ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Lideri Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeyi kıymetlendirdi. Akşener, "Dünün 'Ey Biden'ı, bugünün 'Dostum Biden'ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan'ın bipolar dış siyaset anlayışının son örneği" dedi.
DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen küme toplantısında konuşuyor. Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Biliyorsunuz Sayın Erdoğan geçtiğimiz pazartesi NATO doruğuna katıldı. Daha düne kadar verip veriştirdiği NATO, bir anda bedelli oluverdi. Bu arkadaşların tamamı muhalefetin dostu Biden diyorlardı. 'Hain Biden' diyorlardı. Sonra ne oldu? Pazartesi günü basın toplantısında Sayın Erdoğan, 'Dostum Biden' dedi. Dünün 'Ey Biden'ı, bugünün 'Dostum Biden'ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan'ın bipolar dış siyaset anlayışının son örneği. İşte size kanka diplomasisinin Türkiye'yi getirdiği son nokta.
14 Haziran günü iktidarın besleme medyası bir başlık atmıştı. Buna nazaran Sayın Erdoğan "NATO doruğunda 24 Nisan soykırım tezini da soracağım. Yani arkadaş oraya had bildirmeye gidiyordu. Sorabildi mi? Soramadı. Bir de 'Hamdolsun 24 Nisan konusu gündeme gelmedi' dedi. Kendisi gündeme getirmesi gerekirken getirmemiş, ancak hamdolsun Biden da gündeme getirmemiş. Vay be, halimize bakar mısınız?
Küçük ortak siyasi kıvraklıkta Erdoğan'a ahenk sağlamış görünüyor. Minik minik ortak, bu işlere ne diyecek? Merak ediyorum.
'Aç olanları da buyurun siz doyuruverin' dedi. Bunu ekonomik durumu uygun olan bir vatandaşın söylemesi dahi ayıptır, günahtır ya. Lafa gelince ellerinde iman metreyle hepimizin imanını ölçerek gezenler, 'Komşun açken sen tok yatamazsın' düsturunu ne çabuk unuttu? Bana diyorsun ki 'Açları da sen doyuruver.' Olur, in oradan doyurmayan namerttir. Sen bostan korkuluğu musun?
"Yüreğin yetiyorsa buyur er meydanına"
Sarayda sefa sürmeye devam, o danışmanlar beşer maaş almaya devam, AK Parti'nin kurucuları, çiftçi olanları, esnaf olanları, emekli olanları size verdikleri emekleri haram ediyor. Yapılan tabelalara sakın ola inanmayasın. Madem yönetmeyi beceremiyorsun, sen sandığı getireceksin, millet yetkiyi verecek, biz de gereğini yapacaksın. Sen gölge etmeyeceksin, biz de memleketi düze çıkaracağız. Biz senin üzere beş maaşlı danışmanları değil, milletimizi düşünüyoruz. Beş müteahhiti değil, bu büyük milleti güçlü etmek için çalışıyoruz. Umutsuz bıraktığınız gençlerimiz en uygununu bilir. 3600 ek gösterge mağduru polisimiz, sıhhat çalışanlarımız ve öğretmenlerimiz en uygununu bilir. Borç batağına sapladığın esnaf kardeşlerim en güzelini bilir. Sen kâfi ki sandığı getir. Er meydanı burada. Biz hazırız. Sen de yüreğin yetiyorsa buyur er meydanına.
Mevcut koşullarda devleti yönetenlerin yapması çok açık, yardımları da kısa çalışma ödeneğinin de müddetini biraz uzat. Atacağınız adımları açıklamayı da son dakikaya bırakmayın.
Uzun vakittir, 20 Ocak 2020'den beri ilçe ilçe esnaf geziyorum biliyorsunuz. Türkiye'nin neredeyse yüzde 70'ine yakın çalışanı minimum fiyatla çalışıyor. Türkiye taban fiyat cenneti olmuş. Bu türlü bir şey yok. Adana'da telefon üzerinden iş yapan bir şirketin şubesine gittim. Tesadüfen o dükkana girdim. Dört çalışanı vardı. Ben onları medya karşısında sıkıntı duruma düşürmemek için genelde kulaklarına soruyorum lakin artık beşerler açık konuşuyor. 'Ben müdürüm' dedi bir tanesi. 'Oo müdürsen düzgündür maaşın' dedim. '3500 lira' dedi.
Bugüne kadar gördüğüm bütün emeklilerin, rastladığım tüm emeklilerin dişlerine bakın, dişlerine. Birçok çektirmiş, yeri boş. Diş nedir biliyor musunuz? Diş refahın işaretidir. Bomboş. Benimle gezenler bunu görüyor. Ve bu türlü bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Döndürüp o insanlara hakaret ediliyor, 'Sen aç değilsin, sana aç diyenler doyuversin.' Bu türlü bir mantığı, bu türlü bir kalbi anlamam mümkün değil benim.