Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nurten Parıltı Aydın, aşı tersi propagandaya dikkat çekerek, "Yıllarca sigara içip içinde ne olduğunu sorgulamayan adam, gelip bize 'Aşının içinde ne var bilmiyorum, yaptırmam' diyor" dedi.
Türkiye'de salgının sonra ermesinin tek yolunun aşılama olduğunu söyleyen uzman doktor Aydın, aşı terslerinin, toplumun en çok korktuğu şeylerle panik havası oluşturduklarını belirterek, "Yıllarca sigara içip içinde ne olduğunu sorgulamayan adam, gelip bize 'Aşının içinde ne var bilmiyorum, yaptırmam' diyor. Ben onları Allah'a havale ediyorum. Hastalanıp ağır bakıma girdikleri vakit 'Beni iyileştirin' diye sarılıyorlar" dedi.
Hekim aydın bu cins argümanların 'cahilce' olduğunu lisana getirdi.
Parıltı Aydın, aşının iki doz uygulandıktan sonra antikor düzeyini artırdığının önemine vurgu yaparak, kapanma kararlarının olay sayısının düşmesinde büyük rol oynağını belirtti.
Aşının varyant virüslerin aktifliğini büyük oranda azalttığını da belirterek, sürat kesmeden aşılanmanın devam etmesi gerektiğini söyleyen Dr. Aydın, aşının önemli yan tesirine rastlamadıklarını, sırası gelenin korkmadan aşı yaptırması gerektiğini vurguladı.
'Cahilce tezler ortaya atılıyor'
Nurten Nur Aydın
Aşı hakkında kara propaganda yürüten kişi ve paylaşımlara prestij edilmemesinin altını çizen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Aydın, her aşıda toplumun korktuğu mevzuların ileri sürüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Sigara içip de sigarının içinde ne olduğunu bilmeyenler, gelip bize 'Aşının içinde ne var bilmiyoruz, yaptırmam' diyor. Ben onları Allah'a havale ediyorum. Sonuçta koronavirüs tek ülkenin sorunu değil tüm dünya bununla uğraşıyor. Aşı aksisi beşerler, toplumun en çok korktuğu şeylerle panik havası oluşturuyor. Çip takılması, genlerin değiştirilmesi, kısırlık üzere kara propagandalardan sakının. Bilim beşerlerine itimadın ve bize inanın. Kısırlık tezleri ezelden beri var.
Şu an tüm dünya Covid-19 ile gayret ediyor. Örneğin; dünyaya yayılan çiçek hastalığı aşı mucizesiyle eradike edildi. 1,5 yıldır tüm dünyada bilim insanların çalıştığı şey koronavirüsü ortadan kaldırmak. Bunun da tek tahlili aşılanmak. 21'inci yüzyıldayız, kısırlık argümanı, kızamık aşısında bile ortaya atıldı. Ölümcül olan insanlarda tesir bırakan hastalığın önüne aşıyla geçiliyor. Bunlar aşıyla hafif, aşısız çok ağır hastalıklar olabiliyor.
Ne Biontech ne de Sinovac aşılarının gen değiştirme sistemi yok. Bunu bilim insanları da tabir ediyor. Hücre çekirdeği sistemi ve DNA sistemi çok farklı yapılar. Bu cahilce fikirler nereden, nasıl çıkıyor; anlayamıyoruz. Büsbütün aşıyı karalamak isteyen bireyler bu argümanları toplumu korkutmak için ortaya atıyor. Tıpkı bireyler koronavirüse yakalanıp ağır bakıma fikir bize 'Beni güzelleştirin, ayağa kaldırın' diye sarılıyorlar. İş aşıya ve korunmaya gelince pürüzlerle karşılaşıyoruz. Aşı olunca birey yalnızca kendini korumuyor, kendisiyle birlikte etrafındaki insanları da koruyor zira bu hastalık o denli bir hastalık ki senden diğerine geçtiği vakit o kişi daha ağır geçirebiliyor."
'Aşıların önemli yan tesirlerine rastlanmadı'
Biontech aşısı yaptıranların bilhassa ikinci doz aşıdan sonra sıklıkla yorgunluk, baş ağrısı, titreme, mide bulantısı yahut kas ağrısı üzere şikayetlerde bulunmalarının akabinde ikinci dozu yaptırmaktan korktuğunu belirten Dr. Aydın, şunları söyledi:
"Faz çalışmaları Covid-19 aşısının iki doz yapılması gerektiği tarafındaydı. Birinci doz yapıldıktan sonra koruyuculuk oranı faal lakin yüksek oranda koruyuculuk ve antikorun oluşması için insanların kesinlikle ikinci doz aşıyı olması gerekiyor. Antikorun vakitle artırılması gerekiyor. Yıllık grip aşısı üzere ya da hatırlatıcı dozlar üzere bu aşıyı yapılmak zorundayız. Biontech aşısı yeni mRNA dediğimiz aşı cinslerindendir. Antijen içeriği daha fazla. Virüsün yapısal proteinlerini içerdiği için tesirini daha fazla gösteriyor. Çocuklara yapılan aşılardan sonra bile ateş, halsizlik üzere tesirler ortaya çıkıyor. Bu yan tesirlerin onlardan farkı yok. Biontech aşısının tek külfeti antijen cevabı fazla olduğu için yan tesirinin fazla olması lakin bunlar korkulacak yan tesirler değil. Nisan ayından beri hastanemizde Biontech aşısını yaptırıyoruz. Önemli yan tesiri olan hasta görmedik. Tamamı ile kulaktan dolma bilgiler var. Biz işin içindeyiz önemli sıkıntılara denk gelmedik. Araştırmalarda mutant virüslere karşı Biontech aşısının daha kollayıcı olduğu söyleniyor. Bu yüzden aşıların düşüncesiz olduğunu ve halkın inançla yaptırması gerektiğini söyleyebilirim."
'Yoğun bakımda beşerler nefes açlığı çekiyor'
Koronavirüs hastalarının ağır bakımda yaşadığı ıstırapları da anlatan Dr. Aydın, "Dışarıdan görünen durumla bizim yaşadığımız çok farklı. Beşerler şuuru açık durumda uyutulmak zorunda kalıyor. Nefes açlığı çekiyorlar. Covid-19 nitekim felaket ve tahlili de aşı. Kesinlikle herkesin aşılanması lazım. Aşı olmayıp ötelemek de yanlışsız değil. Sırası gelen olmalı zira sürü bağışıklığı kazanılmalı ve yeni varyantların çıkması böylelikle engellenmeli. Aşı birinci sıhhat çalışanlarına yapılmıştı. Ben koronavirüsü aşılı olduğum için hafif geçirdim. Yalnızca 1 gün eklem ağrısı ve ateş yaşadım. Çok şanslıydım ve 7 gün sonra işimin başına geri döndüm. Benim koronavirüs olduğum periyotta yüzde 95 oranında mutant virüs tesirliydi. Mutant virüs olmama karşın aşı sayesinde rahat geçirdim. Genelde beşerler alerjiden korkuyor. 'Penisiline, yumurtaya alerjim var; bir sorun olur mu?' diye soruyor. Hastalar tabiplere ulaşabiliyor ve görüştükten sonra ikna oluyorlar. Toplumsal medyada süratli ulaşılabilir yanlışsız şimdiki bilgiler elde edilebilir lakin birtakım berbat propaganda yürüten bireylerin doğruları saptırması, insanları palavra yanlış bilgilendirmesi halkımızı farklı noktalara çekebiliyor" dedi.