Son Konu

Oruç Nefsi Dİzginler

urgot01

Yeni Üye
Katılım
24 Eki 2020
Mesajlar
15,240
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Konum
Rusya
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Oruç Nefsi Dİzginler

Abdullah ibni ömer Radiyallahu Anhüma rivayet ediyor:

Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem ile birlikte çıkmıştık. Biz gençtik ve evlenme imkanımız yoktu. Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Ey gençler! Evlenmeye imkanı olan evlensin. çünkü evlenmek gözü haramdan korur, iffeti muhafaza eder. Evlenmeye imkan bulamayan da oruç tutsun. çünkü oruç cinsel arzuları kırar, azaltır.” (Nesei, Sıyam: 43)


Orucun insana sağladığı önemli bir faydası nefsin istek ve arzularına set çekmeyi öğretmesidir. Bilhassa gençlik çağında, dinçlik zamanında insan, çelikten bir vücudu olduğunu sanıp, dünyada ebedi kalacakmış gibi ona sarılır. Türlü türlü zevki ve lezzeti tatmaya çalışır. Kendisini şefkatle besleyen, terbiye eden Yaratıcısını unutabilir. ömrünün sonunu, ebedi hayatını düşünmez hale gelebilir.

Böylece ahlaki olmayan davranışların içine girip duygularına hakim olamaz. Akıl ve mantığını dinlemez; iffetini, şerefini koruyamaz hale gelir.

Oruç, insana güçsüzlüğünü, zayıflığını iyice anlatır, ders verir. Böylece nefis, firavunluğunu bırakır, yaratılış istikametinde hareket etmeye çalışır. Ahlakını, iffetini korur, kendine hakim olur.

“Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telakki eder. Hatta mevhum bir rububiyet ve keyfemayeşa (istediği gibi) hareketi, fıtri olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olduğunu düşünmek istemiyor. Hususan dünyada servet ve ik-tidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise, bütün bütün gasıbane, hırsızcasına nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutar.”

İşte nefsin huyundan olan, istediği gibi hareket etme arzusunun karşısına ancak oruçla çıkılabilir. çünkü, oruç, onun bu hareketini sınırlandırdığı gibi, başıboş olmadığını da her an hatırlatır.

Kur'an-ı Kerimde, “Oruç farz kılındı ki, takvaya eresiniz” şeklinde beyan buyurularak, insanın oruç sayesinde nefsine daha iyi hakim olabileceği ve nefsini daha iyi terbiye edebi-leceği ifade edilir.

Elmalı'nın ifade ettiği gibi, “Oruç şehveti kırar, nefsi mağlup eder, azgınlıktan ve kötülükten korur, dünyanın aşağılık lezzetlerini, makam ve üstün çıkma kavgalarını hakir gördürür, kalbin Allah'a teveccühünü arttırır. Ona meleki bir zevk ü safa bahşeder.”

İnsan oruç vasıtasıyla bir çeşit manevi perhiz yapar, Allah'ın emirlerini dinlemeye alışır. Manevi hayatı da zehirlenmekten kurtulur. çünkü diğer duygular rahat nefes alırlar, vazifelerine güzel çalışırlar. Mide geçici bir açlık yüzünden ağlarken, diğer ulvi duygular adeta bayram ederler.

İnsanın yaratılışında bulunan iyi duygular, bu şekilde kötü duygulara galip gelir. Nefis de kendisinin asıl mal sahibi olmadığını, aciz bir kul olduğunu idrak eder. Zira oruçlu olan kişi görür ki, Cenab-ı Hakkın izni olmadan en küçük, en basit yiyeceğe elini uzatmaz. Böylece kulluk vazifesini hatırlar, hakiki vazifesi olan şükre gider.

Evet, “Ramazan-ı Şerifteki oruç, en gafillere ve mütemerritlere (inatçılara) zaafını ve aczini ve fakrını ihsas ediyor (hissettiriyor). Açlık vasıtasıyla midesini düşünüyor. Midesindeki ihtiyacını anlar. Zayıf vücudu ne derece ve şefkate muhtaç olduğunu derk eder.”

Bu açıdan yüzlerce günahın insanın üzerine geldiği böyle bir zamanda oruç, gençler için en güzel bir çare ve muhkem bir sığınaktır. Arzularına hakim olmak için en kolay bir yoldur. Bu oruç Ramazan orucu olunca değeri ve önemi daha da artar.
Kaynak : Sorularla İslamiyet
 
Üst Alt