Sağlıklı bir çocuk sahibi olmak isteyen, lakin birtakım sıhhat meseleleri sebebiyle bunu gerçekleştiremeyen çiftler için günümüzde pek çok farklı tedavi formülü uygulanabilmektedir. Günümüzün üreme tedavisi seçenekleri göz önünde bulundurulduğunda aslında kısırlık yakın vakitte tarihe karışacak denebilir. Şöyle ki; aşılama tedavileri, yumurtlama tedavileri, hormonsal salınımı düzenleyici tedaviler ve en çok da tüp bebek tedavisi sayesinde kısırlıktan mustarip olan pek çok çift bebek sahibi olabiliyor. Dünya genelinde 40 yılı aşkın müddettir uygulanmakta olan tüp bebek tedavisi çok başarılı sonuçlar vermekte, imkansıza yakın olaylarda bebek sahibi olabilmeyi mümkün kılmaktadır. Bilhassa de son yıllarda klasik tüp bebek tedavisine yardımcı olarak uygulanan ekstra tekniklerle gebelik elde edebilmek çok daha kolay hale gelmiştir.
Tüp bebek tedavisi
Klasik tüp bebek tedavisi; bayanın ve erkeğin üreme hücrelerinin alınarak laboratuvar ortamında döllenmesi ve döllenme ile elde edilen embriyolardan en sağlıklı olanın anne adayının rahmine transfer edilmesi süreçtir. Bu tedavi usulü tüm dünyada yaklaşık 45 yıldır uygulanmakta ve pek çok kısırlık olayında başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Lakin yıllar içinde elde edilen ilerlemeler sayesinde tüp bebek tedavisi yeni tekniklerle desteklenmekte ve muvaffakiyet bahtı da önemli oranda artmaktadır. Örneğin; yumurtlama tedavileri ile bayanın yumurta sayısı ve kalitesi artırılmakta, erkekten alınan meninin içindeki spermler birtakım özel solüsyonlar içinde bekletilerek sperm kalitesi artırılmaya çalışılmakta, mikro- enjeksiyon tekniği sayesinde sağlıklı tek bir sperm ile döllenme gerçekleştirilebilmektedir. Yani tüp bebek tedavisi en başarılı üremeye yardımcı teknik olmakla birlikte ek tedavi uygulamalarıyla bu muvaffakiyet oranı ve talihi çok daha fazla artmaktadır. Bu bağlamda son devirde yeni yeni uygulanmaya başlanan ve pek çok alanda kullanılarak ihtilal niteliğinde sonuçlar veren PRP uygulaması da tüp bebek tedavisinde muvaffakiyet talihini hayli artırmaktadır. Bununla birlikte PRP sonrasında tüp bebek tedavisine gerek kalmadan bile hamile kalabilmenin mümkün olduğu olaylar da gözlenmiştir. Yani yumurtalıklarda PRP’nin yarattığı tesir doğal yolla hamile kalabilmeyi mümkün hale getirmiştir.
PRP nedir?
Yeni jenerasyon hücre yenileme ve canlandırma uygulaması olan PRP (platelet rich plasma), “platelet/ trombosit hücreleri bakımından varlıklı kan” manasına gelmektedir. PRP sürecinde kişinin kendi kanından elde edilen platelet, yani trombosit hücreleri ve büyüme faktörlerinden güçlü plazma kullanılmaktadır. Kelam konusu gebelik ve hamile kalabilme olduğunda ise bayan kısırlığı sebeplerinin başında gelen yumurta rezervinin kalite ve sayı bakımından düşüklüğü probleminde PRP uygulanması ile gebelik elde edilebilmektedir.
Bayanların yaşı ilerledikçe ve bilhassa de yaş 35’i geçince yumurtlama bozuklukları ve anomali hastalıkları münasebetiyle kısırlık sorunu ortaya çıkabiliyor. Bu cins bir durumda bayanlar bebek sahibi olma isteğinden zarurî olarak vazgeçmek durumunda kalabiliyor. Lakin yumurtlama sürecini yine etkin hale getirebilecek bir uygulama olan PRP sayesinde ileri yaşlarda bile hamile kalabilme bahtı doğuyor. Şöyle ki; bayanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından varlıklı kan yumurtalıklarına enjekte edildiğinde burada büyüme ve gelişme süreci yine etkin hale getiriliyor. Esasen bayan kaç yaşına gelirse gelsin, menopoza girmiş olursa olsun yumurtalıklarında hala yumurta hücresi bulunmakta, lakin bunlar pasif durumdadır. İşte PRP ile bu pasif yumurtalar faal hale getirilir ve yumurtlama sayesinde de döllenme, embriyo elde edebilme ve gebelik mümkün olur. PRP yumurtalıklarda bir cins yenilenme ve tamirat sürecini başlatır ve gebelik elde edebilmek kolaylaşır.
PRP nasıl elde edilir?
PRP için şahıstan kan alınır ve bu kan özel tüplere konur. Bu tüpler yüksek süratte dönen santrifüj aygıtına alınır. Santrifüj aygıtı, aşikâr bir süratte bir müddet dönerek platelet hücrelerinden varlıklı plazma elde edilebilir.
