Birileri tarafından kesinlikle duymuşsunuzdur bu bilgiyi: Bir kişinin otomobil kazasında ölme ihtimali uçak kazasında ölme ihtimalinden çok daha ziyade. Harvard Üniversitesi’nde risk muhabere eğitmeni olan David Ropeik’e nazaran otomobil kazasında ölme ihtimaliniz 5,000’de 1 civarında iken, uçak kazasında ölme ihtimaliniz 11,000,000’da 1. Bu ihtimal, size yıldırım çarpma ihtimalinden (13,000’de 1) bile düşük.
Türbülanstan korkuyorsanız, size bunun ölümcül bir kazaya sebebiyet vermeyeceğini açıklamak istiyoruz. Uçağı bir teröristin kaçırma mümkünlüğü ise köpekbalığı tarafından yenilme olasılığından çok daha düşüktür. Ölümcül kazalar elbette meydana geliyor, ancak her uçak kazasının yerkürenin neresinde olursa olsun haber olması uçak üreticilerinin çok daha inançlı araçlar üretmesini zarurî kılıyor. Boeing'in sözcüsü Julie O'Donnell, 50 ve 60'larda her 200.000 uçuşta bir ölümcül kaza meydana geldiğini açıklarken, artık ölümcül kazaların yalnızca iki milyon uçuşta bir kere meydana geldiğini belirtti.
Ticari uçaklar, havayollarına satılmadan evvel kapsamlı testlerden geçiyor:
Araba şirketleri, araçlarının inançlı olduğunu kanıtlamak için çarpışma testlerinin sonuçlarını reklamlarda kullanabiliyorlar, ama siz şahsi olarak aramadıkça uçaklara yapılan şiddetli güvenlik testlerini asla göremiyorsunuz. İnternetten uçaklara yapılan testleri izleseniz tahminen daha inançlı hissedebilirsiniz. Uçaklar havalanmaya hazır hâle gelmeden evvel nispeten bol ölçüde güçlü testten geçiyor. Uçaklar, kanat esnekliği, sıcaklık ve yükseklik testi, kuyruk sürtünme testi ve fren testi üzere kuvvetli testlerden geçmeden piyasaya sunulmuyor. Aşağıdaki medyadan uçaklara yapılan testleri görebilirsiniz.
Basınç düştüğünde oksijen maskeleri kullanılabilir:
Oksijen maskeleriyle ilgili ortalıkta dolaşan bir kent efsanesine nazaran acil oksijen maskeleri hiçbir işe yaramıyor. Bu malumat sahih değil. Evet, oksijen maskeleri bir oksijen tankına bağlı değiller, gelgelelim tanka bağlı olmamaları çalışmadıkları mealine gelmiyor. Oksijen sağlama hali yalın bir kimya sayesinde oluyor. Maskeyi yüzünüze geçirirken çektiğiniz lastik, maskenin içindeki aparatı çalıştırarak kimyasal bir yansıma olmasını sağlıyor. Pilot nefes alabileceğiniz bir rakım seviyesine inene kadar oksijen maskeleri sahiden çok değerli bir işlev yapıyor.
Ticari uçaklar tek bir motorla bile uçabilir ve rastgele bir kaza olmadan piste iniş yapabilir:
Uçakları havada tutan şeyin iki motorunun da sağlıklı bir biçimde çalışması olarak görünebilir, lakin uçak motorlarının birisinin arıza yapması durumunda bile uçak hiçbir sorun yaşamadan uçuşuna devam edip inançlı bir iniş gerçekleştirebilir. Tüm ticari uçaklar bir motorla bile çalışabilecek biçimde tasarlanıyor. Evet, iki motor birden arıza yaparsa? Bu durumda da uçaklar çakılmak mekanına iniş yapabilecek bir halde havada süzülebilirler ve en az hasarla iniş gerçekleştirebilirler.
Uçaklar sandığınız kadar havasız bir bölge değil:
Uçaklardaki havanın yaklaşık yarısı HEPA filtreleriyle saatte 20 ila 30 kere arasında filtreden geçiyor. Başka yarısı ise dâhili hava besleme sistemleriyle iki yahut üç dakikada bir değiştiriliyor. Yani, ofisiniz yahut konutunuz bir uçaktan daha havasız bir ortam. Mikrop konusunda ise uçaklar gayrı dış mekânlardan farklı olarak bir mikrop yoğunluğu içermiyor.
Türbülanslar tehlikeli değildir ve türbülanstan kaçma yolları vardır:
Türbülanslar uçakları baş aşağı çeviremez, itemez, cihetini değiştiremez. Evet, türbülans uçuş konforu açısından hiç beğenilen bir hadise değildir fakat korkacak bir şey yok türbülans bir sorun oluşum etmiyor. Pilotların deneyimi türbülanstan kaçmayı kolaylaştırıyor, lakin bu süreci yaparken uçak çok ziyade sarsıldığı için beşerler ekseriyetle telaşa kapılabiliyor. Türbülansı, otomobil yolculuklarında çukurlara girmek üzere düşünün bu sizi rahatlatacaktır.
