Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde araştırma vazifelisi Davut D. hakkında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kütüphanesinde çalışan D.K. ve M.Y. isimli bayanlara cinsel akında bulunduğu savıyla 10 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı. Mahkemedeki savunmasında kütüphaneye gittiğini hatırlamadığını söyleyen Davut D.'nin, olay tarihlerinde içeriye girerken güvenlik kamerasına yansıyan imajları dava evrakında kanıt olarak yer aldı.
Araştırma vazifelisi Davut D., teze nazaran doktora eğitimi aldığı 2018 yılının kasım ve aralık aylarında ders çalışmak için gittiği ODTÜ kütüphanesinde çalışan D.K. ile M.Y.'ye tacizde bulundu. Bayanların şikayeti üzerine gözaltına alınıp özgür bırakılan Davut D. hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 'zincirleme formda kolay cinsel saldırı' suçundan 10 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
"Hemen güvenlikten yardım istedim"
Tutuksuz sanık Davut D.'nin Ankara 35'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı.
Mağdur bayanlardan D.K. tabirinde, ODTÜ kütüphanesinde yarı vakitli çalıştığını anlatarak, "8 Kasım 2018 günü sanık tuvaletin yerini sordu; lakin gitmedi. 'Kitapları raflara nasıl diziyorsun, bana da öğretir misin?', 'Yalnız mı yaşıyorsun?' şeklinde sorular sordu. Daha sonra 'seni bekleyeyim dışarıda bir şeyler içelim' dedi. Kabul etmedim. Bunun üzerine ellerimi tutup, 'Ellerin ne kadar hoş, sıcacık. Bundan sonra buraya gelip seni izlerim' diyerek kütüphaneden ayrıldı. Ben çabucak güvenlikten yardım istedim; lakin tüm araştırmalarımıza karşın kim olduğunu bulamadık. Daha sonra arkadaşım M.Y. de tacize uğradı. Tıpkı kişi olduğunu öğrenince birlikte şikâyetçi olduk. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
"Sapık var diye bağırdım"
M.Y. ise mahkemedeki sözünde, 13 Aralık 2018 tarihinde sanığın aradığı kitabı bulamadığını söyleyerek kendisinden yardım istediğini belirterek, "Arkadaşım D.K. tacize uğradığında bana anlatmıştı. Güvenlik kameralarından baktığım için bu kişinin birebir kişi olduğunu anladım. O yüzden bir erkek arkadaşı göstererek, 'görevli arkadaş size yardımcı olsun' dedim. Bir kolunun dirseğini rafa koydu, ayağını da çapraz formda uzattı. Hareket etmemi engelleyerek, 'Siz neden yardımcı olmuyorsunuz, burada çalışmıyor musunuz?' diyerek ayağı ile dizime dokundu. Dehşete kapılarak 'sapık var' diye bağırdım ve itekledim. Bunun üzerine kaçarak uzaklaştı. Birebir kişiyi 11 Ocak 2019’da kütüphanede görünce şikayetçi oldum. Cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
"Kütüphaneye gittiğimi hatırlamıyorum"
Sanık Davut D. ise müştekilerin sav etiği tarihlerde kütüphaneye gidip gitmediğini hatırlamadığını belirterek, "Olay tarihinde ODTÜ'de doktora eğitimi alıyordum. Bu nedenle ders çalışmak için sık sık kütüphaneyi kullanıyordum. 11 Ocak 2019 günü kütüphaneye gittiğimde kimseyle muhatap olmadım. İşim bittikten sonra aracıma binmek için otoparka indiğimde yanıma gelen güvenlik vazifelisi hakkımda şikayet olduğunu söyledi. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
"Dosya ağır cezaya gönderilsin"
Mağdur bayanların avukatları, sanığın aksiyonunun 'nitelikli cinsel saldırı' kapsamında olduğunu, bu nedenle mahkemenin misyonsuzluk kararı vererek belgenin ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti. Sanık avukatı ise müştekilerin savcılık ve mahkeme tabirlerinde çelişkiler olduğunu, müvekkili hakkında açılan idari soruşturmada aleyhe kesin kanıt ve inandırıcı şahit sözü olmaması nedeniyle disiplin cezası verilmediğini, bu nedenle mahkemenin de beraat kararı vermesi gerektiğini söz etti.
Savcı imgeleri hatırlattı
Cumhuriyet Savcısı ise sanığın kelam konusu tarihlerde kütüphaneye gittiğini hatırlamadığı tarafındaki sözü üzerine, belgedeki güvenlik kamerası manzaralarını hatırlattı.
Savcı, belirtilen tarihlerde kütüphaneye girip çıkarken güvenlik kamerasına yansıyan imajlarının evrakta olduğunu hatırlatarak, sanığın iddianame doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatının savunma için müddet talebini kabul ederek, duruşmayı erteledi.
