188 33 Burçin Bildik ile Röportaj

188 33 Burçin Bildik ile Görüşme 118 33, reklamı, burçin bildik, röportajı, resimleri, haberleri, hakkında ayrıntılı bilgiler burada arkadaşlar 1548653647 1548653647 18833burcinbildikileroportaj5c4e9454d685718833burcinbildikileroportaj5c4e9454d6857 18833burcinbildikileroportaj5c4e9454d6857 118 33 reklamı ile herkesten eleştiri bölge ve kısa vakit önce eşini kaybeden oyuncu Burçin Bildik ile Ayşe Arman'ın yaptığı röportajı paylaşıyorum sizlerle melekler Ne süre, nasıl tanıştınız? Üç sene önce 14 Şubat’ta Kuşadası’ndayım, programım bitti, İzmir’e döndüm Dalgınım, mutsuzum, yorgunum Bir arkadaşımın şirketine uğrayayım dedim Öylesine, nehir içmek için Arkadaşım değil “E o vakit girmemeyim dedim “Aaa olur mu? Buraya dek gelmişsiniz, buyurun şirketimizin genel müdürüyle tanışın dediler Ve işte, Elçin karşımda? Görür Görmez ne hissettiniz? Vuruldum Gözlerimi bu ufak tefek kadından alamıyorum Bir çift göz fakat nasıl güzel Akrep burcudur Elçin, insanın içine içine bakar Aramızda tarifsiz bir elektrik Sanki birbirimizi bin yıldır tanıyormuşuz gibi Hiç ayrılmak istemedim Dokunmak istedim Bu hiç tanımadığım kadının saçlarını okşamak, sarılmak Birazcık da utandım çünkü 10 takvim bir ilişkinin içindeydim Arkadaşlığı ve dostluğu sağlam ama sevgililiği artık başka boyuta geçmiş bir ilişki Ve? Ve olağandışı, Elçin’i görür görmez, karım olacağını hissettim İzah edilebilecek bir şey yok Bu, bir his “Amma uzun boyluymuşsunuz! dedi bana Tatlı, komik, pozitif Siyah bir pantolon giymişti Büyülenmiş gibi orada salak salak duruyorum Akarsu içtik, şiir miir konuştuk, o da Nazım seviyormuş, ayrılırken, gayri ihtiyari cama baktım, bana el sallıyor Cesaretlendim, anında mesaj attım “Sizinle tanışmaktan fazla keyif aldım, umarım bir gün programa da gelirsiniz diye Çat diye cevap geldi: “Her ne kadar beyefendinin arkadaşı olsanız da, sizinle sohbet etmekten, ben de keyif aldım Zeynep Elçin Yılmaz Şok oldum O mesajda, önüme konulmuş bir set var, “Hop n’oluyoruz! var 15 gün o mesaja baktım “Patronun arkadaşıyım diye iyi davranmış çağırmak ama diyorum ama gözleri, gülümseme gözümden gitmiyor Aramak birincil görüşte aşk? Evet Bir süre sonra arkadaşımı görme bahanesiyle, tekrar gittim Çıkarken de ona, “Fazla özür diliyorum Hatalı anlaşıldım galiba Mesajı atarken, size asılmak gibi bir niyetim yoktu dedim Bir lahza durdu “Niye? dedi, “Ben o kadar da çirkin miyim! Haydaaa yeniden umutlandım, “Lütfen konuşalım, meslek çıkışı arar mısınız dedim “Bitmiş dedi lakin bekliyorum, aramıyor, gözüm saatte, hissediyorum ancak bir mazeret bulacak, beni ekecek Nitekim o kadar oldu Vazgeçmedim, arayıp “Lütfen dedim, “Lütfen görüşelim? Siz zorluyorsunuz? Ayrıca de nasıl, sonuna kadar Nihayet pes etti, “Cilalı dedi Karşıyaka’da Alaybey’de sokaktan çıktı, denize açılır o cadde Bana doğru yürüyen o kadına baktım ve kollarımı açtım Niçin öyle yaptım bilmiyorum Gözlerimin içine bakarak bana geldi ve birbirimize sarıldık Nasıl ağlıyor O zaman anladım fakat, o da benim hissettiklerimi hissediyor ve korkuyor Dedi ancak, “Sen İstanbullusun Fazla kadın girmiş çıkmış hayatına Deftere birini daha yazacağım diye geldiysen, n’olur arabana bin ve git! Benim düzenimi, dengemi bozma Sıkı sıkı sarıldım ve “Bana güven dedim Fiilen de sürekli ilişkimi bitirdim ve onu derhal ailemle tanıştırdım Elçin, benim eşim değil, karımdı O da severdi ‘karım’ lafını (ağlıyor) Nereden