Milletlerarası Uzay İstasyonu ufkun ötesinde, insanlığın faydası için anbean çalışmakta. Bu istasyonda çeşitli deneyler yapılmakta, uzaya dair mümkün olan her şey gözlemlenmekte ve keşfedilmekte. Üstelik bu devasa uçan laboratuvarın içerisinde astronotlar da bulunuyor. Pekala istasyondaki bir astronot, uzaya savrulursa başına neler gelir?
NASA'nın güvenlik protokolleri boşa değil...
Nasa, Milletlerarası Uzay İstasyonu'ndaki astronotlarına yönelik, acil durumlar için güvenlik protokolü belirlemiş. Bir astronot istasyonun dışına çıktığı vakit, bir halat ile istasyona bağlı oluyor. Bu halatın bir halde kopması halinde ise 2. güvenlik protokolü olan Jetpack devreye giriyor. Astronotlar jetpack sayesinde makul bir sürat ve uzaklık kapsamında istedikleri istikamete gerçek uçabiliyor. Lakin astronotun şuurunu kaybetmiş olması ya da jetpackin bozulmuş olması halinde korkulan gerçekleşebilir...
Sürükleneceğiniz istikameti itme kuvveti belirler.
İstasyon ile kontağınız koptuğu an da itme kuvveti hangi yöneyse o tarafta, daima dönerek, büsbütün yüksüz olarak sürüklenmeye başlarsınız. Kol ve bacaklarınızla istemsiz sergileyeceğiniz tutunma ve istikamet verme refleksleriniz hiçbir işe yaramaz.
O an, keşke olsaydı dediğiniz yer çekimi kuvveti düşmanınız haline gelir...
Dünya'nın yer çekimi kuvveti sizi muhakkak bir yörüngeye sokar. Bu yörünge de yüksek bir süratte daima ilerlersiniz. Şayet ki giydiğiniz uzay giysisinde rastgele bir yırtık yoksa bu durumu 8 saat boyunca yaşamaya devam edersiniz.
'Kanım kaynadı' tabiri hayaldi, gerçek oluyor...
Sürüklenmeye başladığınız anda uzay giysiniz hasar görmüş ya da yırtılmışsa uzay seyahatiniz hayli kısa sürecektir. O sırada şuurunuz yerindeyse, yaklaşık 15 saniye içinde şuurunuzu yitirmiş olacaksınız. Siz hoşluk uykunuzdayken bedeninizdeki her bir sıvı, başta kanınız olmak üzere kaynamaya başlayacaktır.
Değil Dünya'ya varmayı, yaklaşmayı dahi hiç istemezsiniz...
İstasyondan savrulmaya başladığınız sırada, bir formda Dünyaya varmak için gerekli olan hakikat açı ve sürate ulaştığınızı ve bunu fark ettiğinizi varsayalım. O an da uygun bir şey olduğunu düşünerek sevinebilirsiniz. Fakat hiç de sevinmemelisiniz. Zira Dünya'nın yeryüzüne daha yaklaşamadan tıpkı göktaşı üzere, Dünya atmosferine girdiğiniz an da binlerce derece sıcaklıkta kavrulmaya başlarsınız. İşin berbat tarafı göktaşına kıyasla minicik olduğunuz için muhtemelen yeryüzünden kavrulmanıza şahit olan ve ''Aa yıldız kaydı!'' diyecek bir insan olmayacaktır...
Kilo alamamaktan şikayet edenler için yeterli bir yol...
Uzay giysinizde hasar ya da bir yırtık olması durumunda, basınç olmaması nedeniyle kanınızın kaynamaya başlayacağını söylemiştik. Fakat bu kaynama durumu bir anda gerçekleşmeyecek. Zira insan derisi iç organları ve iskelet yapıyı içeride tutmanın yanı sıra kan basıncını da koruyabilen bir faktör. Beden sıvıları kaynamaya başlamadan evvel, kanınızda bulunan nitrojenler kabarcık haline gelmeye başlayacak ve ardından şişecektir. Bu kabarcıklar sizi yaklaşık olarak 2 katı boyutunuza kadar şişirebilir. Bu türlü bir durumda kendinizi epeyce şişmanlamış hissedeceğiniz kesin.
