Son Konu

Spor Yaralanmaları

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Spor; kısaca, harekettir. Belli bir düzen içinde yapılan, vücudun kas, eklem gibi hareketi sağlayan yapıları çalıştıran aktivitelerin tümüdür.

Spor sırasında en çok çalışan ve en çok yaralanan organlarımız hakkında bilgi verir misiniz?

En fazla kas, tendon , eklem kapsülü ve kıkırdak gibi yumuşak dokular yük altında kalır ve yaralanırlar. Bunların yanı sıra; ağır travmalar sırasında kemikler ve iç organ yaralanmaları da görülmektedir.

Spor yaralanmaları neden olur ve tehlikeli sporlar hangileridir?

Yaralanma nedenlerini 2' ye ayırabiliriz :

1) Kişisel nedenler :

Kişisel nedenler arasında; "kas ve kemik yapısının zayıf olması, vücut anatomisinde bozukluk, geçirilmiş yaralanma ve ameliyatlar, vücutta var olan kronik hastalıklar ve enfeksiyon, psikolojik sorunlar, spor şekliyle uyumlu olmayan yaş ve cinsiyet, yapılacak spor konusunda yeterli bilgi sahibi olmamak" sayılabilir.

2) Çevresel nedenler :

Çevresel nedenlerse; "spor ve antreman tekniğinin uygun olmayışı, kullanılan ve giyilen malzemenin kötü olması, kurallara uyulmaması, elverişli zemin ve hava koşullarının olmamasıdır".

En çok yaralanmaya yol açan sporlar; futbol, Amerikan futbolu, basketbol, güreş gibi takım ve temas sporlarıdır. Bunlara; ülkemizde yaygın olmayan, otomobil ve motosiklet yarışlarını, yüksek hızda yapılan kayak sporlarını ekleyebiliriz.

Spora başlamadan önce ve sonra nelere dikkat edilmelidir?

Öncelikle, bir sağlık taramasından geçmek gerekir. Daha sonra da, düzenli sağlık kontrolleri gereklidir. Spora başlamadan önce mutlaka 15-20 dakika süreyle ısınma ve germe egzersizleri yapılmalıdır. Yapılacak spor dalı ile ilgili bilgi sahibi olunmalı ve ona uygun, giysi, ayakkabı ve malzeme kullanılmalıdır. Aşırı yorgunluk, çarpıntı, baş dönmesi, ağız kuruluğu gibi bulgular ortaya çıkarsa, harekete son verilmelidir. Sportif aktivite bitince 10-15 dakika süreyle soğuma egzersizleri yapılmalıdır.

Her yaşta spor yapmak mümkün müdür?

Evet, her yaşta spor yapmak mümkündür ve gereklidir. 19. Yüzyılda insanların günlük fiziksel aktiviteleri % 92 oranındayken, günümüzün gelişmiş toplumlarında % 30'un altına düşmüştür. Bu durum; şişmanlık, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi, psikolojik sorunlar gibi birçok probleme yol açmaktadır. Okul öncesi yaş grubunda (0-6 yaş), sağlıklı bir çocuk zaten hareketlidir. 6 yaştan itibaren çocuğun evde, okulda saatlerce bilgisayar ve televizyon karşısında zaman geçirmesinin önüne geçilmelidir..

Çocuklarda fiziksel aktivite (spor) yararlımıdır ve nasıl olmalıdır?

Evet yararlıdır. Öncelikle, daha sağlıklı ve zinde olacaklardır, büyümeleri, gelişmeleri olumlu yönde etkilenecektir. Vücut hareketlerini daha iyi kontrol edip, doğal yeteneklerini geliştirme şansları olacaktır. Gerginlik, huzursuzluk, saldırganlık ve depresyon gibi sorunlarla daha kolay başa çıkabileceklerdir. Kendilerine güvenen, çevreleri ile sağlıklı iletişim kurabilen çocuklar ortaya çıkacaktır.

Yapılacak spor; çocuğa zarar vermemeli ve yaş gurubuna uygun olmalıdır. Kemik ve kas gelişimi sürerken yapılacak aşırı yüklemeler, zedelenmelere, kırıklara kızlarda adet bozukluklarına yol açabilir. 5-7 yaş arası; koşma, tırmanma, yüzme, dans- folklor gibi bireysel aktiviteler öne çıkarılırken, yaş ilerledikçe, daha fazla güç ve enerji gerektiren aktivitelere, kademeli olarak geçilmelidir. Unutulmaması gereken şey; çocuğun yaptığı spor dalını benimseyip, sevmesi ve sporu amatörce uygulayıp aşırı yüklenmelerden kaçınmasıdır.

Yaşla birlikte organizmada ne gibi değişiklikler olur ve ne tür sporların yapılması daha uygundur?

Günümüzde artık; 40-65 yaş arasını orta yaş, 65-75 yaş arasını emeklilik dönemi, 75- 85 yaş arasını ileri yaşlılık ve 85 yaş üstünü de çok ileri yaşlılık dönemi olarak niteliyoruz. Yaşla birlikte: 1) Beyin ve sinir hücrelerinde artan kayıplar; denge, koordinasyon bozulmalarına, hareketlerde yavaşlamaya yol açmaktadır. 2) Görme ve işitme duyularında olan kayıplar, anlık tepkileri geciktirmektedir. 3) Kas ve kemik kitlesinde oluşan kayıp, yumuşak dokularda esneklik azalması; kolay yaralanma ve zorlu hareketleri yapamama sonucunu doğurmaktadır. 4) Kalp-dolaşım ve solunum sistemlerindeki kapasite azalması, güçsüzlük ve çabuk yorulmayı beraberinde getirmektedir. Bütün bunlara bakarak; orta yaş grubunun, tenis, yüzme, koşma, bisiklete binme gibi aktiviteleri kolayca yapabileceğini, emekli ve ileri yaş grubunda ise; yüzme ve yürümenin en iyi sporlar olduğunu söyleyebiliriz.

