ABD, Rusya ve Çin arasında artan gerilim ve Orta Doğu’da daha fazla istikrarsızlık ile dünya jeopolitik belirsizlikte bir artış görüyor. Bu dalgalanma altın için bir miktar güvenli liman talebi oluşturabilirken bir firma bunun önemli bir fiyat faktörü olmayabileceğini söyledi.
Metals Focus analistleri, jeopolitik istikrarsızlığın altın üzerindeki etkisini yorumluyor
Metals Focus’taki analistler, yakın zamanda jeopolitik istikrarsızlığın altın üzerindeki etkisini yorumladılar. Dış ilişkiler meselelerinin altın konusunda “şok edici hareketler” oluşturabileceğini söylediler. Ancak, geleneksel olarak bu hareketin sürdürülebilir olduğu kanıtlanmadı. Analistler, bu modelin son 40 yıllık çatışmalarda kendini kanıtladığını belirtti. Rusya-Ukrayna sınırındaki artan gerilim nedeniyle Metals Focus, bu iki ülkenin birbiriyle çatışmasına son kez baktı. Metals Focus analistleri konuya yönelik şunları söyledi:
2013 sonuna doğru çok yılın en düşük seviyesine gerileyen altın, daha sonra kısa vadeli bir toparlanma sürecine girdi ve Mart 2014’te 1.380 doları kısa bir süre aştı. Bu kriz bu kazanımların temelini oluştururken, kısa ömürlü olduklarını kanıtladılar. Olumlu makro zemin altın üzerinde baskı oluşturmaya devam etti.
Ancak analistler, Kırım bölgesini işgal edip ilhak ettikten sonra Rusya’ya uygulanan yaptırımların, ülkenin bazı yabancı rezervlerini çeşitlendirmesine yol açtığını da belirtti. Sonuç olarak, Rus merkez bankası büyük bir altın alıcısı haline geldi.
İngiliz araştırma firması, 2017 Kuzey Kore füze krizi sırasında altın fiyatlarının kısa vadeli kazançlar elde ettiğini kaydetti; ancak, yatırımcılar nihayetinde küresel ekonominin büyümesine daha fazla odaklandılar. Metals Focus’un izlediği bir diğer konu da ABD ile Çin arasında devam eden anlaşmazlık.
Analistler, Trump başkanlığı sırasındaki ticaret savaşının, sarı metal fiyatlarının 2019’un ortasında ONS’unun 1.500 dolara çıkmasına yardımcı olduğuna dikkat çekti. Metal Focus’un incelediği en son örnek 6 Ocak’ta Washington’daki Capitol Hill fırtınasıydı. Metals Focus analistleri konuya yönelik şunları söyledi:
Bu Ocak ayında ABD Başkentindeki fırtınanın altın üzerinde belirgin bir etkisi oldu ve geçen yılın Kasım ayının başından bu yana ilk kez 1.950 dolar seviyesini yeniden ziyaret etti. Bununla birlikte, fiyat kazançlarını tutamadı ve Mart ayı başlarında düştü. Haziran 2020’nin başından bu yana en düşük seviyesi olan 1.677 dolara kaydı.
Bu yıl şimdiye kadar sarı metal fiyatları, tahvil getirileri ile mücadele etti ve ABD ekonomisinin COVID-19 salgınından güçlü bir ekonomik toparlanma göreceğine dair artan beklentiler nedeniyle ABD doları yükseldi.
Metals Focus analistleri, bunun yıl boyunca altın fiyatlarını yönlendiren baskın faktör olmaya devam edeceğini söyledi. Analistler, küresel ekonomi toparlanırken bile faiz oranlarının düşük kalmasını beklediklerinden altın’ın yükselişini sürdüreceğini söylediler. Metals Focus analistleri konuya yönelik şunları söyledi:
Ukrayna sınırı da dahil olmak üzere çeşitli jeopolitik olayların tırmanma potansiyeli varken, altın fiyatı için daha önemli olan, hala destekleyici makro zemin olacaktır. Aşırı düşük faiz oranlarının ve negatif reel getirilerin sürekliliği de dahil olmak üzere para ve maliye politikaları ve gelecekteki enflasyonla ilgili endişeler, öngörülebilir gelecekte güçlü altın yatırımı için gerekçe oluşturmaya devam edecek.