Türkiye'nin gündemine 'Elmalı davası' olarak gelen, Antalya Finike'de yaşanan 7 ve 10 yaşlarındaki kardeşlerin istismara uğraması savıyla ilgili olarak babaları Gürhan G., telefon ile açıklamalarda bulundu.
Merve A.'nın tezlerini yalanlayan baba Gürhan G., "Şu anda beklentim bir an evvel bu pedofil, sapkın insanların tutuklanması, çocuklarımızın da bize geri verilmesi" dedi. Gürhan G.'nin avukatı Yusuf Lider ise davanın bir an evvel karara bağlanmasını ve gündemden düşmesi gerektiğini belirtti.
'Avukatımın talebiyle medyada uzak durduk'
Balıkesir'in Edremit ilçesinde yaşayan babaanne Günay S., 7 ve 10 yaşındaki 2 torununun cinsel istismara uğradığını ortaya çıkarmasıyla 'Elmalı davası' başladı. Tacizle suçlanan anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A.’nın yargılandıkları mahkemece tahliye edilmelerinin ardından, 'Elmalı davası' ülke gündemini oturdu. Dün ise, Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı, istismara uğradığı sav edilen kardeşleri devlet muhafazası altına aldı. Olayın akabinde taraflar açıklama yaparken, baba Gürhan G., avukatın isteğiyle şimdiye kadar sesiz kaldığını lakin mevcut durumun akabinde açıklama yapma gereği duyduğunu söyledi.
Demirören Haber Ajansı’nın telefonla ulaştığı Gürhan G., “Bu süreç bizim için inanılmaz yıpratıcı geçti. Çocuklarımızla alakalı biran evvel adalete konuşmayı beklerken, hala adaletin tecelli etmemesi hem çocuklarımı, hem beni, hem annemi çok yıprattı. Adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Merve A.’nın kendisinden sonra 4 evlilik yaptığım ve şiddet tezleri katiyetle yanlışsız değil, kabul etmiyorum. Merve A. dahil toplamda 3 evlilik yaptım. 4 yıldır evliyim. Çocukların ileriki yaşlarda etkilenmemesi için, kendisiyle ayrılığımızı zımnî tuttuk. Ben sık sık çocuklarımın yanına gittim. İstismar olayında annem ve avukatım büsbütün olaydan emin olduktan sonra savcılığa gittiklerinden sonra haberim oldu. Şu anda beklentim biran evvel bu pedofili, sapkın insanların tutuklanması, çocuklarımızın da bize geri verilmesi. Pandemi periyodunda berbat bir maddi süreç geçirdim. Şu an çalışıyorum. Tekrar karımı sağlamaya başladım. Ekonomik gücüme tekrar kavuştum. Bu olaylar süratli bir halde tahlile kavuştuktan sonra, Balıkesir’e annemin yanına taşınacağım. İşimi orada kurup, ailemle birlikte yaşayacağım. Avukatımın talebiyle medyada uzak durduk. Zira çocuklarımızın ifşa olmaması, onların geleceğini koruyabilmek ismine kendisi de haklıydı. Esasen kendileri bu sapkın insanlardan ötürü travmatik bir olay yaşadılar. Şu anda ağır depresyondalar. Bir de biz buna katkı sağlamamak için uzak durduk. Daima adaleti bekledik, adaletin vereceği cezayı bekledik” dedi.
'Çocuklar artık memnun ve huzurlu bir yaşama girsin'
Acilen adaletin tecelli etmesini beklediklerini söyleyen babaanne Günay S.ise DHA'ya yaptığı açıklamada “Şimdi duruşma 10’uncu ayın 17’sine atıldı fakat artık paylaşımlar toplumsal medyada dünyaya yayıldı. 10’uncu ayın beklenmesini istemiyorum. İstirham ediyorum Adalet Bakanlığı'ndan. Zira bütün evrak tamamlandı. Bütün hepsi mahkemede evrakta mevcut. Yalnızca bir karar verilme etabında. Biran evvel mahkeme kurulsun ve karar verilsin. Kim hatalı, kim haklı herkes artık yoluna baksın. Çocuklarda artık, keyifli ve huzurlu bir yaşama girsin. Zira çocuklarda etkileniyor. Öncelik çocukların olması lazım. Düşünüyoruz, inanca alıyoruz diyerek toplumsal hizmetler çocukları aldı lakin bu itimat değil. Burada çocukların bir yuvası vardı, sevgi vardı. Artık çocukların tekrar sistemi bozuldu, çocuklar tekrar örselendi” diye konuştu.
