin hükümdarı Anasterian Sunstrider ile karşı zıdda geldi. Anasterian, Arthas ile yaptığı düello sırasında kılıcı Felo’melorn ile Invincible’ın ön ayaklarını kesti. Sadık bineğinin bir sefer daha kendisi yüzünden yaralandığını gören Arthas, öfkesine sığınarak Felo’melorn’u parçaladı ve Anasterian’ı öldürdü. Bu sefer sadık dostunun ölmesine müsaade vermeyerek nekromantik gücünü kullanarak onu düzgünleştirdi.
Bir devranların yeterli kalpli prensi, Donmuş Taht’a hakikat çıkan merdivenleri tırmanarak ölülerin hükümdarı olduğunda hayatındaki neredeyse herkes tarafından terk edilmişti: Uther. Jaina. Muradin. Terenas…
Sadık bineği Invincible ise tekrar yanındaydı... Vefatta bile.
An Karantir Thanagor,
Mor Ok Angalor.
Mor Ok Gorum
Pala Ah’m Ravali Ah’m.
Çok yaşasın kral,
Kararı sonsuza kadar sürsün.
Sahip olduğu kudret,
kara çıkarmasın hiç yüzünü.
Lakin hepimizin bildiği üzere, “Hiçbir kral sonsuza kadar karar sürmez…”
Arthas da sürmedi.