Her gün dünyanın dört bir yanından insan geleceğini daha parlak hale getirecek inanılmaz fikirler bulunuyor. Geleceği değiştirme ve dönüştürme iddiasındaki bu gelecek teknolojilerinin düşüncesi bile heyecan veriyor. Kimisi sağlık sistemini, kimisi yiyecek kıtlığını kimisi ise sanal gerçeklik teknolojisini iyileştirecek nitelikteki bu teknolojileri sizler için derledik.
Yakın Gelecekte Hayatımıza Girecek 10 Teknoloji:
- Yapay gözler
- Gücünü vücuttan alan giyilebilir teknolojiler
- Drone’lar ve uçan taksiler için havaalanı
- Enfeksiyonu tespit edebilen akıllı dikişler
- Enerji depolayabilen tuğlalar
- Robotik rehber köpekler
- Kendi kendini onarabilen canlı çimento
- Kalbi takip eden tişört
- Akıllı gıda etiketleri
- Yüzen çiftlikler
Biyonik gözler uzun yıllardır bilim-kurgu kitaplarında ya da filmlerinde kullanılan gözde unsurlarından biriydi. Ancak bu hayal yakında gerçeğe dönüşecek. Farklı türlerde görme engeli olan kişilere görme yetisini kazandıracak teknolojiler kapıda.
Bu yılın Ocak ayında bir grup İsrailli doktor dünyanın ilk yapay korneasını 78 yaşındaki görme engelli bir adama yerleştirdi. Bandajlar çıkarıldığı anda hastanın bir şeyler okuyabildiği ve aile üyelerini tanıyabildiği görüldü. Bu teknolojide implant hastanın dokularına doğal olarak tutunduğu için vücut implantı reddetmiyor. Benzer şekilde 2020’de Belçikalı bilimciler çeşitli görme bozukluklarını düzelten, akıllı kontakt lenslere yerleştirilen yapay iris geliştirdi.
Görünen o ki yakın gelecekte görme bozuklukları veya görme engeli kolayca tedavi edilebilir hale gelecek.
Gücünü vücuttan alan giyilebilir teknolojiler
Bildiğiniz üzere giyilebilir teknolojilere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Sürdürülebilirliğin de aynı hızla önem kazandığı bir çağda, gücünü insan vücudundan alan teknolojiler hayatın vazgeçilmez bir parçası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Pek o gözle bakmasak da vücutlarımız aslında zengin birer enerji kaynağı. Artık pil yerine vücutla çalışan cihazlar/teknolojiler üretme konusunda adeta bir yarış söz konusu. Bu yüzden bilimciler de egzersiz yaparken harcanan enerjinin bir kısmını elektriğe dönüştürebilen teknoloji geliştirdi. Mesela Colorado Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, vücut ısısını biyolojik bir pile dönüştürebilen giyilebilir bir cihaz geliştirdi. Ayrıca terden enerji elde etmeye çalışan çok sayıda girişim var. Mesela Glasgow Üniversitesi’nde çalışan araştırmacılar, pil yerine terle çalışan bir cihaz prototipi geliştirdi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele ettiğimiz bugünlerde elektriğe olan bağımlılığımızı azaltıp ihtiyacın bir miktarını da olsa kendi vücudumuzdan karşılayabilir hale gelirsek dünyamız için çok büyük bir iş yapmış olacağız.
Drone’lar ve uçan taksiler için havaalanı
Kalabalık kentlerimizin ve yollarımızın biraz nefes almaya ihtiyacı var. Bu da modern çağda ancak başka türlü bir ulaşım sistemiyle mümkün olur. O yüzden gelecekte drone’lar ve uçan taksiler için havaalanları yapıldığını göreceğiz. Hatta bunun ilk örneği yakın zamanda İngiltere’nin Coventry kentinde yapılmaya başlandı. Drone havaalanının bu yılın sonlarına doğru açılması bekleniyor. Tamamen hidrojen jeneratörüyle çalışan havaalanının amacı, teslimat kamyonlarının ve araçların yerini alarak trafiği rahatlatmak. Trafiğin yükünü alarak doğa için daha temiz bir alternatif oluşturacak bu havaalanları da yakında günlük hayatta daha sık göreceğimiz şeylerden olacak.
Enfeksiyonu tespit edebilen akıllı dikişler
Doktorlar hastanın yaralarının iltihap kaptığını nasıl anlıyor? Hasta iltihap belirtileri göstermeye başlayınca ancak anlayabiliyorlar. Bu noktada Amerikalı bir lise öğrencisi çığır açacak nitelikte bir teknoloji geliştirdi.
17 yaşındaki Dasia Taylor, yara iltihap kaptığında derideki pH seviyesini tespit ederek kırmızıdan koyu mora dönen akıllı dikişler üretti. Kırmızı pancar suyunun pH derecesi 9 olunca doğal olarak renk değiştirdiğini fark eden genç Dasia, dikiş malzemesi olarak boyayı kullanmış.
