Artık rastgele bir virüsün, parazitin, hastalığın bizi şaşırtacağı eşeği geçtik fakat yeniden de hayli farklı.
Parazit, sıcak ya da soğuk demeden her türlü ortamda yaşayabilen bir canlıdır.
Hayat alanı olarak pek çok farklı yeri seçebiliyor bu parazitler. Midede, bağırsaklarda, gözün içinde ve hatta insan beyninde hayatlarını sürdürebiliyorlar.
Birtakım durumlarda konak olarak yaşadıkları canlıyı öldüren, kimi vakit da ölmekten beter eden bir yaratık, parazit.
Bugün bahsedeceğimiz canlı ise, farklı canlıların bedenlerine yerleşip orada yaşayan, ve bu ömür mühletince aklınızın ucundan bile geçmeyecek işler yapan parazitlerden biri.
Bulaştığı insanların psikolojisini allak bullak eden, depresyona meyil etmelerine neden olan parazitimizin ismi Toksoplazma.
Hatta o denli derin tesirlere sahip bir parazit ki, konak olarak kullandığı insanların intihara 7 kat daha meyilli oldukları görülüyor.
Ayrıyeten bu parazitin bulaşmasıyla sıcakkanlı canlıların cinsel davranışları değişiyor.
Dünya nüfusunun üçte birinin maruz kaldığı bu parazitler erkeklerde içe dönüklüğe yol açarken bayanlarda ise dışa dönüklüğe neden oluyor.
Bilim insanları, toksoplazma ile şizofreni ortasında da değişik temaslar keşfetmişler.
Bir öteki farklı bilgi de, kanlarında toksoplazma bulunan gebe bayanların, doğacak çocuklarında şizofreni bulunma ihtimali de epey yüksek.
Parazit üzerinde çalışmaya devam eden bilim insanları, bir diğer enteresan durumla daha karşılamışlar.
Petri kaplarına insan hücreleri yerleştirmişler ve bunlara toksoplazma enjekte etmişler. Daha sonrasında da bunlara şizofreni tedavisinde kullanılan çeşitli ilaçları enjekte etmişler. Sonuç ise epey şaşırtıcıymış zira Haloperidol (Şizofreni hastalığında kullanılan bir ilaç) başta olmak üzere ilaçların büyük çoğunluğu, parazitin gelişmesini engellemiş.
Bu tesirleri keşfeden bilim insanlarının karşılık aradığı bir öteki soru ise daha da enteresan.
Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar, parazit tarafından delirtilmiş bir farenin işine fayda mı?
Bilim insanları bu mevzu için 49 fareyi denek olarak kullanmışlar. Ve görmüşler ki taşıyıcı fareler, kedi kaygılarını kaybetmişler.
Daha sonra Haloperidol ve öteki anti-şizofrenik ilaçlar vermişler farelere ve ilaçların fareleri daha korkak yaptıklarını keşfetmişler.
Toplumda toksoplazma ile alakalı bir de önyargı, daha doğrusu araştırılmadan kabul edilmiş bir yargı daha vardır.
O da şudur ki, kedilerin bu parazitleri yedikleri besinlerden -özellikle fareler- aldıkları ve o kedilerin meskende yaşaması durumunda, konut sahiplerine bu parazitleri aktardıkları söylenir.
Bilhassa gebe bayanlar, bu parazite maruz kalmamak için kedilerden köşe bucak kaçarlar.
Lakin, gerçek şudur ki bu parazitler konut kedilerinden değil, yıkanmamış meyve-sebzelerden ve güzel pişmemiş etlerden bulaşır.