Son Konu

Zona nedir? Zona belirtileri ve tedavisi

dersem

Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2018
Mesajlar
3,432
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Konum
adana
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Zona, “Varicella zoster adı verilen suçiçeğine yol açan virüsün oluşturduğu bir hastalık türüdür Suçiçeği hastalığı, çocukluk dönemi bulaşıcı hastalıklarındandır ve ilerleyen yaşlarda zona adıyla görülür Suçiçeği enfeksiyonundan sonra sinir köklerinde uyur konuma geçen bu virüs, bir takım etkenlerle aktif hale gelerek zonayı meydana getirmektedir Yazımızda, halk arasında gece yanığı adıyla da bilinen zona hastalığının olası belirtileri ve tedavi yolları ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağız İşte, detaylar;

Zona nedir?



Tıp literatüründe “Herpes zoster olarak adlandırılan zona, 50 yaş üzerindeki kişilerde daha fazla görülmekle birlikte her yaş aralığında da görülebilmektedir “Vericella zoster virüsünün yol açtığı, duyusal sinir hücreleri gruplarını tutan, döküntülü ve ağrılı bir deri hastalığı olan zona hastalığının oftalmi, kranial, oral ve otik olarak dört türü bulunmaktadır Zona en fazla deride kabartılar, ağrı, kaşıntı ve döküntülerle kendisini göstermektedir

Zona hastalığına yol açan virüs, sinir hücrelerinden cilt yüzeyine ulaşmakta ve veziküler döküntülerle birlikte görülmektedir Daha çok vücudun belirli bir yerinde ortaya çıkan zona, dirsek ve diz altındaki bölgelerde çok nadiren görülmektedir



Zona olan bir kişide üç gün sonra yaygın olarak ciltte kabarcıklar meydana gelir Daha sonra bu kabarcıklar patlar ve kabuk bağlar Yaraların iyileşme süreci 23 haftayı bulur ve bu süreçte hastada yüksek ateş ve bazen de lenf bezlerinde şişlik yaşanabilir Az da olsa iyileştikten haftalar, hatta aylar sonra bile sinirlerde ağrılar olabilir Bu duruma zona sonu sinirsel ağrı olan postzosterik nevralji adı verilmektedir Zonanın iyileşmesinden aylar sonra belki de yıllar sonra da ağrılar görülebilmektedir

Suçiçeği, çocukluk döneminde geçirilen bir hastalıktır Ancak suçiçeği iyileştikten sonra bu virüs vücutta uyur halde kalmaktadır Bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan herhangi bir durumdan dolayı bu virüs tekrardan aktif hale gelmektedir Ama bu defa suçiçeği hastalığı yerine, vücuttaki bir bölgede ağrılı ve kabartılı deri döküntüleri yaparak zonayı oluşturmaktadır Deri döküntülerinin iyileşmesinden sonra ağrı sürüyorsa, postherpetik nevralji tablosu olmuş demektir Döküntülerin iyileşmesinden sonra devam eden ağrıların olması, iltihaplanmış olan sinirlerin hasar görmesidir



Zona hastalığının nedenleri;

Çocukluk döneminde suçiçeği hastalığı geçirilmişse, Vericella zoster virüsü vücuttaki bazı sinirlere yerleşmiş demektir Bu virüs yıllar boyu hiçbir probleme yol açmadan vücutta beklemede kalabilmektedir Bağışıklığın zayıflaması nedeniyle yeniden aktifleşerek zonaya neden olur Bağışıklık sisteminin zayıflamasının nedenleri ise şöyledir;

Sağlıksız ve dengesiz bir beslenme,
Yaşlılık,
Kanser ve kanser hastalığı tedavisi görmek,
Romatizmal hastalıklar gibi kronik bazı sağlık problemleri,
AIDS ve zatürre gibi önemli enfeksiyonların varlığı,
Kullanılan bazı ilaçlar


Sıralanan bu nedenlerden en az birinin görülmesi, virüsün aktif hale gelerek zonaya yol açabileceğini söyleyebiliriz

Zona, her yaş grubunda görülebilecek bir hastalıktır, fakat 50 yaş üstündeki insanlarda görülme olasılığı daha fazladır Çünkü kişi yaşlandığında bağışıklık sisteminde zayıflık yaşanma ihtimali çok daha yüksektir 1 yaşına gelmeden suçiçeği hastalığı geçirmiş olan kişiler, zona hastalığına yakalanma konusunda daha risklidirler

Bağışıklığın zayıflamasının yanında yoğun stres, üzüntü, aşırı yorgunluk ve depresyon gibi durumlar da zonayı tetiklemektedir Bu faktörler sayesinde zona virüsü tekrar aktif hale gelerek hızlıca deriye doğru ilerler Bunun sonucunda da ağrı, kaşınma, yanma, kızarıklık ve su dolu olan kabarcıklar ile birlikte deri döküntülerine neden olmaktadır

Zona belirtileri nelerdir?

