Üretimi tamamlanan Taksim Camiisi'nin açılışında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taksim Mescidi'ni bir müddet evvel tekrar ibadete açtığımız Ayasofya Cami-i Kebir'e verilen bir selam, İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümüne bir armağan olarak görüyorum" dedi.
İmali tamamlanan Taksim Mescidi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı cuma namazıyla açıldı. Erdoğan açılış sonrası vatandaşlara seslendi. Erdoğan özetle şunları kaydetti:
"Taksim Camimizin İstanbulumuz ülkemiz için hayırlara vesile olmasını istiyorum. Mimarından sanatkarına emekçisine kadar herkesi selamlarımı sunuyorum. Ben de Kasımpaşa'nın çocuğuyum. Buralarda çok gezdik tozduk. Keşke lisanı olsa da buralar konuşsa. Talimhane ve Dolmabahçe, Buralarda çok dolaştık, Taksim Camii bizim dünyamızda çok farklı bir yere sahipti.
O günlerden bugünlere kimler geldi kimler geçti... Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı'nın kesişiminde bulunan camimizden nidalar inşallah kıyamete kadar eksik olmayacaktır. Mühendislik prosedürüyle ülkemizde ve dünyada sayılı eserler ortasında bulunan camimiz yerini şimdiden almıştır. Dijital kütüphanesi ve stant alanlarıyla Taksim Camii, İstanbul'un en kıymetli kültür sanat merkezlerinden biri olacaktır.
"Bir buçuk asırlık mücadele"
Camimizin inşasında kullanılan her gereç titizlikle seçilmiştir. Taksim Mescidi'ni bir mühlet evvel tekrar ibadete açtığımız Ayasofya Cami-i Kebir'e verilen bir selam, İstanbul'un fethinin 568. yıl dönümüne bir armağan olarak görüyorum. Burası İstanbul'un fethine de bir ikramdır. Asırlardır davalarına hayat vermek için kendi canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin her birine Allah'tan rahmet diliyorum. Taksim Camii 1 buçuk asırlık uğraşın akabinde ülkemize kazandırılmıştır. 1877-1878 Osmanlı Rus harbi yıllarına kadar uzanır. Ülkemizin Kurtuluş Savaşı yıllarında da tekrar gündeme gelmiştir. Nazım'ı bile hüzünlendiren bu tabloya karşın tek parti periyodunda Ayasofya ve Bezm-i Alem Mescitleri müzeye çevrilerek milletimizde yeni yaralar açılmıştır.
Merhum Demirel'in 1979 yılındaki kararı ise 12 Eylül darbecileri tarafından iptal edilmişti. Neler çekti burası ya! Merhum Özal periyodunda cami inşa edilmesi lisana getirilse de koşullar uygun olmadığı için yapılamamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiğimde kelamlardan biri de bu caminin yapılmasıydı lakin 28 Şubat süreci nedeniyle bu kelamımızı yerine getiremedik. 2013'te bu projeyi tekrar yapmak istediğimizde ise karşımızda Seyahat olaylarını bulduk.
"Barbaros Hayrettin Paşa Mescidi'ni en kısa vakitte inşa edeceğiz"
2017 Haziranında cami inşaatına başlanabilmesini sağladık. Bugün de camimizi ibadete açtık. Son periyotta Büyük Çamlıca Camii'nin tamamlanması ve Ayasofya'nın akabinde bu üçüncü manevi mirasın asırlar boyunca bir kandil üzere ışıtacağına inanıyorum. Süratle bir yapıtımız daha yükseliyor. O da Barbaros Bulvarı üzerinde Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ediyoruz, onu da kısa vakitte inşa edeceğiz. Orası da adeta bir mabetsiz beldedir. İnşallah orayı da mabetsiz olmaktan çıkarıp, Müslümanların ibadet edebildiği yerleri hazırlayacağız.
Fitneyle, palavrayla, tuzakla milletimizin kardeşliğini bozamayanlar mescitlerimizi de gaye almıştır. FETÖ'nün yaptığı ihanetin benzerilerini farklı biçimde tekrarlamaya çalışanlara asla müsaade vermeyeceğiz. Şahadetleri dinin temeli olan ezanlarımızı susturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye'nin yalnızca kendi sonlarından ibaret bir ülke olmadığının en büyük ispatı maruz kaldığı ataklardır. Bu akınların hepsini de akamete uğratmayı başardık. Birebir dirayetle yolumuza devam edeceğiz. Bozguna uğrattığımız her kirliği atağın yerini yenisi alacaktır. Bize düşen daima doğruyu savunarak zalime karşı koymaktır.