Son Konu

Dilin Nörofizyolojik Temelleri

yasuo

Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
84,876
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Duyuların kortekste bilince çıktığı pri­mer duyu alanları ve bunların bitişiğinde bu duyu modalitesinde gelen bilgiyi işleyen o duyuya özgü tek modaliteli duysal asosiyasyon alanları vardır. Örnek olarak, bir elmaya baktığımız zaman bu elmanın görüntüsü primer görsel alanda, Brodmann'ın 17. alanında bilince çıkar, ama gördüğümüz şeyin bir elma olduğunu burada tanımayız. Bu tanıma, bitişik görsel asosiyasyon korteksinde 18. ve 19. alanlarda gerçekleşir. Bütün duyular için benzer şekilde, bu duyunun bilince çıktığı primer duyu alanları ve buraya yansıyan şeyin ne olduğunun bilinip tanındığı, o duyu modalitesine özgü asosiyasyon alanları vardır. Gene örnek olarak, bir elmanın ısırılması sırasında çıkan ses, elmayı ellediğimiz zaman parmaklarımızdan gelen duyu, sırasıyla temporal lob ve parietal lob kortekslerindeki işitmenin ve dokunmanın primer duysal alanlarında bilince çıkar; ama bu sesin ısırılan bir el­manın sesi olduğunu, dokunduğumuz şeyin bir elma olduğunu anlayıp tanımamız, primer alanlara bitişik sırasıyla temporal ve parietal tek modaliteli asosiyas­yon alanlarına bu bilginin ulaşması ve buralarda işlenmesi sonucunda olur. Bilindiği gibi, duyu­ların tek duyu modalitesinde işlendiği bu asosiyasyon alanlarının arasında, sağ ve sol hemisferlerde,duyu modalitesinde asosiyasyon kortekslerinde işlenen duyuların tümünü alan ve bunları daha üst düzeyde işleyip entegre eden çok modaliteli asosiyasyon alanları var­dır. Başlıca angüler girusu ve supramarjinal girusu içeren bu çok modaliteli asosiyasyon alanları, hem sağ hem de sol hemisferlerde, işitsel, görsel ve somatik duysal tek modaliteli asosiyasyon kortekslerinden gelen işlenmiş duyuları entegre ederler. Örnegin; Afazi, genellikle bir inme ya da kafa travması sonucunda aniden ortaya çıkan ve beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanmasından kaynaklanan bir dil bozukluğudur. Çoğu insanda dil alanları beynin sol yarı küresinde yer almaktadır. Dolayısıyla, afazide beynin sol yarısındaki dil alanları hasarlanırken, kişinin de sağ tarafına inme inebilir/felç gelebilir. Bu bozukluk dili ifade etme ve anlamanın yanı sıra, okuma ve yazmayı da etkileyebilmektedir. Afaziye dizartri ya da konuşma apraksisi gibi nörolojik konuşma bozuklukları da eşlik edebilmektedir.

Afazinin nedenleri nelerdir?Afazi beynin dil alanlarından bir ya da daha fazlasının hasarından kaynaklanmaktadır. Çoğu zaman beyin hasarının nedeni inmedir. İnme, beynin bir bölgesinin kansız kalması durumunda ortaya çıkar. Beyin hücreleri oksijen ve önemli besinleri taşıyan normal kan desteğini alamadığında ölürler. Beyin hasarının diğer nedenleri arasında kafaya alınan şiddetli darbeler, beyin tümörleri, beyin enfeksiyonları ve beyni etkileyen diğer durumlar yer almaktadır.

Konuşma; motor,kognitif ve linguistik özellikleri olan bir işlevdir. Bu özellikler normal bir konuşma kavramının olmazsa olmaz, kardinal özellikleridir. Bu özelliklerden biri olmadığında ya da onunla ilgili bir problem olduğunda diğer ikisi sağlıklı olsalar da normal bir konuşma işlevi ortaya konamaz.

Konuşma Motor Bir İşlevdir:

Konuşmanın motor özelliği ; konuşma sırasında rol alan solunum,yüz ve sesle ilgili sinir ve kasların çalışmaları ve aralarındaki denge ve koordinasyonla ilgili özelliktir. Bu nedenle, sözü edilen sinir ve kasların bu özelliklerinin birlikte ya da teker teker bozulması motor konuşma bozukluklarının alt yapısını oluşturur.İlgili kasların güçleri, derin duyuları,dengeleri ve koordinasyonları, sinir sisteminin işlevsel yapılanmasının bir gereği olarak farklı yapılar tarafından ortaya konulduğu için çeşitli nedenlerle bu yapıların farklı farklı etkilenmeleri birden fazla motor konuşma bozukluğu türünün varlığını gerekli kılar.Konuşma apraksisi; konuşma için gerekli kaslarda güçsüzlük ya da koordinasyon bozukluğu olmaksızın artikülasyon programlarında beceriksizlik olarak tanımlanabilir. Bu tanım genel apraksi tanımıyla uyumludur. Konuşma apraksisi serebral olaylar sonucu heceleme yeteneklerinde bozulma olan olguların çoğunda akla gelmesi gereken bir olasılıktır. Dizartri (ler) solunum, ses ve konuşmayla ilgili sinir ve/veya kasların güç, hız ve koordinasyon işlevlerindeki bozukluklar sonucu görülen motor konuşma bozukluklardır. Farklı dizartriler nörolojik terminoloji içinde bozulan mekanizmayı niteler biçimde adlandırılırlar. Örneğin,dizartriye neden olan mekanizma bozukluğu motor nöronlarla ilgiliyse, tutulan motor nörona atfen I.motor nöron dizartrisi ya da II.motor nöron dizartrisi, bozukluk serebellar sistemle ilgiliyse serebellar dizartri, ekstrapiramidal sistemle ilgiliyse ekstrapiramidal dizartriler ( hipokinetik ve hiperkinetik dizartriler şeklinde) olarak adlandırma yapılabilir. Bu dizartrilerdeki konuşma bozuklukla- rının özellikleri tutulan yapı ya da sistemin hastalıklarında ortaya çıkan bulguların genel özelliklerine uyar. Kekemelik; gelişimsel ya da sonradan ortaya çıkan motor bir konuşma bozukluğudur. Bu bozuklukta genellikle belirli harflerin,hecelerin ya da kelimelerin söylenmesi esnasında takılma söz konusudur. Kekemelik gözlemleri kimi zaman onun altında yatan mekanizmalar konusunda bize bilgiler vermektedir. Örneğin, bir çok kekeme kişide şarkı ya da şiir söylerken bu bozukluğun ortadan kalkması, diğer bir deyişle sağ hemisferik prozodi ve emosyon katkısıyla kekemeliğin çözülmesi kekemeliğin daha çok sol hemisferle ilgili olduğunu düşündürürken, kekemelerin çoğunun zorlandıklarında gövde ve baş hareketlerine başvurarak tutukluğu çözmeleri ekstrapiramidal mekanizmaların da rolünün olduğunu hissettirmektedir.Bazen istemsiz yüz ve çene hareketlerinin kekemeliğe eşlik etmesi yine ekstrapiramidal orijinli bir fenomene, distoniye dikkat çekmektedir.


 
Üst Alt