Son Konu

Rahim Ağzı Kanseri

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


NASIL OLUŞUR:

Kadınlarda meme ve kolorektal kanserlerden sonra, en sık görülen 3. kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) güncel olarak tüm dünyada 2 milyondan fazla kadında rahim ağzı kanseri olduğunu tahmin etmektedir. Her yıl yaklaşık 500,000 yeni rahim ağzı kanseri olgusuna tanı konur . Hastalık özellikle gelişmekte olan ülkelerde sık görülür.Bu bölgelerde düzenli tarama programları olmadığından dolayı kanser tedavi edilemeyecek geç aşamada tanınmaktadır.  

    Rahim ağzı kanserinin oluşumundan   HPV virüsü sorumlu tutlmaktadır . HPV'nin yüzden fazla tipi bulunmakta . Başta  TİP 16 ve 18 olmak üzere , 20 den fazla yüksek riskli HPV tipi bulunmaktadır . HPV cinsel temas  esnasında , vajinal veya servikal mukozadan veya bütünlüğü bozulmuş ciltten geçiş gösterebilir. HPV  bulaşmasını takiben enfeksiyöz değişiklikler görülür.  Virüs bulaşma sonrası kanda yoğun olarak izlenmez(viremi yapmaz). Vücudumuzdaki bağışıklık cevabını arttırıcı hücrelerden(antijen sunan hücreler) kaçar, enflamasyon oluşturmaz.  HPV enfeksiyonu sonrası çok güçlü olmasa da bağışıklı cevabı oluşmakta ve HPV enfeksiyonu ortalama bir yıl içerisinde %70’i ,iki yıl içerisinde %90 oranında vücuttan temizlenmektedir. Hastaların %10’unda ise virüs vücuttan temizlenemez. Temizlenmeyen viral genler rahim ağzı hücrelerinde DNA 'nın yapısına  entegre olarak , hücrelerin kontrolsüz çoağlamsına ve yayılmasına neden olur . Bazı kofaktörler bu süreci kolaylaştırabilir: çevresel(tütün ürünleri kullanımı, uzun süreli doğum kontrol hapı kulanımı, çok doğum yapmak, diğer cinsel geçişli hastalıkların eşik etmesi ), viral (viral yük miktarı, HPV benzeri virüsler) ve bilinmeyen(genetik faktörler, bağışıklık sisteminin durumu) olarak sınıflandırılabilir. Hastalık gelişme süreci uzun olup bu dönem zarfında yapılan tarama testlerinde rahim ağzında bulunan anormal hücreler  smear testinde saptanabilmektedir . Virüs bulaşından kanser öncüsü gelişimine kadar geçen süre yılları bulabilr , bu da düzenli tarama programı varlığında hastalığın erken aşamada tespitine imkan tanır. 

 BELİRTİLER: 

    Erken dönemde genellikle bulgu yoktur. Daha ileri aşamalrda kötü kokulu akıntı  , kanlı akıntı , ilişki sonrası kanama , anormal vajinal kanama görülebilir. İleri evrelerde  pelvik bölgedeki sinir uçları tutlmasına bağlı bel, bacak ağrıları , üreter tutulumunda böbrek yetmezliği gelişebilir. 

TANI :  rahim ağzından alınan doku parçalarının patolojik incelenmesi ile konur. Biopsi kolposkopi altında veya görünen kitle varlığında direkt uygulanabilir. Tanı konduktan sonra hastalığın  yayılımını değerlendirmek açısından ek tetkiklere ihtiyaç olabilir.  Serviks kanseri evrelemesi radyolojik çalışma ve olası diğer tanısal testlere ek olarak pelvik ve rektal muayeneye dayanır. 

  • Rektovajinal muayene; makat  ve vajinal bölgenin aynı anda muayene edildiği, muayenehane koşullarında yapılabilen basit bir pelvik muayene şeklidir. Doktorunuzun serviks kanserinin serviksi geçen yayılımı olup olmadığını anlamasına yardımcı olur. 

  • Bilgisayarlı tomografi, MR, PET (Pozitrom Emisyon Tomografi) taraması; bu prosedürde damar içine radyoaktif glukoz enjekte edilir. PET’te, glukozun yüksek oranda kullanıldığı vücut bölgeleri belirlenir. PET görüntülerinde kanser hücreleri daha parlak görünür çünkü kanser hücreleri normal hücrelerden daha aktiftir ve daha çok glukoz kullanır. 

  • Kanserin meme ya da akciğerlere yayılımını belirlemek için akciğer filmleri. 

  • Kan sayımı, böbrek fonksiyonlarını ve ilişkili organların fonksiyonlarını değerlendiren kan testleri. 

