Satürn, hem Güneş sisteminin en büyük 2. gezegeni olması münasebetiyle hem de çıplak gözle görülebilmesiyle her vakit insanlığın en çok merak ettiği gezegenlerden bir tanesi oldu. Elbette bu merak NASA'yı da yakından ilgilendiriyordu ve Satürn'ü incelemek için Cassini isminde hususî bir uzay aracı tasarlandı. Bu uzay aracının elde ettiği manzaralar yıllar içerisinde NASA yetkilileri tarafından incelendi. Satürn ve Satürn'ün gizemli halkaları, 2017 yılında hizmetini tamamlayan Cassini'nin son manzaralarının tahlil edilmesiyle birlikte biraz daha aydınlatıldı.
Yapılan son tahlillerde bilim kişileri, bu gizemli halkalarının sıcaklık, renk ve kimyalarının halkadan halkaya nasıl değiştiklerini anlamaya çalıştılar. Yapılan tahlillerde bu halkaların uzaktan pürüzsüz ve tek kesim hâlinde görülmelerine rağmen farklı yapılardan oluştuğu fark edildi. Bu halkaların derinliklerinde, kimi doku ve desenlerin olduğu, halkaları oluşturan hususların bazılarının bir saman tanesi üzere görüldüğü bazılarıninsa kümeler hâlinde bulundukları anlaşıldı. Halkaların bu hâlde olmalarının sebebi ise geçirdikleri süreçlerdi.
Yapılan tahlillerde ilgi alımlı bir detay bulunuyordu. Satürn'ün dış kısımlarında bulunan F halkası, emsal uzunluk ve formlara sahip olan taneciklerden oluşuyordu. Bilim kişileri benzerlikleri nedeniyle bu parçacıkların, büyük bir ihtimalle tıpkı anda o kesime geldiklerini ve F halkasının oluşumunu sağladıklarını düşünüyorlar. Bu bahisle ilgili açıklamalarda bulunan Cassini'nin sonuçlarını inceleyen bilim kişilerinden Matt Tiscareno; bu haberlerin ortaya çıkmasının Güneş sisteminin oluşumuyla ilgili kendilerini yeni bir pencere açtığını lakin bu olguların Güneş sistemini anlamak için zayıf kaldığını, hâlâ bilmedikleri pek çok şeyin olduğunu söyledi.
Ortaya çıkan bu yeniliklerle birlikte Cassini'nin görünür ve kızılötesi haritalama spektrometresi Satürn'le ilgili bir sair gizemi de ortaya çıkardı. Satürn'ün A halkasında alışılmadık bir buz karışımı fark edildi. Bu karışım aslına bakılırsa aslında biliniyordu lakin bu keşfin bilinmeyen kısmı, A halkasında ortaya çıkan buzların yapısıydı. Keşfedilen bu unsurlar, amonyak buzu ve metan buzundan oluşuyordu.
Bu yeni keşfi daha da gizemli kılan nokta, bahisle ilgili bilim kişilerinin fikirleriydi. Cassini için çalışan bilim insanlarından Phil Nicholson, bugüne kadar yapılan çalışmalarda A, B ve C halkalarının temel yapısının organik unsurlardan oluşmadığını, büyük ölçüde organik unsurlar bulunsaydı bu durumun kesinlikle daha evvelce keşfedilmiş olması gerektiğini söyledi. Nicholson, bu halkalarının temel bir organik bileşikleri olduğunu düşünmediğini, elde edilen bu bulgulara tam manasıyla inanmadığını tabir etti.
Cassini'nin hizmetinin 2017 yılında son bulduğunu belirtmiştik. Cassini'nin elde ettiği olgular her ne kadar Satürn ve Güneş sisteminin nasıl oluştuğu hakkında kimi soruların yanıtlarını vermiş olsa da bilim kişilerinin çözmesi gereken çok sayıda bilinmezi de ortaya çıkarmış oldu. Önümüzdeki periyotlarda Satürn'ün bu bilinmezliklerinin nasıl çözüleceğini görmek içinse ya bu tahlillerin çok daha detaylı incelenmesi ya da NASA'nın Satürn'e yeni bir uzay aracı göndermesi gerekiyor.