Zona hastalığının şiddeti ve süresi, kişinin bağışıklığının mevcut durumuna ve kişinin yaşına göre farklılık gösterebilmektedir Zona belirtileri, genellikle deri döküntülerinden hemen önce ağrı, kaşıntı ve yanma şeklinde kendisini göstermektedir Bağışıklığı aşırı şekilde zayıflamış kişilerde uykuyu bölecek ve ilaçla giderilemeyecek derecede ağır şikayetler görülebilmektedir

Zona belirtileri bazı durumlarda değişiklik gösterebilmektedir Deri döküntülerinden evvel şiddetli ağrılarla görülebilir Yaşanan bu şiddetli ağrılar bazen kalp krizi, börek taşı ya da apandisitle karıştırılabilir Bunun gibi hallerde deri döküntüleri, ağrının başlamasından birkaç gün sonra görülür

Zonada ağrı en sıkıntılı olan bulguların başında gelir Tedavisine erken başlanması, bu ağrıların ve deri döküntülerinin kontrol altına alınabilmesi bakımından önemlidir Döküntülerin yaşanmaya başlamasından itibaren ilk 96 saatlik zaman diliminde yapılacak etkili bir tedavi, ağrının ve döküntülerin şiddetini, uzun süreçteki etkilerini çok belirgin bir ölçüde azaltabilmektedir

Sinirlere hasar verebilen zona hastalığında erken tedavi çok önem taşımaktadır Eğer gecikme olursa kişide görme ve işitme Kayıpları, kasların oynatılamaması, yüz felci ve enfeksiyon şeklinde ciddi şikayetler de görülebilir

Oluşan döküntüler vücudun herhangi bir kısmında oluşabilmektedir Tipik olarak vücudun bir tarafında görülmektedir Kişinin yaşı, bağışıklık sisteminin durumu ve yandaş bir hastalığın olup olmaması oluşan döküntülerin şiddetinde değişikliklere neden olabilmektedir Bağışıklığı güçlü olan kişilerde zona birkaç böceğin ısırığına benzeyen kabarcıklara yol açarken, ilerlemiş yaştaki bağışıklığı zayıf kişilerde ise, yanığa benzeyen içi su ya da kanla dolu olan kabarcıklarla görülebilmektedir

Zona bazen yüzü, baş bölgesini ve gözleri de etkileyebilmektedir Nadiren de olsa iç organlarda olabilmektedir Ağız içinde ve dildeki zona döküntüleri kişiye büyük acı verebilmektedir Eğer gözde oluşursa görme kayıplarına, kulakta olursa işitme ve kulak çınlamasına neden olabilmektedir

Zona hastalığı bulaşıcı mıdır?

Zona bulaşıcı hastalıklardan biri değildir Ancak zonadan kaynaklanan yaralara temas edildiğinde, eğer dokunan kişi önceden suçiçeği hastalığı geçirmemişse, suçiçeği şeklinde bulaşabilmektedir Diğer bir ifadeyle, suçiçeği geçirmiş olan veya suçiçeği aşısı olan kişiler açısından zona bulaşıcı olmamaktadır Toplumumuzda %90 oranında çocukluk döneminde suçiçeği geçirildiğinden, bu kişilerde zaten zonaya yol açan virüs uyku halinde de olsa bulunmaktadır

Hamilelik döneminde zona hastalığının oluşması bebeği etkilememektedir Zonanın tuttuğu bölge çok önemli bir noktadır Mesela göz çevresinde tuttuysa görme sorunları, kulak çevresinde tuttuysa işitme kayıpları gibi etkiler görülebilmektedir

Zona tanısı nasıl konulmaktadır?