  • Sistoskopi; ince bir kamera yardımıyla idrar torbasının içini değerlendirmek üzere yapılan, ayaktan yapılan bir prosedür. Eğer kanserin idrar torbasına yayıldığı ya da böbrek ile idrar torbası arasındaki israr akışında bir tıkanıklık şüphesi varsa doktorunuz bu testi önerecektir. Sistoskopi kullanılarak biyopsi de alınabilmektedir. 

  • Proktoskopi; anal ve rektal kanalı görmeye yarayan ve ince bir kamera kullanılan başka bir ayaktan yapılan testtir. Doktorunuz eğer klinik muayenede kanserin büyümesinin servikstenrektal kanal içine doğru olduğunu düşünürse bu testi önerecektir. 
    Tedavi: hastalığın evresi ve  hastanın çocuk doğurma isteğine  göre belirlenir.

 Erken evrelerde yakalanan serviks kanserinin tedavisi  genellikle cerrahidir ve başarı oranları yüksektir.

Cerrahi
Küçük, erken evre kanseri olan hastalar histerektomi (rahim ve rahim ağzının çıkarılması) ile cerrahi olarak tedavi edilebilir. Serviks kanserinin yayılımına bağlı olarak değişik histerektomi tipleri önerilebilir. Cerrahi operasyon, klasik açık ameliyat ya da laparoskopi veya robotik cerrahi gibi en az invaziv yöntemler kullanılarak yapılabilir. Ameliyat şeklinin seçimi, cerrahın deneyimi ve tercihi, kanserin boyutu ve hastanın anotomik yapısı  gibi bir çok faktöre bağlı olarak yapılır.
Doğurganlığı koruyan cerrahi seçenekleri: 

  • Servikal konizasyon: Bu ameliyatta serviks koni şeklinde çıkarılır. Kanserin ne kadar ilerlediğini belirlemek ya da çok erken kanserleri ve kanser öncesi servikal değişiklikleri tedavi etmede kullanılabilir. 

  • Radikal trakelektomi: Bu ameliyatta erken evre serviks kanseri olan hastalarda serviks ve etrafındaki dokular çıkarılır ancak olası gelecek gebelik için rahim yerinde bırakılır. 

  • Basit Histerektomi: Bu ameliyatta sadece serviks ve uterus çıkarılır.  Bu prosedür sadece mikroskopik olarak belirlenebilen çok erken evre serviks kanserli hastalar için uygundur. 

  • Radikal Histerektomi: Bu ameliyatta rahim ve serviks parametrium adı verilen serviks etrafındaki yumuşak dokular ile birlikte çıkarılır. Ayrıca vajina kubbesinin küçük bir kısmı da çıkarılır. 4 santimden küçük tümörü olan serviks kanserli hastalarda uygulanılan en sık prosedürdür. Bu cerrahi genellikle 7 ila 14 gün boyunca mesanede kalacak bir kateter gerektirir. Radikal histerektomi, basit histerektomiye göre daha komplike ve kapsamlı bir prosedürdür. 

  • Pelvik lenf düğümü diseksiyonu: Lenf nodu diseksiyonu kanserin lenf noduyla serviks dışına yayılım gösterip göstermediğini anlamamızı sağlar. Lenf kanalları, lenf sıvısını lenf düğümlerine boşaltarak organlar için kanalizasyon sistemi görevini üstlenir. 
Radyoterapi, Kemoterapi ya da Her İkisi Birden
Serviks kanseri ayrıca, kanser hücrelerini öldürüp yayılımlarını önlemek üzere radyoterapi, kemoterapi ya da her ikisi birden kullanılarak da tedavi edilebilir. Kanserin evresine bağlı olarak radyoterapi, dışarıdan (vücut dışından makine kullanarak), içeriden (kanser içine ya da yakınına direk radyasyon vermeye yarayan bir mekanizma kullanarak) ya da ikisi birlikte uygulanabilir. Kemoterapide kanser hücrelerini öldürmek için ilaçlar kullanılır. Kemoterapi ilaçları ağız yoluyla ya da kas içi veya damar içine enjekte edilerek dolaşım sistemine katılır ve böylece vücuttaki kanserli bölgeye giderek etki gösterir.

Takip :
İlk 3 yıl için 3 ayda bir, sonraki 3 yıl için 6 ayda bir  kontrole çağırır. Bu vizitler sırasında tipik olarak Pap smear testi ve pelvik muayene yapılır. Herhangi bir istenmeyen belirti olması durumunda ya da rutin tarama için radyolojik görüntüleme yöntemi istenebilir.

 


 
Üst Alt