Son Konu

Çocuklarda Yeme Bozukluklarının Tedavisi

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Her iki hastalığın tedavisi için de, temel bir tedavi yaklaşımı henüz benimsenmemiştir. Bireysel psikoterapi teknikleri, aile terapisi grup psikoterapisi ve farmakolojik tedavinin etkinliği tartışılmaktadır. Genelde benimsenen birçok tedavi yaklaşımından aynı anda, işbirliği ve ortak çalışma çerçevesinde yararlanmaktır. Bu çerçeve içinde beslenme ve somatik durumun düzeltilmesine ilişkin medikal girişimler de yer almalıdır. Anoreksiya nervozada beden ağırlığının arttırılması, bulimiya nervozada ise tıkınırcasına yeme nöbetlerinin azaltılması için beslenme uzmanı ile; somatik komplikasyonlar gerektirirse iç hastalıkları uzmanı ile birlikte çalışmak gerekir. Anoreksiya nervoza tedavisinde, beslenme rehabilitasyonu sırasında beden imgesi düzelmeden hızlı kilo aldırtmak risklidir. Günde 1.500 kalori alımı ile başlanıp giderek arttırılarak, haftada 1-1.5 kilo artış hedeflenebilir. Somatik komplikasyonlar yaşamı tehdit eder düzeyde ise ve beden ağırlığı yaş, cinsiyet ve boya göre beklenenin %30 altındaysa hospitalizasyon gerekebilir. Yeme bozukluklarının tedavisinde aile terapisinin etkinliği giderek daha çok fark edilmektedir. Kimi araştırmacılar ailenin ele alınmadığı bir yeme bozuklukları tedavisinin başarısız olacağım öne sürerler. Daha çok ailesi ile yaşayan genç hastalarda etkilidir. Ayrılma-bireyleşme, otonomi kazanma temelinde ergen ve ailesi ile çalışılır. Anoreksiya nervoza tedavisinde bulimiya nervozaya göre yeri daha çok kabullenilmiş görünmektedir. Kognitif-davranışçı psikoterapi en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Anoreksiya nervoza ve bulimiya nervozada benzer teknikler uygulanır. Yanlış yeme tutumu ve beden ağırlığı ile aşırı uğraş hedeflenir. Kognitif-davranışçı psikoterapi temel semptom olan beden imgesi bozukluğunun düzeltilmesinde oldukça etkilidir. Yeme bozukluklarının tedavisinde, özellikle anoreksiya nervozada, aktarımın (transfert, transference) güçlüğü nedeniyle klasik psikanalizin yeri sınırlıdır. Psikopatolojiyi açıklamak için psikanalitik referanslara gereksinim vardır, ancak tedavi talebi çok yetersiz olan hastayla bunları hemen çalışmak mümkün değildir. Psikodinamik psikoterapi ise, yeme bozukluklarının tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Psikodinamik psikoterapinin amaçları; hastanın hissetme kapasitesini arttırmak ve duygularından söz edebilmesini sağlamak, güç ve bağımlılık duygularını ifade edebilmesini kolaylaştırmak, süperego ve ilkel suçluluk duygularını ele almak, var olan yeme davranışına göre daha uygun başa çıkma stratejileri geliştirmek, özbakımı arttırmak ve hastayı sağlıklı fiziksel, beslenme ve bilişsel duruma geri döndürmek olarak özetlenebilir. Bu hastalıkların tedavisinde ilaç tedavisinin, daha çok yeni olduğu ve yerinin şimdilik çok sınırlı olduğu unutulmamalıdır.

ANNE-BABALARA ÖNERİLER:

  1. Örnek olma

  2. Zorlamama, tehdit etmeme

  3. Kirlilik ortaya çıkmasına rağmen 1 yaşından itibaren çocukları kendi kendilerini beslemeye teşvik etme

  4. Küçük öğünler, ufak lokmalar

  5. Öğün içinde alternatif seçimine destek

  6. Olumlu yeme davranışlarını sözel olarak ödüllendirme

  7. Belirli yiyecekler için çok katı olmamaya çalışma

  8. Kesin, kararlı ancak yumuşak disiplin

  9. Öğünün süresi için önceden belirli zaman dilimi kararlaştırma

  10. Tatlı, şeker, çikolatanın ancak çocuk yemeğini bitirdiğinde sunulması

  11. Tabağın tamamen bitirilmesi konusunda ısrarcılıktan kaçınma

  12. Yemek için masa ve sandalyeyi tercih etme, kucak, TV karşısından vs. kaçınma

  13. Tüm yemek disiplininde tutarlılık

 
Üst Alt