Zona tanılaması dermatolojik muayene neticesinde konulmaktadır Bir bölgede gruplaşmış, ağrılı ve içi su dolu kabarcıklar varsa tanı çok daha rahat konulabilmektedir En sıkıntılı yönü ağrılı olmasıdır Bu şikayetlerin kontrol altına alınabilmesi için erken tedavi oldukça önem taşımaktadır

Zona tedavisinin temelini ağız yoluyla verilen antiviraldir Alınan B vitamini, zonanın iyileşmesinden sonra meydana gelebilecek ağrıların bertaraf edilmesinde fayda sağlamaktadır Hastalara vücut direncini arttırmaya katkı sağlayan yani bağışıklığı güçlendirici vitamin destekleri de takviye şeklinde verilebilir Yaşanan ağrının da gerçekleştirilen tedavide kontrol altına alınması sağlanmalıdır Zona tedavisinin sonrasında, eğer ağrı sürüyorsa antidepresanlar ve antikonvülzan ilaçlar da kullanılabilir Zona hastalığı olanların bol miktarda su içmeleri, düzenli ve sağlıklı bir beslenme programına sadık kalmaları, stresten uzak durmaları ve dinlenmeleri tavsiye edilmektedir

Zona tedavisi nasıldır?

Tedavideki en önemli unsur ağız yoluyla alınan antivirallerdir Zona tedavisinde B vitamini ve vücudun direncini arttıran takviyelerin alınması oldukça önemlidir B vitamini, zona tedavisinden sonraki süreçte gelişebilecek ağrıların önüne geçmekte faydalı olmaktadır

Postherpetik nevralji ağrılarının geçmesini sağlamak için değişik tedaviler uygulanmaktadır Yapılan tedaviler her hastada farklı etki gösterdiğinden kişiye özel olarak uygulanır Bu ağrı tedavisi yöntemleri ise şöyledir;

Antidepresanlar, ağrı kesici ilaçlar ve antikonvülzanlar
Yüzeysel anestezik etkisi olan kremler
Ağrılı bölgeye soğuk uygulama yapılması
TENS
Ağrının olduğu bölgeye bağlı olarak değişiklik gösteren sinir blokları
Akupunktur uygulaması
Her türlü tedavi yöntemi uygulansa bile ağrılar aylar hatta yıllar boyu dürebilmektedir Bu tür ağrılar bazen de uygulanan hiçbir tedaviye cevap vermeyebilmektedir Bu noktada en önemli konu, ilaçların bir disiplin çerçevesinde kullanılması, bağışıklığın güçlendirilmesi ve doktor kontrolüdür

Zona, yaşı genç olan hastalarda 23 hafta içinde, yaşı ilerlemiş olanlarda 68 hafta içinde iyileşmektedir Bu hastaların büyük bir kısmı, hastalıktan kaynaklanan etkileri uzun müddet yaşamazken, %3’lük bölümünde zona hastalığına bağlı olarak nöropati görülebilmektedir

Zona aşısı nedir?

Zonaya yol açan Varicella zoster virüsüne karşı aşı uygulaması da bulunmaktadır Fakat yapılan aşı, hayatı boyunca hiç bu virüsle karşılaşmamış olanlarda etkili olabilmektedir Birçok kişi bu virüs ile temas ettiği için aşıdan fayda görememektedirler Ama çocuklarda çok etkili bir aşıdır Çocukların aşılanması sayesinde ileride zona hastalığıyla çok daha az karşılaşılacaktır Uygulanan zona aşısının 5 yıla kadar koruma sağladığı kesin olmakla birlikte, 10 yıla varan takipleri de bulunmaktadır

60 yaşın üzerindeki herkesin zona aşısı olmaları tavsiye edilmektedir Ancak bağışıklığı zayıf düşmüş olanlara, steroid tedavisi görenlere, kanserli hastalara, kallojen doku hastalığı bulunup bundan dolayı immünsüpresif tedavi görenlerin bu aşıyı olmaları tavsiye edilmemektedir Bunun nedeni; aşıda bulunan zayıflatılmış canlı virüslerin birden çoğalma olasılığı ve kontrol edilemeyişidir

Zona hastalığı tekrar eder mi?

Zona, bağışıklık sisteminin zayıf olduğu her süreçte tekrarlamayabilir Zona hastalığına yakalanan kişilerin büyük bir kısmında, suçiçeği enfeksiyonu sonrası yaşamları boyunca zona olarak tek bir atak görülmektedir Kısaca, zona tekrar etmeyen bir hastalık şeklinde görülmektedir, fakat nadiren de görülse tekrar ortaya çıkma gibi bir risk de bulunmaktadır
 
Üst Alt