KKTC'de Cumhuriyet Meclisi Özel Oturumu'nda milletvekillerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, beklenen muştuyu açıklayarak ''KKTC Cumhurbaşkanlığı'nın ne yanlışsız dürüst bir binası külliyesi var yahut parlamento binası var. Biz bunu KKTC'ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki bina İngilizlere ilişkin gecekondu. Artık Cumhurbaşkanlığı'nın külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti inşasına yakında başlıyoruz'' dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümü münasebetiyle KKTC’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa’da Cumhuriyet Meclisi Özel Oturumu’nda milletvekillerine hitap etti. “Kıbrıs’ta duyuracağım” dediği muştusunu de açıklayan Erdoğan, ”KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın ne gerçek dürüst bir binası külliyesi var yahut parlamento binası var. Biz bunu KKTC’ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bina İngilizlere ilişkin gecekondu. Artık Cumhurbaşkanlığı’nın külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti inşasına yakında başlıyoruz” sözlerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün bizim için çok fakat çok manalı bir gün. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümünde KKTC’de bulunmanın Cumhuriyet Meclisi’nin çatısı altında sizlerle bir ortaya gelmenin bahtiyarlığı içindeyim.
Bugün Türkiye ile KKTC ortasındaki, gücünü şehitlerimizin kanlarından alan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi tüm dünyaya isteseler de istemeseler de bir sefer daha ilan ediyoruz.
Kıbrıs davası büyük bir davadır. Bu dava, tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, gayretiyle büyük, 1974’te yazdığı kahramanlık destanıyla büyük bir milletin davasıdır.
Kıbrıs davasının sahibi, yavru vatanıyla, anavatanıyla, büyük Türk milletinin tamamıdır. Bu davanın sahibi şehitlerimiz, gazilerimizdir.
Müzakerelerde konuşulmadık hiçbir husus kalmadı. Rum tarafının Kıbrıs Türkleri’ni azınlık olarak görmeye devam eden boş hayalleri çözümsüzlük getirdi.
Tarih ve bu süreçte acı halde edindiğimiz deneyimler, Rum tarafının iştirak devleti kurmak üzere bir niyetinin olmadığını açık ve net biçimde herkese öğretmiştir.
Türk kelamında durur ancak Rum kelamında durmaz. Artık bizim bunlara inanmamız bir 50 yıl daha kaybetmemiz mümkün değildir. Adada iki farklı devlet iki başka halk vardır. Öncelikle Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitliğinin tescil edilmesine akabinde da adadaki iki devletin tahlil müzakelerini yürütmesine yönelik Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre’de sunulan teklife dayanağımız tamdır.
Adil, kalıcı, sürdürülebilir tahlil, lakin ve lakin adanın gerçeklerini temel alan bir yaklaşım olabilir. Bizim kimsenin toprağın hakkında gözümüz yok niyetimiz gerginlik değil meseleleri hakla hukukla hakkaniyetli paylaşımla tahlile kavuşturmaktır.