Tablete tıkladığınızda mutfakta bulunan bir dolabın içinden çıkan televizyonlar, bir düğmeye bastığınızda açılan dolap kapakları, kayarak altından eviye ve ocak çıkan tezgahlar, bel hizasının altında olsa da tek dokunuşla açılan mutfak çekmeceleri ve kiler sistemleri, buhar tutmayan banyo aynaları, ışık ve müziğin entegre olduğu mobilyalar, dönebilen özgün dizaynıyla depolama meydanını iki velev üç katına çıkaran ayakkabılık ve elektronik bir halde kilitlenebilen ve yetkilendirilebilen mobilya ve kapı kilitleri.
Häfele’den konut ve iş mekanlarında 4.0 devri
Anlattıklarımız, çocukluğumuzun çizgi sineması Jetgiller yahut efsane seri Black Mirror’dan sahne değil. Mobil teknolojileri hayat meydanlarına sokup, mobilya ve kapıları akıllandıran Häfele’nin yenilikçi pratiklerinden yalnızca birkaçı. Ve görünen o ki mobilya ve kapının teknolojik geleceğini yazan şirket, her yıl Ar-Ge’ye yaptığı 2 milyon euro yatırım ve ses getiren satın almalarıyla bu anlattıklarımızdan çok daha ötesini hedefliyor.
Hırdavat dükkanından, teknoloji ve tasarım merkezine
Temelleri 1923 yılında bir hırdavat dükkanı olarak atılan Häfele, bugün tasarım ve teknolojiyi buluştururken, akıllı kapı ve mobilyaların artık geleceğe dair bir hayal olmaktan çıkmasında da başrolü oynuyor. Teknoloji dehası olarak görülen bu pratiklerle Häfele, mutfak, banyo, giyinme sahası üzere ömür yerlerinde, çalışma meydanlarında ve kapılarda bulunan elektrikli donanımlarda, aydınlatma ve ses sistemlerinde adeta 4.0 periyodunu başlatmış durumda.
Bu hususta açıklama yapan Häfele Türkiye ve Nahiye Devletler İcra Heyeti Yöneticisi Hilmi Uytun ise, tasarım ve teknolojiyi hanelere sokarak, tüketiciler için daha konforlu ve berhudar ömür meydanları yaratmayı hedeflediklerini söylüyor. “Son tüketicilerin artık mesken ve ofisleri başta olmak üzere hayat yerlerinden beklentileri değişti. Çağdaş şehircilik konseptine bu açıdan da yaklaşmak şart” diyen Uytun laflarını şu biçimde sürdürüyor: “Häfele olarak emelimiz, dizaynın gücü ve akıllı donanım teknolojilerinden faydalanarak ömür ve çalışma yerlerine memnunluk getirmek. Tasarım ve teknoloji birlikteliği, bir yandan konutların her meydanına girerken, öteki yandan da daha verimli kullanılan sahalar yaratıyor. Bu tahlillerle 40 metrekarelik bir meskende, 80 metrekarelik konfor yaşamak mümkün. Mobilya ve kapılarda geleceğin akıllı teknolojileriyle bundan çok daha ötesini de yapmaya kararlıyız.”
Birinci teknoloji yatırımı Almanya’da
Häfele’nin teknolojik inovasyon konusunda yaptığı birinci yatırımın adresi Almanya olmuş. Almanya’da bulunan “Dialock” elektronik kapı ve mobilya donanımları üreten fabrikasını kurmasıyla yola çıkan şirket bugün, konutların yanı sıra önde gelen eğitim, kamu, ofis ve otellerin de iş ortağı olmayı sürdürüyor. Girişimlere hususî sunduğu elektronik kilitleme tahlilleri başta olmak üzere tüm inovatif pratikleriyle, Chanel, Hermes, Swatch, Rolex ve Bulgari üzere markalar bünyesindeki mağazalarla birçok küresel otel zincirinin de tercihi Häfele oluyor.
Häfele’nin bir vesair odak yeri üniversiteler. Fakülte binalarıyla öğrenci rezidanslarında güvenliğin sağlanması için geliştirilen elektronik kilitleme sistemi sayesinde, gün içerisinde odalara ya da ofislere giriş çıkışların kaydı tutuluyor; hangi saatte kimin giriş yapabileceği yetkilendirmesi yapılabiliyor. Koç ve Bilkent üzere kıymetli üniversitelerin yanı sıra Nef 12 Novu öğrenci rezidansı, bu pratiklerle talebelerin güvenliğini maksimum seviyeye çıkarıyor.
Mobilyaların dördüncü boyutu: Aydınlatma ve ses sistemleri
Elektronik kilitleme sistemlerine yapılan birinci yatırımdan sonra Uytun “mobilyaların dördüncü boyutu” olarak nitelendirdiği aydınlatma ve ses sistemlerine yöneldiklerini belirtiyor. Uytun laflarını şöyle sürdürüyor: “Bir mekanda, örneğin bir mutfakta, farklı devirlerde farklı aydınlatma muhtaçlıkları olabiliyor. Akşam yemek hazırlarken, beyaz ve yüksek seviyede bir ışık gerekirken, yemek bölgeyken mum ışığını anımsatan sarı ışık tercih edilebiliyor. Bir kumanda ile farklı hayat deneyimlerine ve mekandaki atmosfere nazaran tüm mobilya aydınlatmalarını senaryolaştırarak değiştirebiliyorsunuz ve velev hususî anlarda bluetooth ile telefonunuzdan mobilya içine entegre ses sistemine bağlanabiliyorsunuz.”
Kesiminde teknoloji dehası olarak görülen Häfele bu sistemi de bir ileri seviyeye taşıyarak Hafele Connect isminde bir aplikasyon geliştirerek hayat ve çalışma sahalarında bulunan tüm elektrikli mobilya kapaklarını, aydınlatma ve ses sistemlerini ve dolap içerisinden çıkabilen TV ünitesini akıllı telefon ve tabletler ile denetim edilebilir hale getirdi. Sistemin bir sonraki adımı ise, akıllı mobilyaları akıllı hanelere, tüm bina teknolojisi ekipmanı ile bağlamak….
Yeni satın almalarla büyüyor
Häfele’nin ömür ortamlarında yarattığı devrim bununla da sonlu değil. Aydınlatma ve ses sistemlerinin geleceğin mobilyalarının olmazsa olmaz bir modülü olarak gördüklerini belirten Uytun, bu bahiste şirket bünyesinde kıymetli bir satın alma yapıldığını da vurguluyor. Stuttgart’ta faaliyet gösteren mimari aydınlatma firması Nimbus’u üretim tesisiyle birlikte satın alan Häfele’nin böylelikle fabrika sayısını 7’ye çıkarttığını ekleyen Uytun, “Yakın gelecekte tüketicilerin ve iş ortaklarımızın mobilyadaki ışıktan sofistike dizaynlı oda aydınlatmasına kadar tüm gereksinimlerine bütüncül tahliller sunabileceğiz” diye konuşuyor.