gelmiş bu karıkoca hitapları bilir misiniz? Hayır? Ben ahali oyunları okudum, folklar eğitimi aldım Koca, dağdır Kadın da o koca dağın üstüne düşen kar Dağın karıdır yani Hemen diyorum oysa, benim karım eridi (ağlıyor) Evliyanın birine sormuşlar, “Erkek nedir? “Erkek baştır evladım demiş, “Peki demişler, “Kadın nedir? “Bayan da boyundur Boyun nereye dönerse, baş oraya bakar! Biz işte böyle bir çifttik 14 ŞUBATTA TANIŞTIĞIMIZ GİBİ 14 ŞUBATTA EVLENDİK Peki sonradan? id Sonradan? Tam bir yıl daha sonra 14 Şubat’ta evlendik O bir yıl içinde, Elçin işinden ayrılıp İstanbul’a bana gelmişti Bugüne değin tanıdığınız diğer kadınlardan farkı? Bugüne dek birlikte olduğum herkes, beni sahnede tanıdı Sahnedeki insan bir sıfır öndedir, çirkin bile olsa Sahne, başka bir pırıltı Ama bir tarafıyla da ‘gerçek’ değil Daima o adama aşık oldular Fakat Elçin sahnedeki adama değil, hayatındaki adama aşık oldu Elçin deyince bize ne anlatırsınız? Enerjiktir, sizi alır uçurur Yapıcıdır Tasa anlatmaz Çözüm odaklıdır üstelik hiç hesabı kitabı yoktur “İstanbul’da ben ne yaparım, ne ederim? bunları hiç düşünmedi, beni sevdi, peşimden geldi Bizler, fazla sahte ilişkilerin içerisinde olan bir iş yapıyoruz Elçin, yüzde 100 gerçekti Tüm hayatımı düzene soktu Onun bir uçtan bir uca görüşmediğim insanlarla baştan görüşmeye başladım Resmen, hayatını bana adadı Çalışıyor muydu? Bir yazılım firmasına girmişti lakin esas işi bendim Ben sosyal bir iş yapıyordum ama asosyal bir adamdım sahiden Onun baştan sona son iki senedir bayağı insan oldum Herkes sevdi Elçin’i Beni terk etmiş bütün arkadaşlarım geri geldi Onun bir uçtan bir uca, ‘biz’ olduk 22 senedir sahneye çıkıyorum fakat gece hayatım yoktur, işim bittiği süre da kös kös evime dönerdim Tekrar dönüyordum fakat bu defa evde bıcır bıcır, dünyanın en tatlı kadını vardı Size sonsuza dek böyle gidecek gibi mi geliyordu? Evet (ağlıyor) Daima o hoş sabahlara uyanacağız zannediyordum İnsanın daha doğarken kabul ettiği tek şey, ölüm Lakin işte yine de sevdiklerimiz sonsuza kadar bizimle birlikte olacak zannediyoruz Hemen bazı fotoğraflarına bakınca fark ediyorum ama, o başka bir yere bakıyor, vizöre yok, başka bir boşluğa O, buraya ait değildi (ağlıyor) Çok sağduyu, donanımlı ruhlar, görevleri bittiği anda alınırlar, o da alındı Saçmalıyor muyum bilmiyorum Natürel ama kendime gelemedim Kim ne verse, sigara, sakinleştirici içiyorum Afiyet sorunu var mıydı? Nedeni bulunamayan bir tansiyon yüksekliği vardı Ne kadar yükseliyordu? 20’nin üzerine çıkıyordu Ama hissetmiyordu Eve tansiyon aleti aldık Bir gün baktım, 26’ya 12! “N’oluyor? dedim “Bilmem dedi Söylemezdi “Neyin var? dersin “Değil bir şey der, hastalıkmastalık sevmez, şikayet etmez Geçmişte de tetkikler yapılmış Herşey normal Nereden geliyor peki bu tansiyon? Doktorun koyduğu tanı: Nedeni süresiz kan basıncı zaman zaman yükseliyor Ama kalbi sürükleyici, damar yolları da iyi Bir tane tansiyon ilacı verdi doktor, “Her sabahtan yarım ondan kullan bari dedi “Bari dedi ya bitti, Elçin ya siyahtır ya beyaz Grilere itibar etmez Bari’ye prim vermedi, ilacı içmedi Meğer anevrizması varmış Ayrım edemedi kimse Başında, saatli bomba gibi taşıyormuş ACIDAN MAGAZİN MALZEMESİ ÇIKARMALARINA ÜZÜLDÜM ÖNCELIKLE para kazanıp eşinizi 5 yıldızlı otele götürdüğünüzü yazdılar? O Kadar şeyler yaşadım ama, kimin ne yazdığı umrumda bile yok Ama acıdan magazin malzemesi çıkarmaya çalışmalarına üzüldüm