Sedat Peker'in ve Zülfü Livaneli'nin ortaya attığı savlardan sonra, Deniz Baykal'ın CHP'den ihraç edilmesi tarafındaki yansılar çığ üzere büyümeye devam ediyor...
Organize cürüm örgütü başkanı Sedat Peker'in gündeme getirdiği savlar ortalığı karıştıracak cinsten.
Peker’in ortağa attığı savlardan biri de Deniz Baykal-Korkmaz Karaca bağına dair ayrıntılardı. Hatta bu argümanlardan sonra, 2007 yılındaki yazısı tekrar gündeme gelen Zülfü Livaneli, yeniden çok konuşulacak kelamlar sarf etti.
Livaneli, 14 yıl evvel Hürriyet'te "Beylerbeyi'nde zımnî anlaşma" başlığıyla yayımladığı yazısında Baykal'ın Erdoğan'la gizlice buluşup muahede yaptığını tez etmiş ve Baykal'a ağır tenkitler yöneltmişti.
Livaneli, röportajın bir kısmındaki "Ecevit, Baykal üzere isimler olmasa, solun yazgısı değişir miydi?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Ecevit de, Baykal da partilerinin başına solcular belediyelerde, hükümette iktidar olamasın diye getirildiler. Solun başını bağlayan, yolunu şaşırtan beşerler bunlar. Ecevit, Fethullah Gülen teşkilatıyla yan yana geldi, onlara kontenjan verdi, her türlü imkanı sundu. Cemaati devlete birinci yerleştiren Tayyip Erdoğan değil, Bülent Ecevit’tir. Uzun lafın kısası, Ecevit, Baykal üzere beşerler sol filan değil, soldan hoşlanmayan, tipik Türk milliyetçileridir."
1. Livaneli'nin bu savlarından sonra, Deniz Baykal'ın CHP'den ihraç edilmesi istikametindeki reaksiyonlar çığ üzere büyümeye başladı:
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.