Son Konu

Ataturk'un turk milletinin cağdaşlaşması ve kadın hakları ile ilgili sozleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ataturk'un turk milletinin cağdaşlaşması ve kadın hakları ile ilgili soylediği sozler

Cevap: Ataturk'un turk milletinin cağdaşlaşması ve kadın hakları

Zaman ilerledikce, ilim ilerledikce, medeniyet dev adımlarla yurudukce, hayatın, asrın bugunku gerceklerine gore evlat yetiştirmenin gucluklerini biliyoruz Bugunun anaları icin gerekli ozellikleri taşıyan evlatlar yetiştirmek Pek cok yuksek ozelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır Bu sebeple kadınlarımız daha cok aydın, daha cok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar


''Turk kadını dunyanın en munevver, en faziletkar ve en ağır kadını olmalıdır Ağır sıklette değil; ahlakta, fazilette ağır vakur olmalıdır ''

''Milletin kaynağı, sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletkar olursa vazifesini ifa edebilir Herhalde kadın, cok yuksek olmalıdır

Bir topluluk, cinsinden yalnız birinin asrın icaplarını edinmesiyle yetinirse o topluluk yarıdan fazla gucsuzluk icinde kalır Bizim topluluğumuzun başarısızlığının sebebi kadınlarımıza karşı gosterdiğimiz kayıtsızlık ve kusurdan ileri gelmektedir''


Turk kadınının dunya kadınlığına elini vererek, dunyanın barış ve guveni icin calışacağına emin olabilirsiniz

Bizim dinimiz hicbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasının talep etmemiştir Allahın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasıdır Kadın ve erkek bu ilim ve bilgiyi kazanmasıdır Kadın ve erkek bu ilim ve bilgiyi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla donanmak mecburiyetindedir İslam ve Turk tarihi tetkik edilirse gorulur ki, bugun kendimizi bir turlu kayıtlarla bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur Turk sosyal hayatında kadınlar ilim ve bilgi yonunden ve diğer hususlarda erkeklerden asla geri kalmamışlardır Belki daha ileri gitmişlerdir 1923

Turkiye Cumhuriyetinin esas duşuncesi, kadınları değil, erkekleri dahi, savaş meydanına goturmemektir Fakat Turk Milletinin yuksek varlığına, herhangi taraftan olursa olsun, ilişildiği zaman, işte o vakit Turk kadınları Turk erkeklerinin bulunduğu yerde hazır ve gozleyici ve faal olacaklardır Bu, insanlığın yuksek huzuru, sukUnu ve dunya insanlığı icin lazım bir odev olduğundandır ki, Turk kadını bunu yapacaktır ve yapa gelmektedir ve yapar

Bizim toplumumuzun başarı gosterememesinin sebebi kadınlarımıza karşı gosterdiğimiz ilgisizlik kusurdan doğmaktadır İnsanlar dunyaya alnında yazılı olduğu kadar yaşamak icin gelmişlerdir Yaşamak demek faaliyet demektir Bu sebeple bir toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer organı işlemezse o toplum felc olmuştur Bir toplumun hayat calışması ve muvaffak olması icin calışmanın ve muvaffak olabilmenin bağlı olduğu butun sebep ve şartları benimsemesi gerekir Bundan oturu bizim toplumumuz icin ilim ve teknik gerekli ise bunları aynı derecede hem erkek, hem de kadınlarımızın edinmeleri lazımdır MalUmdur ki, her safhada olduğu gibi sosyal hayatta dahi iş bolumu vardır Bu umumi iş bolumu arasında kadınlar kendilerine ait olan vazifeleri yapacakları gibi aynı zamanda sosyal topluluğun refahı, saadeti icin gerekli gundelik calışmaya dahil olacaklardır

Turk kadını dunyanın en munevver, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır Ağır siklette değil; ahlakta, fazilette ağır, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır Turk kadınının vazifesi, Turku zihniyetiyle, bazusiyle, azmiyle koruma ve mudafaaya gucu yeter nesiller yetiştirmektir Milletin kaynağı, sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa vazifesini yapabilir Herhalde kadın cok yuksek olmalıdır

Kadının en buyuk vazifesi analıktır İlk terbiye verilen yerin, ana kucağı olduğu duşunulurse bu vazifenin ehemmiyeti layıkiyle anlaşılır Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya karar vermiştir Bugunun gereclerinden biri de kadınlarımızın her hususta yukselmelerini temindir Bu sebeple kadınlarımız da alim ve teknik bilgi sahibi olacaklar ve erkeklerin gectikleri butun tahsil derecelerinden gececeklerdir Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yuruyerek birbirinin yardımcısı ve koruyucusu olacaklardır

Arkadaşlar, Turk milleti cok buyuk vakalarla ispat etti ki, yenilik sever ve inkılapcı bir millettir Son senelerden once de milletimiz yenileşme yolları uzerinde yurumeğe, sosyal inkılaba teşebbus etmemiş değildir Fakat hakiki neticeler gorulemedi Bunun sebebini araştırdınız mı? Bence sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır Bu hususta acık soyleyeceğim: Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir Kaabil midir ki bir kutlenin bir parcasını ilerletelim, diğerine musamaha edelim de kutlenin hepsi yukselme şerefine erişebilsin? Mumkun mudur ki bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkca diğer kısmı goklere yukselebilsin? Şuphe yok yukselme adımları, dediğim gibi, iki cins tarafından beraber, arkadaşca atılmak ve ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol alınmak gerektir Boyle olursa inkılap muvaffak olur

Ey kahraman Turk kadını, sen omuzlar uzerinde goklere yukselmeye layıksın

Anaların bugunku evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir Bugunun anaları icin gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugunku hayat icin faal bir uzuv haline koymak pek cok yuksek vasıflar taşımalarına bağlıdır Onun icin kadınlarımız, hatta erkeklerimizden cok aydın, daha cok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa

İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan murekkeptir Kabil midir ki, bu kutlenin bir parcasını ilerletelim, otekini ihmal edelim de kutlenin butunluğu ilerleyebilsin Mumkun mudur ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkca oteki kısmı goklere yukselebilsin?

Dunyada hicbir milletin kadını, “Ben Anadolu kadınından daha fazla calıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere goturmekte Anadolu kadını kadar hizmet gosterdim diyemez

Kadınlarımız haddizatında ictimai hayatta erkeklerimizle her vakit yanyana yaşadılar Bugun değil, eskiden beri, uzun zamandan beri kadınlarımız erkeklerle başabaş mucadele hayatında, ziraat hayatında, gecim temininde erkeklerimizden yarım adım geri kalmayarak yuruduler

Cift suren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara goturerek paraya ceviren, aile ocaklarının dumanını tutturen, butun bunlarla beraber sırtıyla, kağnısı ile kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip cephenin muhimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilahi Anadolu kadınları olmuştur
 
Üst Alt