'Bir anne çocuklarına bu acımasızlığı yapamaz'
Çocukların kendi yanında ilgi, alaka ve sevgiyi görünce olayları anlatmaya başladıklarını söyleyen Günay S., “Bana kimseye söylememem konusunda sıkı sıkı tembih ettikten sonra, ufak ufak anlatımlarda bulundular. Birinci olarak avukat beyefendiye müracaat ettim. Sonrasında psikiyatriye gittik, kendisi çocukları dinleyince bizi direk savcılığa yönlendirdi. Burada çocuklarımın geleceği var. Onları görsel olarak gündemde olmalarını asla istemiyorum. Yarın hangi makama, mevkiye geleceklerini kimse bilemez. Çocuklarımızın bilgilerini paylaşma hakkı yok. Bir anne, çocuklarına bu acımasızlığı yapamaz. Buna karşıyız” dedi.
Torunları gelmeden, kendi halinde bir ömrü olduğunu söyleyen Günay S., “Engelli bir babam var, onunla yaşıyordum. Sakin bir hayatım vardı. Çocuklar hayatıma girip, bu olaylar gündeme gelince hengame içine girdik. Gecemiz, gündüzümüz allak bullak olduk. Her hareketimize, her konuşmamıza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yolda yürürken, onların (anne ve üvey babası) giydiği bir tişört denk geldiğinde, çocuklar çabucak beni koparırcasına tutuyorlardı. Benim merhum eşimden maddi gelirim var. Çocukların bana gelmesinden maddi bir yararım olmadığı üzere benden gidiyor. Toplumsal hizmetlerden bin 100 TL bir para bağlandı” diye konuştu.
'Yargılama sürecinin bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz'
Eski gelininin iddiaları ve evliliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Günay S., kelamlarını şu formda sürdürdü:
“Televizyonda annesinin paylaştığı manzaraları, bilhassa doğum gününü gördüklerinde söyledikleri, ‘Anne burada da, bize dokundular. Vücudumuzdan kanama geliyordu’ dedi. Kız ise ‘Ben burada zorla güldüm, bana gülmen gerekiyor, zorundasın denildi’ dedi. Oğlan da ‘Bak ben burada şöyleyim. Bana bundan evvel şunu şunu yaptılar’ diyerek yaşadıkları olayları anlattılar. Eski gelinimin evlenmesinden memnunluk duydum. Nizamını kuracak, yanında ona sahip çıkacak bir insan var diye düşündüm. Kendisi, kişiliği agresif mizaçlı bir insandı. Tertibini kursun istedim. Evliliğine tersine çok sevindim. Kız çocuğu buraya geldiğinde ise annesinin yaşadığı münasebetlerle ilgili, 6- 7 isimden bahsetti. Onlarla birlikte yaşadığından ve mesken tutup, tıpkı konutta yatıp kaldıklarından bahsetti. Arbede edip, öteki birisiyle birlikte olduğunda bahsetti. Annesinin onlara, ‘Kocam’ dediğini, erkeklerin de ‘Karım’ diye seslendiğini anlattı.”
Gürhan G.’nin Avukatı Yusuf Başkan ise, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nin, çocuklara kayyım atanmasına yönelik, talebi vardı. Dün öğlenden sonra, velayeti annede olduğu için babaanne kız çocuğun kayyımı olarak atandı. Daha sonra da akşam saat 22.00 üzere Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı'ndan gelen vazifeliler, çocukları teslim aldı. İçinde bulunduğumuz evrede bu gerçek bir karar. Çocukların şu anda korunmaya muhtaçlığı var. Zira toplum nezdinde herkes ifşa oldu. Bu yargılamayı inşallah olumsuz etkilemez. Bundan sonraki temennimiz, yargılama sürecinin biran önce sonuçlanarak, belgenin biran önce gündemden düşmesidir. Temennimiz sanıkların tutuklanması ve yargılamanın tutuklu olarak yapılması ve en ağır biçimde cezalandırılmaları.”
Türkiye'nin konuştuğu davada neler yaşandı?