Organize kabahat örgütü önderi Sedat Peker, yaklaşık 1 saatlik 3'üncü bir açıklama daha yaptı. Pek çok bahiste yeni savlar ortaya atan Peker, görüntüsüne başlık olarak "Derin Devletçiler, Pelikancılar; Bir Tripoda, Bir Kameraya Yenileceksiniz" sözlerini attı.
Hakkında "organize kabahat örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma yürütülen Sedat Peker, yaklaşık 1 saatlik 3'üncü bir açıklamada daha yaptı.
Kelam konusu görüntü Peker'in toplumsal medya hesaplarından "Derin Devletçiler, Pelikancılar; Bir Tripoda, Bir Kameraya Yenileceksiniz" başlığı ile yayınlandı.
Jandarmaya cevap verdi: 'Cıvıl cıvıl, hayat dolu kız nasıl ölür?'
Konuşmasında Yeldana Kaharman'ın vefatıyla ilgili ortaya attığı savlar üzerine Jandarma Genel Komutanlığının yaptığı açıklamaya karşılık veren Peker;"Ömrüm devletin içerisinde geçti. Gayem asla devleti kötülemek değil. Dünya yerinden oynasa asla bu türlü bir şey yapmam. Devlet ebed süre, devlet kutsal lakin devletin içerisinde misyon yapan her insanın söylediği kutsal kelam olarak kabul edeceğiz diye bir kanun yok.
O günü şöyle bir öyküyle canlandıralım: Merhum kızcağız (Yeldana Kaharman'dan bahsediyor) Jandarma'ya gidiyor, 'Tolga Ağar'a röportaj yapmaya gittim, bana tecavüzde bulundu' diyor. 'Hanımefendi şikayetinizi aldık, siz doktora gidip bahisle ilgili yarın bir rapor alın' (Jandarmanın cevabı). Sonraki gün 18 yaşındaki kız öldü, kendiliğinden! Cıvıl cıvıl, hayat dolu kız nasıl ölür? 1 gün önce şikayet eden kız 1 gün sonra öldü! Jandarma kumandanı, bir üst kumandanını arar, 'yanıma gel' der. Büyük kumandan öbür kumandana "yav kardeşim zati kızın psikolojisi düzgün değilmiş, ülke esasen gergin, tahkikata gerek yok' der. Tiyatro bu ya! Ayriyeten de 'Sen çok başarılı bir komutansın. İnşallah ileriki vakitlerde düzgün bir paşa olacaksın' der. 'Emredersiniz efendim!' (Peker elindeki kağıdı yırtıyor) Hani şikayet, yok, gitti! Bunların sonunda yasal hiçbir tahkikat olmayacağını, göstermelik tahkikat olsa da hiçbir sonuç alınmayacağını bilmiyorum. Fakat vallahi, billahi, tallahi şunu biliyorum: Yenileceksiniz, yaptıklarınız gayrettullaha dokundu, yenileceksiniz." dedi.
Hususla ilgili olarak "Benim oraya artık bundan sonra gelmem mümkün değil. Esasen getirmek için her şeyi yapıyorsunuz. Siz alıp getireceksiniz" diyen Peker, "Diyet olarak parmağımı koydum. İki tane müfettiş yollayın buraya. Palavra makinesi verin, devlette var. Alıp gelsinler. Palavra makinesi 'yalan söylüyor' dediğinde bir parmağım kesilecek. Parmaksız Sedat olarak anılmayı göze aldım da siz de lütfedip müfettiş göndermeyi göze alın" tabirlerini kullandı.
Jandarmanın açıklaması için
"Oktay Kaynarca'yı aradım"
Peker, eski Bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’a hitaben ise şunları söyledi:
“Eşkıya dizisi var ATV’de oynuyor. Turkuvaz kümesinde, Serhat Albayrak, Berat Albayrak beyin ağabeyi. Temel tehlikeli beyin daima o derler. Dizinin içine bir karakter sokmuşlar. Hafta giriyor karakter. Kim bu karakter? İsmini Peker koymuşlar. Bir otomobil süren bir arkadaş. Oradan birisi bir şey diyor, başkası de diyor ki ‘Bırak onu o daima boş konuşur’ öyle mi? Artık dolu konuşacağım. Bizim Anadolu’da kelam vardır. Havlayacağını bilmeyen köpek konuta kurt çağırır derlerler. Madem bu türlü konuşalım. Biraz dolu, kuvvet kadar dolu, isteğinizde havuz kadar dolu. Beni haber yaptınız ya ben çabuk öğrenirim. Artık gazeteciliğe merak saldım. Beni dizi karakterlerine sökün siz o vakit göreceksiniz. O vakit vallahi göreceksiniz. Dünyada birinci haber nasıl olunuyormuş göreceksiniz. Ben çabuk öğrenirim hem de çok çabuk. Bana ‘bizim ilgimiz yok’ diyorlar. Pelikan kümesinin yönlendirdiği kendi televizyonlarında dizilerin içine imgeleme koyuyorlar. FETÖ'yle onla bunla. Bana birebirini yapıyorlar. Oktay Kaynarca kardeşimi aradım. Bu türlü böyle oldu beni arıyorlar. Dedi /haberim yok, mümkün değil’ dedi. Beni üretimci arkadaşla bir görüştür dedim. ‘Ben konuşurum’ dedi. Daha sonra aradı ‘tesadüf, denk gelmiş’ dedi. Adamın ismi Peker boş konuşurmuş. Ben de çocuğum, ben de malım ya. Ne yapalım dedi Oktay. Ben de öbür kısım de Peker boş konuşmamış diye bir şey ekle dedim. Dedi ‘bunu yapamıyorlar’. Ne yapabiliyorlar dedim? Dedi ‘ O karakteri diziden çıkarırlarmış’ dedi. Olmaz kardeşim dedim.”
