Bugbounter.com platformuna kayıtlı yüzlerce uzman araştırmacıyla siber güvenlik testleri muhtaçlığını süratli, hesaplı ve faal bir halde çözen BugBounter, Dünya Ekonomik Forumu'nun 16. Küresel Risks raporunda siber güvenliği pandemi ve iklim değişimi üzere global meselelerle birebir statüye koyduğunu aktarıyor.
Siber taarruzlar, her dakika gerçekleşiyor olması nedeniyle günlük hayatın bir modülü haline geldi. Hastanelerin ve okulların bile sistemleri kullanılamaz hale getirebilecek siber taarruzlara karşı hazırlıklı olması gerekiyor. 16 Şubat'ta iki Fransız hastanesinin birebir hafta içerisinde hacklenme haberi çıktı ve husus tekrar gündeme geldi. Artık Fransız hükümeti hastanelere yapılan siber atakları nasıl önleyeceğini tartışıyor.
Şifre idaresi ve doğrulama tahlilleri geliştiricisi Specops'un araştırmasına nazaran 2006 ile 2020 ortasında 156 adet büyük çaplı siber atağa maruz kalan ABD, öbür ülkeleri geride bırakıyor. ABD'yi 47 taarruzla İngiltere ve 23 hücumla Hindistan takip ediyor. Türkiye ise yalnızca 6 hücumla en düşük sayıda önemli akın yaşayan ikinci ülke pozisyonunda yer alıyor.
Bilhassa son 10 yıldır gerçekleşen ve 2020'de sürat kazanan dijitalleşme, siber hücumların gerçekleşmesine imkan tanıyacak yeni alanların oluşmasına ve mevcut yerin de genişlemesine neden oluyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun araştırmasında yer alan uzmanların yüzde 39'u, siber güvenlik alanında yaşanan ihlallere yol açan kusurları tüm dünyayı ilgilendiren kritik bir sorun olarak tanımlıyor ve bulaşıcı hastalıklardan, ekstrem hava olaylarından ve geçim dertlerinden sonra en büyük tehlike olduğunu belirtiyor.
BugBounter Kurucu Ortağı Arif Gürdenli, hususla ilgili şunları söyledi: "Siber güvenlik artık tıpkı kara, hava ve deniz kadar savunma açısından değerli bir alan haline geliyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun gerçekleştirdiği araştırma, siber güvenliğin ve siber hücumların yarattığı tehlikeye yönelik kıymetli bir farkındalık yaratıyor. Araştırmada görüşlerini belirten uzmanların yüzde 50'si bu dördüncü savunma alanında yaşanan akınların önümüzdeki 3 ile 5 yıl ortasında ehemmiyetini muhafazaya devam edeceğinin altını çiziyor. Yakın vakte kadar manuel olarak gerçekleşen süreçlerin bile dijitale taşındığı günümüzde 'her şeyin' daha kolay ve problemsiz bir biçimde dijitalleşebilmesi için yeni teknolojilerin ve hizmetlerin daha geliştirme evresinde inançlı hale getirilmesi ve kapalılık ögeleri barındırması gerekiyor. Öte yandan mevcut sistemlerin de olduğundan daha inançlı hale getirilmesi gerekiyor. BugBounter üzere siber güvenlik uzmanlarından oluşan bir kitle kaynağı hizmetini uygun maliyetle sunan şirketler, test edilmesi talep edilen sistemlerdeki açıkları ve zafiyetleri büyük bir süratle keşfedip şirkete raporluyor ve takipçisi oluyor. Böylelikle şirketler de bu açıklarını kısa müddette giderebiliyor ve yıkıcı tesirler yaratabilecek siber saldırganlara kapıyı aralayacak meseleler da bir sızma gerçekleşmeden evvel kapatılmış oluyor."