Eski TBMM Lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sedat Peker'in tezleriyle ilgili "Yargı gereğini yapmalıdır" dedi.
Türkiye'de gündem, organize kabahat örgütü başkanı olduğu gerekçesiyle karar giyen Sedat Peker'in toplumsal medyadan paylaştığı görüntülere kilitlendi.
Independent Türkçe'den Can Bursalı'ya konuşanEski TBMM Lideri, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Peker'in tezlerini kıymetlendirdi.
Yargının gereğini yapması gerektiğini söyleyen Arınç, "Nasıl yapacak? Bütün bu argümanları en önemli biçimde inceleyecek ve sonucu kamuoyuna açıklayacak. Lohusa bayanların bile tutuklandığı, çocukları ile birlikte cezaevinde kaldığı bir Türkiye'de, kanser hastalığı ile boğuşurken bile tahliye edilmeyen insanların bulunduğu bir Türkiye'de tutuklamalar yapılacaksa bu ağır hataların sahipleri hakkında herhalde yapılacak. Bu yargının misyonudur. Natürel Adalet Bakanımızın yargının, HSK'nın ve bunlara talimat verme durumunda olan herkesin 'Bu olayların üzerine gideceksiniz arkadaş. Ben sizden adalet bekliyorum' demesi lazım" dedi.
"Bu insanların yanına bile yaklaşmamak lazım"
"Bizim varlık sebebimiz yolsuzluk ile çabadır. Hem Tayyip Beyefendi açısından, belediye başkanlığıyla başlayan süreç, AK Parti'nin güçlenmesi ile ileri giden süreç" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Gündemdeki bu savlar, arkadaşlıklar dostluklar bunlar hoş şeyler değil. Bu beşerler bilinir. Kuşkulu insanlardır. Bu insanların yanına bile yaklaşmamak lazım. Siyasi hayatımda bunu yaptım, beğenmediğim adama selam bile vermedim. Yanımdan geçiyorsa başımı çevirdim. Birlikte fotoğraf çektirmedim. Birebir masaya oturmadım. Benim hiçbirisiyle baş çekerken, bağırıp çağırırken, müzik söylerken birbirimizi överken hiçbir sözümü bulamazsınız. Bundan kaçındım ben. Bu benim kendi niyetlerim. Alkışlanırken, sıfatlar takılırken bu bireylerin medyanın ilgi noktasında olduğunu gördük artık ise birtakım medya kuruluşlarının görmezden gelmesi içler acısı bir durumdur."
"Üzerinde ciddiyetle durmalıyız"
Sedat Peker'in "Namusu maaşı kadar olanlar" dediğini hatırlatan Arınç, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ne kadar acı bir şey. Düşünebiliyor musunuz? Hala köşesinde bu hususla ilgili yazı yazmayan beşerler var. Hala bu olayları duymazdan gelenler var. Devekuşu üzere başını kuma sokmuş, 'beni görmüyorlar' diyor. Türkiye'de medyanın düştüğü hale bakın. Rahmet ki toplumsal medya var, Youtube kanalları var. Beşerler onları daha çok takip ediyor. Bugün amiral gemileri hepsi battı çıktı. Bu çok ayıp bir şey. Çaba etmek istiyorsak medya vazifesini yapacak. Yargı misyonunu yapacak, siyaset misyonunu yapacak. Siyasetin içindeki beşerler kendi vazife alanlarını yeterli yapacaklar. Şeffaf olacaklar ve hesap verecekler. Hesap vermek hamasi nutuklar atarak olmaz. Savlara yanıt vererek olur. Topu taca atarak olmaz. Top alanda oynanacak. Alanda top çevirmeyeceksin, golü atacaksın. Ne sorulduysa ona nazaran yanıt vereceksin.
Sayın Cumhurbaşkanımızın son konuşmasında 'Bunlarla tıpkı çuvala girenler pişman olurlar' dedi. Olmuşlardır da gerçekten. Yani bu tıp insanlara selam verenler bile günün birinde hem yalnız kalırlar hem şaibe altında kalırlar. Bütün siyasetçiler için bunları söylüyorum. Buna itina gösterenler de var, hiçbir şey olmaz canım, millet bunları görmez, duymaz diye düşünenler de var. Lakin bu olay hepimizin aklımızı başımıza getirmeli.
Bu vesile ile her bahsin üzerinde ciddiyetle durmalıyız. Meclis Lideri istek ederse, TBMM'de bir araştırma kurulu da kurulabilir. Lakin kıymetli olan şey, artık bu tezlerin değerlendirilmesini bizim yargımızın yapmasıdır. Yargı evvelce bağımsızdı. 2010'dan bu yana ona bir de tarafsız sözünü ekledik. Artık bizim ulu yargımızın ne kadar bağımsız ne kadar tarafsız olduğunu göstermesi lazım. Göstermelidir."