Bilindiği üzere bitki nörobiyolojisi, bitkilerde bilinç yapısı ve hudut sistemini inceleyen bir çalışma yeri. Bitkiler alanında yapılan çalışmalardan gelen yeni rapor, bu meydanı büsbütün reddediyor.
Bitkilerden yana edindiğimiz bilgilerle bu canlıların sesleri ayırt edip reaksiyon verebildiğini, uyuşabildiklerini, dokunmayı hissedip reaksiyon gösterebildiklerini biliyoruz. Tekrar de yeni bir araştırmaya nazaran bitki hücrelerindeki haberleşme sistemi, hayvanlardaki hudut sisteminden daha farklı.
Had sistemi ve reaksiyon verme kelam konusu olduğunda 2000’li yılların başından bu yana önemli bir tartışma yaşanıyor. Bu tartışmanın konusu da bilinç ile reaksiyon arasındaki hududun nerede olduğuna dayanıyor.
Trends in Plant Science mecmuasında bir makale kaleme alan bitki biyoloğu Lincoln Taiz, bitkilere insan özellikleri vermenin yanlışlı olduğunu savunuyor. Ona nazaran bu durumun birinci tehlikesi, bilimin tarafsız gözlem özelliğine zarar vermesinden geliyor.
Bitkilerdeki hücreler arası muhaberesi insanlardaki daha akıllıcası hayvanlardaki gelişmiş sistemlere benzetmek pek de mümkün değil. Bitkilerdeki iletişi bitki nörobilimciler de farklı bir yapı olarak arıların bir arada çalışmalarına benzetiyor.
Lincoln Taiz, bu görüşe ve benzerlerine de karşı çıkarak sürülerin kendi içlerindeki genetik farklılaşabilme kapasitelerini ve davranışsal serbestliklerini söylüyor. Umumi olarak yapısal farklılıkları ve yapılan incelemelerin metodolojik/yaklaşımsal eksiklerini vurgulayan Taiz, son olarak “Bitki nörobiyolojisi camiasında, kendi sahalarını ders kitaplarında görmek isteyen pek çok insan olduğunu biliyorum ancak şimdiye kadar ortada cevaplanmamış çok çokça soru var” diyor.