Malezyalı yetkililer, kripto madenciliği platformlarını çalıştırmak için elektrik çalmanın yasa dışı olduğunu kanıtlamak için, belki de biraz aşırıya kaçan bir yol seçti: Bu cihazları bir silindirle ezip dümdüz etmek!.
İnternette hızla yayılan video, bir dozer hepsinin üzerinden geçmeden önce, bir polis merkezindeki park yerini dolduran Antminers sistemlerini gösteriyor. 47 saniyelik video, her bir cihazın ezildiğini göstermiyor, ancak PC Gamer'ın söylediğine göre, 1.069 yasadışı madencilik donanımın arasından kurtulan olmadı.
Madencilerin sistemlere güç sağlamak adına 2 milyon dolarlık elektriği yönlendirmek için Sarawak Energy Berhad (SEB) elektrik hatlarına bağlandıkları iddia edilen "suçlu bilgisayarlar", Malezya polisi ve SEB tarafından Sarawak bölgesindeki bir havaalanı çevresinde gerçekleştirilen altı baskında ele geçirildi.
RTX 3080 ve RTX 3090 gibi grafik kartlarının özellikle internet üzerinde – ve hatta meşru perakendeciler arasında bile – ciddi bir şekilde artan fiyatlarına ek olarak, son birkaç yılın kripto madenciliği çılgınlığının çok daha büyük bir bedeli de bulunuyor. Kripto para savunucularının iddialarına rağmen, kripto madenciliğinin çevre üzerindeki etkilerini inceleyen bilim insanları, bunun ekolojik bir felaket olduğu konusunda hemen hemen hemfikir.
Küresel olarak kripto madenciliği, her yıl 110.000.000.000 kilovat saat elektriğe ihtiyaç duyarken, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm güneş panelleri 2020'de sadece 90.000.000 kilovat saat üretti.
Bu durum, madencilerin kelimenin tam anlamıyla elektriğin meşru kullanımını engelleyerek bir elektrik hattına bağlandıkları Malezya'daki kadar net olmayabilir, ancak blok zinciri (blockchain) işlemlerini işlemek ve herhangi bir yerde bitcoin üretmek için kullanılan tek bir watt elektrik, başka bir şey için kullanılabilecek bir watt daha az elektrik anlamına geliyor.
Bitcoin madenciliği yapmak adına belirli bir süre için evlere elektrik vermeyi bırakmıyoruz. Hem normal elektrik kullanımını sürdürüyoruz hem de bitcoin madenciliği yapıyoruz. Bu durum değişmeyecek ve bu yüzden kripto yeşil enerji ile donatılmaya çalışılsa da, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarımıza hala giderek daha ağır bir engel olmaya devam ediyor.
Önümüzdeki yıllarda makul ölçüde yaşanabilir bir gezegen istiyorsak, bu tür ek harcamaların savunulamaz olduğunu bilmek için pek çok şehirde sadece pencereden dışarı bakmanız veya sürekli olarak karşılaştığımız orman yangınlarının dumanını görmeniz yeterli olacaktır.