"Pelikancılar aracı yolladı"
AKP içerisindeki olduğu argüman edilen ve 'Pelikan' denilen grupla ilgilide konuşan Peker, "Pelikancı olarak bilinen arkadaşların başı olarak geçen Süheyb diye bir arkadaş var. Kendisini tanımıyorum. Benim yanıma bir gazeteci kardeşimi yolladı. Bir husus hariç onunla uygun anlaşırız. O kardeşimizle konuşurken bana 'Abi ben aracıyım. 'Tolga Ağar'a laf dersen Hükümet'e laf demiş üzere olursun.' dedi. Hakan Fidan'la Mehmet Ağar'ın ortası açıkmış, Hakan Fidan'la birlikte bu türlü bir tertip yapıp Hükümet'e... Ya siz meczup misiniz kardeşim? Benim bu türlü bir hayalim yok. 'Ben Sayın Hakan Fidan'ı tanımıyorum, hayatımda hiç görüşmedim tanışmadım." diye konuştu.
"Devletin karakolunda milletvekilinin kemiklerini kırdırdım"
Serhat Albayrak'a seslenen Peker, "Senin yengene, yengenin annesine, Cumhurbaşkanımızın eşine küfür etti diye ben milletvekilinin devletin karakolunda kemiklerini kırdırdım. Yetmedi mahkemeye çıkarken biraz daha kırdırdım. Pişman mıyım? Değilim. Karıya. kıza, anaya makûs laf olmaz. O adam yapmıştır. Bir milletvekili yanıma geldi dede ki ‘Bu namus problemi. Bu türlü söylüyorlar. O geldi söyledi. Hemşerimiz, onu da pasifize etmişler. Yeni MYK’ya aldılar. Karakol amirini ayarlayacaklar, iki çocuk girecek ve orada arbede edecek. Karakol amirine bile kelam getiremediler. Ben avukat kardeşimi yolladım. Uzak doğu dövüşçüsü. Devletin karakolunda içinde ben onların namusunu korudum. Siz ne yaptınız? Siz ne yaptınız? Benim karımın iç çamaşırını erkek polise aratmaya kalktınız? Pezevenklerin meskenine giderken bayan polis getirdiniz, benim konutuma getirmediniz.” diye konuştu.
Fas'a 'Peker karşılığı İHA' tezi
Kendisini Türkiye'ye getirilmesinin karşılığında Fas'a İHA hibe edildiğini tez eden Peker, "Allah'tan Fas Hükümdarı namuslu adam. Babasından gelen bir geleneği varmış, kendisine teslim olan kimseyi vermezmiş. Suudi Arabistan'dan gelenleri de vermiyormuş" dedi.
Kendisinin kaçırılmak istendiğini belirten Peker, "Beni kaçırmak için gelen arkadaşlara bir kelamım var: Beni öldürsünler. Bak yemin ediyorum. Ben bilemem bunlar devlet vazifelisi midir suikastçi midir nedir, kendimi korurum. Canım yanar bir devlet görevlisiyle çatışmada ölürsem, öldürülürsem. Yapmayın" dedi.
"Erdoğan" iletisi
Kendisiyle ilgili soruşturma üzerine AKP takımlarına da seslenen Peker, "Siz Türk-İslam davasına inanan gençlerin ağabeyini çaldınız. Tayyip Erdoğan'la herkesin ortasına ara koydunuz. Ona farklı bir Türkiye anlattınız. Halbuki gerçek Türkiye bu değil. Atadığınız takımlar, bence en tehlikeli olanlar onlar. İnsanların içini kan doldurdunuz. Sayın Cumhurbaşkanına olan sevgilerinden susuyorlar ve susacaklar. Ben cezaevinde yatarken, Sayın cumhurbaşkanımız başbakan olduğu devirde ben ona 'Bir gün Türk-İslam birliği kurulacak' diye dua ediyordum. Biz bu itikat üzereyiz. Siz, 'kral dairelerinde alemlere akalım'. Siz Pelikancılar, derin devletimizin başıyla iş tuttuğunuz için yenileceksiniz" dedi.
Barış akademisyenlerine tehdidi
Sedat Peker, Barış Akademisyenlerine yönelik vefat tehdidi içeren konuşmasıyla ilgili de "Bildiriyi okudum, baktım 'ya bu bildiri resmen terör örgütünün olduğu bu ülkede, her yerde bombalar patlıyor, o denli bir vakitte yayınladılar ki benim okuduğumdan anladığım terör örgütlerin nefes kazandırmak için. Barış akademisyenliği diye anlamadım. Terör örgütlerine direkt dayanak anladım. Benden özür dilememi bekliyorlarsa o vakit bir açıklama yapacaklar. İki satır yazı yazsınlar. 'Biz kardeşim terör örgütüne takviye için bunu yazmadık' O vakit nen olağan özür de dilemeyeceğim 'ya hayvanlık etmişiz hakkınızı helal edin' diyeceğim. Dedim ki 'eğer ki bir gün bizim devletimizi bu terör örgütleri yıkmayı başarırlarsa, polis işlemez olur, askeriye işlemez olursa bakkal Ahmet, kasap Recep bunlar topraklarını korumak refleksiyle çabaya başlar' dedim. Ve 'siz onlara dayanak olduğunuz için sizi bulurlar' dedim. Sonuna da pimi çekilmiş bomba üzere olan o kelamı ekledim. Kanlarınızla da 'duş alacaklar yahut alacağız' dedim. Yeniden söylüyorum. Hangi terör örgütüne kim takviye verirse versin tıpkı itikat üzerindeyim lakin bu yazımdan ötürü çocukları eşleri korkmuş olabilir. Onlardan da özür diliyorum" diye konuştu.