Sabah gazetesi müellifi Mehmet Barlas, "1947 Paris Antlaşması sırasında Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olsaydı, 12 Adalar'ın tartışılmadan Yunanistan'a verilmesine razı olmazdık" görüşünü lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gündemini oluşturan hususların irdelendiğinde bir gündem yağılmasının göze çarptığını söz eden Mehmet Barlas, "Bu gündem hususları arasında Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren dramatik gelişmeler yanında, çabucak her gün yer alan aktüel gelişmeler de vardır" dedi. Cumhurbaşkanının çok değerli gördüğü gündem hususları ile muhalefetin kıymet verdiklerinin tıpkı olmadığını belirten Barlas, şöyle devam etti:
Örneğin, Kanal İstanbul veya Çanakkale Köprüsü gibisi projeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan için var olmak ya da olmamak üzeredir... Lakin muhalefet mesela Kanal İstanbul'u yok sayıyor. 2023 Cumhurbaşkanı seçimi yaklaştıkça, bugünden kırılmalarının sayısı çok artacaktır.
"Gündeme sahip olmak ile tahlile kavuşturmak farklı"
Geçmişte cumhurbaşkanı yahut başbakan olarak Türkiye'nin sorumluluğunu taşıyan isimlerin bugünlere bıraktıkları çözümsüzlükleri düşünürseniz, gündeme sahip olmak ile o gündemi tahlile kavuşturmanın farklı şeyler olduğunu görürsünüz. Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hafta ağır biçimde gündemine aldığı Kıbrıs da, Avrupa Birliği üyeliği de tahlilsiz biçimde bugünlere aktarılmadılar mı? Ya da 1947 Paris Antlaşması sırasında Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olsaydı, 12 Adalar'ın tartışılmadan Yunanistan'a verilmesine razı olmazdık.
Sonuçta Cumhurbaşkanı da, muhalefet sözcüleri de gündemlerini tekrar değerlendirmelidirler. Bütün gündem hususları Türkiye için vefat kalım sorunu niteliğinde değildir. Fakat FETÖ üzere, PKK/PYD üzere meselelerin bahtı herhalde Amerika'ya bırakılmamalıdır."