Derin dondurucu...Bak işine kardeşim.
Uzayda moleküller ortası uzaklık, yoğunluğun çok düşük olması nedeniyle çok fazladır. Bu nedenle moleküller çarpışarak rastgele bir ısı açığa çıkaramazlar. Yapabilseler bile bu ısıyı iletemezler. Bedeniniz yeniden de anında donmaya başlamasa da kısa müddette uzayın soğukluğunu hissetmeye başlayacak ve başka etkenlerden sağ kurtulmuş olsanız bile donma faktöründen de kaçınacak bir tahlil daha bulmanız gerekecek...
Savrulmasanız bile orada olmanın bir bedeli var...
Milletlerarası Uzay İstasyonu'ndaki vazifenizi rastgele bir savrulma yahut uzay boşluğuna süzülme durumu yaşamadan sürdürüyor olsanız bile bunun fiziki ve mental sıhhatinize tesirleri bulunuyor.
Dünya'nın sahip olduğu manyetik alan bizleri, uzay radyasyonunun tamamından olmasa da kıymetli bir ölçüsünden korumakta. Tamamından koruyamadığı için aslında her gün soluduğumuz havadan yediğimiz besinlere kadar aşikâr ölçü radyasyona maruz kalıyoruz. Memleketler arası Uzay İstasyonu'nda ise Dünya'nın manyetik alanı üzere bir müdafaa olmadığı için astronotlar bizlere nazaran çok daha fazla radyasyona maruz kalıyor. Nasa bu durumla ilgili olarak, astronotlarının sıhhatlerinin uzun vadede önemli bir halde etkilenebileceğine yönelik açıklamalar yapmıştı.
Bu istasyon yeryüzüne yaklaşık 400 KM arada. Misyon uzunluğunun 6 ay olduğunu düşünürsek bu ara, her ne kadar yanınızda çalışma arkadaşlarınız bulunsa da, sizi yalnızlık hissini ağır bir formda yaşamaya zorlar. Sevdiklerinizle istediğiniz an bağlantı kuramayacağınızı, istediğiniz vakit yatak odanıza gidip uzanamayacağınızı, oradan oraya savrulmadan toprağa basabilme hissini o an yaşayamayacağınızı bilmeniz üzere gerçekler ruhsal olarak sizi oldukça hırpalayacaktır...
Pekala ya Dünya'da yaşayan en şanslı beşerden 100 milyar kat daha şanslıysanız?
Uzayda sürüklenme esnasında yaşayabileceğiniz bütün berbat olasılıkları bir formda bertaraf ettiyseniz ve iyi ya da berbat fark etmez, ölçülemez düzeyde şanslıysanız tahminen de Dünya dışı canlılarla birinci tanışan kişi siz olabilirsiniz.
Mucizeleri ve imkansızları bir kenara bırakacak olursak...
Uzay boşluğuna savrulma yahut sürüklenme durumunda, mucizeleri bir kenara bırakırsak ne yazık ki kurtulma bahtınız sıfırdır. Zira ne Nasa'nın ne de öteki bir uzay ajansının günümüzde, uzay boşluğuna savrulan bir insanı kurtarabilecek rastgele bir aracı ya da teknolojisi bulunmuyor. Bugüne kadar buna benzeri bir kaza örneği hiç yaşanmamış olsa da yaşanabileceği gerçeğini göz önünde bulundurarak, ilgili şirketlerin gelecekte, yeni teknolojik gelişmelerle birlikte kurtarma yolu yaratabileceğini söyleyebiliriz.
Artık sen hatırlamak zorunda değilsin.
Q senin yerine bankacılık süreçlerini takip eder, tek bir onayınla süreçleri halleder. Değerli bahislerde bildirim göndererek seni uyarır.
Q her vakit yanında.