Yürüme ve koşma hakkında neler denebilir?

Yürüme her yaşın sporu olup, bir insan hayatı boyunca yaklaşık 200.000 km yani Dünya çevresinin 5 katı yürümektedir. Yürürken en önemli noktalar; uygun süre, uygun zemin, uygun giysi ve ayakkabılardır. Orta yaşın ilk yarısında; haftada 5 gün 1'er saatlik (yaklaşık 5 km) yürüyüş yeterliyken, daha ileri yaşlarda haftada 3-4 gün, 30-45 dakikalık yürüyüşler uygun olacaktır. Yürünen zemin; mümkünse sert olmamalı, esnek ve düz olmalıdır. Mevsime uygun spor giysileri, tabanı darbeleri emen ve ayağı iyi kavrayan kaliteli spor ayakkabılar tamamlamalıdır. Spor ayakkabılar; her 500-600 km'de bir değiştirilmelidir. Koşarken; 7-8 km'lik bir hızı, yani hafif bir tempoyu tercih etmek, hızı ve mesafeyi her hafta % 10 oranında artırmak uygun olacaktır.

Spor yaralanmaları nelerdir:

Özellikle temas sporu yapanlarda, kas-iskelet sistemine ait çeşitli yaralanmalar olmaktadır. Adale tendon yaralanmaları; Adele ezilmesi, adale liflerinde yırtılmalar ve tendon kopmaları (Aşil tendon kopmaları, omuz rotator adale yırtıkları, quadriceps tendon yırtıkları, kasıkta tendon kopmaları, uyluk arkasında hamstring adale yırtıkları)

Bağ (ligaman) yaralanmaları; Eklemlerde burkulma ve dönmeler sonucunda bağlarda gerilme, esneme ve kopmalar (ayak bileği burkulması ile bağ yaralanmaları, diz iç yan, dış yan ve çapraz bağ yaralanmaları)

Kırıklar ve çıkıklar; Temas sporlarında travmanın şiddetine, yönüne ve düşme şekline göre çeşitli kemik kırık ve çıkıkları gelişir (Omuz, dirsek ve parmak çıkıkları, köprücük kemiği, el bileği, ayak bileği, el ve ayak tarak kemikleri, dirsek bölgesi kemiklerde ce diz çevresi kemiklerde kırıklara rastlanılmaktadır.

Spor yaralanması olursa acil yaklaşım nasıl olmalı, kesin tanı ne şekilde konulmalıdır?

Spor yaralanmalarında ilk yardım: Spor yaralanmalarında ilk yardım olay yerinde yapılan işlemdir. İlk yardım genellikle çevredekiler veya masörler tarafından yapılmaktadır. Spor alanında yaralanan herhangi bir sporcuya bilinçli yaklaşmak gerekir. Aksi takdirde istenmeyen daha kötü sonuçlar gelişebilir. Yaralanan sporcu uygun bir şekilde spor alanı dışına alınmalıdır (sedye ile taşınma gibi). Yaralanan bölge istirahat pozisyonuna alınır ve ödem gelişmemesi için hemen buz tedavisine başlanmalıdır. Buz direk cilt ile temas etmemeli, 10-15 dakika süre ile uygulanmalıdır. Buz tedavisi 2 saat ara ile günde 5-6 kez uygulanabilir. Daha sonra yaralanan bölgeye göre bandaj ile kompresyon veya atel uygulanmalı özellikle alt ekstremite yaralanmalarında bacak yükseğe (kalp seviyesine) kaldırılmalıdır. İlk yardımdan sonra yaralanan sporcu uygun bir merkeze götürülerek, Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı tarafından muayene ve tetkik edilmelidir. Spor yaralanması olan bölgede ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, sıyrık, ekimoz gibi bulgular görülebilir. Kesin tanı için görüntüleme işlemleri yapılır. Kırık ve çıkıklar için direkt grafi veya bilgisayarlı tomografi tetkiki, yumuşak doku yaralanmaları için manyetik rezonans veya ultrason tetkiki yapılır.

Spor yaralanmalarının kesin tedavisi: Spor yaralanmasının şiddetine, hasarına ve yerine göre konservatif veya cerrahi tedavi yapılır.

Konservatif tedavi; Bandaj, atel, sirküler alçı, ortez ile ekstremite istirahate alınır. Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar verilir.

Fizik tedavisi; Akut durum geçtikten sonra adale kuvvetlendirici ve hareket açıcı egzersiz programları yapılabilir. Cerrahi tedavi yapılan sporcularda, ameliyat sonrası fizik tedavi yapılır.

Cerrahi tedavi; Bazı spor yaralanmaları (gerekli endikasyonu olan kırık ve çıkıklarda) cerrahi tedavi yapılır. Eklem içi yaralanmalar artroskopik olarak tedavi edilirler (menüsküs yaralanmaları, çapraz bağ kopukları, kıkırdak lezyonları). Kapalı ( artroskopik) yöntemlerle; eklem içi yapıları ekranda net bir şekilde görüntüleyip, müdahale etmek mümkündür. Hastaya verilen zarar daha azdır ve iyileşme süresi de daha hızlıdır. Tendon yaralanmaları da cerrahi olarak tamir edilirler.


 
Üst Alt