PRP uygulaması nasıl yapılıyor?
Tüp bebek tedavisinde PRP uygulaması bayanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından varlıklı içeriğin; rahim zarının istenen kalınlığa erişmesi için rahme, yumurtaların faal hale gelmesi için de yumurtalıklara enjekte edilmesi sürecidir. Zira tüp bebek tedavisinde kâfi rahim zarı kalınlığı elde edilmediğinde embriyo rahme tutunamamakta, bayanın kâfi canlılıkta yumurtası yoksa da embriyo elde edilememektedir. Tüp bebek tedavisi için rahim zarı ince bayanlarda tüp bebeğe ek olarak kendi kanından elde edilen PRP serumu enjekte edilerek, gebelik bahtı arttırılmaktadır. Bu süreç ile anne adayının rahim zarı kalınlaştırıldığında, gebelik talihi yaklaşık % 61 oranda artabiliyor.
PRP ile yumurta kalitesini de artıyor!
PRP’li tüp bebek sistemi ile hem rahim zarı istenen kalınlığa erişebiliyor hem de yumurta kalitesi arttırılabiliyor. Çünkü PRP tedavisi, bayanın kendi kanından trombositlerin ayrılması ile elde edilen varlıklı plazmanın muhtaçlığa nazaran yumurtalıklara enjekte edilmesi ile de yumurta kalitesini artırabilir, artık uykuda olan yumurtaların tekrar faal hale gelmesinde tesirli olabilir. Yani tüp bebek tedavisinde rahim zarını uygun kalınlığa getirmek için kullanılan bu sistem ile yumurtalık rezervini uygunlaştırma talihi da edilmektedir.
Yumurtalık rezervi makûs olan, serum AMH ve FSH düzeyleri bozulmuş olan ve 1 yıldan uzun süredir adetgörmeyen bayanlara tüp bebek PRP dayanağı de veriliyor. PRP’de ultrasonografi ile izlenerek gerçekleştirilen trombosit bakımından varlıklı olan kanın enjeksiyonuyla yumurtalık işlevleri bozulan bayanlarda süreç sonunda serum seviyeleri olağana gelebiliyor. Bu süreçten yaklaşık 2,5 ay üzere kısa bir mühlet sonrasında yapılan tüp bebek denemeleri başarılı sonuçlar verebiliyor. PRP yapılan bayanlarda tüp bebek tedavisinde bilhassa de yumurta toplama süreci daha başarılı bir halde sonuçlanmaktadır. Bu bakımdan uzmanlar PRP sürecinin tüp bebek tedavisinde başarıyı artırmada kıymetli olduğunu düşüncesindeler.
PRP hangi hastalarda yapılabilir?
PRP süreci, kişinin kendi kanından elde edilen trombosit bakımından güçlü içeriğin yine kendisine enjekte edilmesiyle gerçekleştirilmekte ve enjeksiyon yapılan bölgede hücresel bir canlılık, uyanış ve yenilenme olması amaçlanmaktadır. Bu süreç rahim zarının gereğince kalınlaşmadığı tespit edilen bayanlara ve yumurtalıklarında çok önemli sorun olan bayanlara uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bunların yanında daha evvelden tüp bebek tedavisi yapılmış ve muvaffakiyet elde edilmemiş bayanlara ya da ileri yaş nedeniyle yumurtalık rezervi epeyce azalmış bayanlara da uygulanabilir. Ayrıyeten yeniden menopoza giriş devrinde olan, lakin yumurtalık işlevleri tekrar başlatılması mümkün olan bayanlar için de PRP uygun bir süreçtir, yanlışsız bir tedavi seçeneğidir.
Tüp bebek PRP süreci sonrası nasıl takip edilir?
PRP tedavisi alan bayanlardan öncelikle hiç adet görmeyenlerin adet düzenleyici kullanmaları gerekiyor.
PRP sonrasında birinci hekim denetimi ekseriyetle ikinci adet periyodunda olurken, kimi olaylarda hekim birinci adet periyodunda de denetim isteyebilir.
PRP sonrasında tabip çoklukla adetin 2. ya da 3. günleri ortasında denetime çağırmaktadır.
PRP sonrası hekim denetiminde öncelikli olarak; ultrasonografik olarak yumurtalıkların kıymetlendirilmesi ve daha öncesinde yumurta kesesi (folikül) görülmeyen bayanlarda yumurta keselerinin izlenip izlenmediğinin görüntülenmesi amaçlanmaktadır.
Birtakım hadiselerde bayanın kan ve hormon düzeyleri de eş vakitli olarak kıymetlendirilmek istenir.
PRP sonrasındaki denetimlerde bariz karşılık gözlenemezse, sonraki adet devirlerinde izlemek için tekrar muayene önerilebilir.
PRP sürecinin başarılı sonuç vermesi bir taraftan da hekim denetimlerinin aksatılmaması ve hekimin tekliflerine uyulması ile mümkün olabilir.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.