Daha evvel dünyanın en küçük dinozoru diye sınıflandırılan hayvanın, aslında bir kertenkele olduğu ortaya çıktı.
Independent Türkçe'den Çağla Üren'in derlediği habere nazaran, bu küçük yaratığın fosili bir keribarın içinde 99 milyon yıl beklemiş ve günümüze ulaşmıştı. Oculudentavis khaungraae diye isimlendirilen hayvanın küçük bir dinozor çeşidi olduğu açıklanmıştı.
2020'de yayımlanan o araştırmada, Oculudentavis khaungraae, "yaklaşık 100 milyon yıl evvel bugünkü Myanmar'da kanat çırpan bir dişi kuş" diye tanımlanmıştı. Kuşların da dinozor soyundan geldiği biliniyor.
Fakat araştırmaya katılmayan ve makaleyi dışarıdan bir göz olarak pahalandıran kimi uzmanlar bu yaratığın kuş olduğu niyetine karşı çıkmış ve makale daha sonra geri çekilmişti.
Pazartesi günü yayımlanan ve daha düzgün korunmuş öteki bir kehribar örneğine dayanan yeni araştırma ise hayvanın tarih öncesi bir kertenkele olduğunu ortaya koydu.
Myanmar'ın birebir bölgesinde bulunan bu kehribarın içinde dinozor sanılan yaratıkla tıpkı cinsten bir öbür hayvan yer alıyordu.
Fosil daha uygun korunabildiği için bilim insanları bunun bir dinozor değil, bir kertenkele olduğunu anlayabildi.
Oculudentavis khaungraae ile tıpkı cinsten ancak farklı çeşitten olduğu anlaşılan yeni kertenkele, Myanmar'daki Naga halkının onuruna Oculudentavis naga diye isimlendirildi.
Oculudentavis, Latincede "köpek dişli kuş" manasına geliyor.
İki hayvanın da kuş olmadığının anlaşılmasına karşın araştırmacılar, Oculudentavis ismini yanlışsız olmasa da kullanmaya devam edeceklerini söyledi.
Araştırmanın ortak muharriri, Teksas'taki Sam Houston Eyalet Üniversitesi'nde herpetolog Juan Diego Daza, "Oculudentavis başlangıçta bu taksonu tanımlamak için kullanılan isim olduğundan, önceliği var ve bunu sürdürmek zorundayız" diye konuştu.
Geçen yıl dinozor olduğu sanılan birinci fosilde hayvanın sadece kafatası yer alıyordu ve bu kafatası da darbeler almıştı. Bu nedenle hayvanın burnu bir gagayı andırıyordu ve araştırmacılar bunun bir kuş olduğunu düşünmüştü.
Birebir yaştaki lakin daha uygun durumdaki ikinci kehribarda ise kertenkelenin kafatası da dahil olmak üzere iskeletinin bir kısmı yer alıyordu. Hayvanın pulları ve yumuşak dokusu da korunmuştu.
Daza, Oculudentavis cinsini "Bu nitekim tuhaf bir hayvan. Bugünkü kertenkelelerden farklı" diye niteledi.
"O müddet zarfında birçok kertenkelenin ortaya çıktığını varsayım ediyoruz. Fakat hala çağdaş görünümlerine ulaşamamışlardı" diyen Daza, kelamlarını şöyle sürdürdü:
"Bu yüzden bizi kandırabilirler. Şu ya da bu kümenin özelliklerine sahip olabilirler ancak gerçekte onlarla tam olarak uyuşmuyorlar."