Enerji depolayabilen tuğlalar
Bilim insanları, inşaatlarda kullanılan kırmızı tuğlalara enerji depolamanın bir yolunu buldu. Bu teknoloji henüz kavram kanıtlama aşamasında olsa da gelecek vadettiği kesin. Yaşam alanlarımızı ısıtmak ve soğutmak için kullandığımız bugünkü çözümler ne yazık ki gezegenimize zarar veriyor. Bu yüzden kendi kendine yeten ve sürdürülebilir çözümler üretme çabasında enerji depolayabilen tuğlalar hayati önem taşıyan şeylerden biri olacak.
Robotik rehber köpekler
Rehber köpekler günlük hayatta görme engelli vatandaşların gerçek anlamda eli ayağı oluyor. Loughborough Üniversitesi’nde okuyan Anthony Camu, robotik rehber köpek geliştirdi. Adını Yunan mitolojisinde aydınlıktan ve görme yetisinden sorumlu olan tanrıça Theia’dan alan bu ürün, bir rehber köpeğin görevlerini yerine getirirken aynı zamanda gerçek zamanlı verileri (trafik yoğunluğu, yayalar ve araçlar, hava durumu vs.) işleyerek kestirme ve güvenli rotalar oluşturuyor. Herhangi bir sebeple evinde rehber köpek bulunduramayan görme engelli bireylerin hayat kalitesini en üst düzeye çıkarma iddiasındaki bu teknoloji de yakın gelecekte hayatımıza girecek teknolojilerden biri.
Kendi kendini onarabilen canlı beton
Bilim insanları; kum, jel ve bakteri kullanarak ‘canlı beton’ adını verdikleri bir materyal geliştirdi. Dünyada sudan sonra en fazla kullanılan materyal olan betondan daha çevre dostu olduğu belirtilen bu materyal, kendi kendini onarma ve yüke dayanma özelliğine sahip. Araştırmacılar, bu materyalin çeşitli etmenlerle oluşan çatlakları kendi kendine onarabileceği ve havadaki zehirli maddeleri emebileceği için gelecek vadettiğini söylüyor.
Kalbi takip eden tişört
Artık birçoğumuzda kalp ritmimizi takip eden giyilebilir spor bileklikleri var. Ancak araştırmalar gösteriyor ki bu gibi teknolojiler her zaman doğru sonuç vermeyebiliyor. Bu yüzden kumaşa yerleştirilen elektrokadiograf ile yapılan tişört kalp atışlarını doğru şekilde ölçerek Bluetooth aracılığıyla buluta aktaracak. Orada algoritmalar veriyi işlerken düzensiz kalp atışı tespit ederse anında müdahale edilebilecek. Bu teknoloji sadece atletler için değil kalp krizi riski taşıyan hastalar için de çok faydalı olacak.
Tam bir kazan-kazan durumu: Akıllı gıda etiketleri
Ne yazık ki hem ülkemizde hem de dünya genelinde her evde yaşanan yiyecek israfı malum. Bu duruma çare olma çabasında bir teknoloji geliştirildi. Bildiğiniz üzere gıda paketlerinin neredeyse hepsinin üzerinde son tüketim tarihini vb. bilgileri gösteren bir etiket yer alır. Ancak ne yazık ki bu etiketlerin üzerinde yazan tarihler bazen satıcı tarafından manipüle edilip tüketicinin kandırılmasıyla sonuçlanabiliyor. Ya da bazen bazı ürünler son tüketim tarihi tavsiyesinden önce bozulabiliyor. Benzer şekilde bir ürün tavsiye edilen tüketim tarihi geçmesine rağmen yenebilir halde olabiliyor. Bu gibi durumları önlemek için gelecekte paketin şeklini değiştiren akıllı etiketler göreceğiz. Mesela paketli gıdanın içinde bakteri üremeye başladığında etiket otomatik olarak algılayıp şişecek ya da mavi renge dönüşecek. Akıllı gıda etiketi teknolojisi, hem gıda israfını önleyebilecek hem de tüketicinin daha güvende hissetmesini sağlayacak.
Daha sürdürülebilir bir tarım: Yüzen çiftlikler
Birleşmiş Milletler, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 2 milyar daha artacağını tahmin ediyor. Bu da günümüzdekine kıyasla yüzde 70 daha fazla yiyecek ihtiyacı olacağı anlamına geliyor. Yaşanacak artış beraberinde daha fazla çiftlik kurulması gerekliliğini de getirecek. Peki bu çiftlikleri nereye kuracağız, bu ihtiyacı nasıl karşılayacağız? Tabii ki yüzen çiftliklerle.
Sürdürülebilir tarımı bir üst seviyeye taşıyacak olan yüzen çiftlikler, halihazırda Hollanda’nın Rotterdam şehri kıyılarında kurulmuş durumda. Gelecekte daha da yaygınlaşması bekleniyor.