Ben inandım ve etkilendim? Yıllardan Beri ufak tavernalarda şarkı söyleyerek hayatımı kazandığıma, kıtı kıtına geçindiğime, 118 33 reklamıyla, turnayı gözünden vurduğuma ve karımı, “Gel gidip gezelim, nasıl olsa paramız da var dediğime mi? Değil! Bende bir Bayhan hikayesi yok Bu, tamamen kurgulanmış, uydurulmuş bir şey Lakin dediğim gibi acım pek büyük ancak, yazılıp çizilenler gerçekten umrumda yok HER ŞEY O BİR DAKİKA İÇİNDE OLDU GÖZLÜĞÜMÜ ALIP GELİYORUM, ARTIK KARIM DEĞIL Tatile gitme fikri nereden çıktı? Mustafa Abi sağolsun, “Fazla yoruldunuz, üstelik ev taşıdınız, hadi yürüyün size hediyem olsun dedi Mustafa Abi kim? Ailemizin ‘Hızır’ı Fazla yakın bir dostumuz Elçin’e baba gibiydi Mustafa Abi ziyafet etti yani “Parayı buldu, karısını beş yıldızlı otele götürdü diye yazdılar ya, alakası yok, Torba’da bir butik otele gittik Ve? Ve geldiğimiz gece Bodrum’da ele ele yürürken, “Bir şey söyleyeceğim Burçin dedi, “Dünyanın en mutlu kadını benim Yeni bir evimiz var Aşık olduğum kocam var Daha ne isterim? Peki ertesi sabahtan oldu? Güzel bir gündü Havuzda yüzdük, sonradan kahvaltı Sıcak diye saat birle dört arasında çıkmadık Sarmaş dolaş uyuduk Dörtte Elçin tutturdu, “Denize gidelim diye Altıda iskeleye ulaştık İkiniz mi? Yok değil üçümüz Siz de denize girdiniz mi? Ben girmedim 30’umdan daha sonra yüzmeyi öğrendim, havuzda yüzmeyi seçim ederim Onlar girdiler Ben iskeledeyim Fakat uzansam Elçin’imi tutacak mesafedeyim, Elçin de ısrar ediyor, “Sen de gel diye Mustafa Abi de dibinde “Bak diyor Elçin, “Küçük küçük balıklar, çok güzel! o kadar ısrar etti oysa, “Peki dedim, “Hiç Olmazsa deniz gözlüğümü alıp geleyim Lens var gözlerimde, deniz gözlüğüyle daha rahat ederim Gittim, gözlüğü aldım Yalnızca bir dakika sürdü Geri döndüğümde, baktım Elçin suyun üstünde, ellerini açmış, yüzüstü yatıyor Ne hissettiniz? Hiç Ne hissedebilirsin ancak? Bir dakika önce sohbet etmişsin, balıklara bakıyor zannettim Mustafa Abi de, o arada yüzmüş geri gelmiş Her şey, anında iskelenin dibinde oluyor, uzansa mereni tutabilecek dek yakınında Mustafa Abi’ye dedim ama, “Abi Elçin’e söyle balıklara bakayım derken boğulacak, kaldırsın kafasını! “Ben hallederim dedi, eğildi ve ben onu Elçinim’i kaldırırken gördüm İşte o zaman, bir kuralsızlık olduğunu anladım Sadece bir dakika Her şey o bir dakika içinde oldu Gözlüğümü alıp geliyorum, bundan böyle karım yok? (ağlıyor) İnsanın aklına kazanç mi böyle bir şey? Ne bir çırpınma, ne bir ses, ne bir takviye talebi Hiç? Küt diye, bir anda? Ne olmuş peki? Bilsem? Beynindeki o şey, fındık büyüklüğündeki baloncuk, yani anevrizma patlıyor Lakin niçin, ne oldu da patladı o meret bilmiyorum Üç tane daha varmış meğer Hekim, “Elçin Bayan, 120’yle giden bir arabanın kontağını kapatmış dedi Tak? Öksürmüş olabilir diyorlar, hapşırmış olabilir diyorlar? O anda aklınızdan ne geçiyor? Ben bayıldığını düşündüm Doğrusu vefat gelmedi aklıma hiç Donakaldım Insanlar koştu, doktorlar geldi, kalp masajı yaptılar Ben yalnızca seyrediyorum, izleyici gibi Geri gelecek hissi, hani filmlerde ola ki? Hiçbir şey hissedemiyorsun böylece bir anda Yalnızca bekliyorsun Uyanıp, “Bir şeyim yok, hadi gidelim diyecek zannediyorsun Ağzından su çıkıyor Burnundan kan geliyor, oysa biz daha dün gelmiştik, ne kadar mutlu olduğunu anlatıyordu, (ağlıyor?) “Elçinim diyorum, “Beni vazgeçme Geri gel Çağırırsan gelirmiş gibi hissediyor insan O arada ambulans geldi Öne bindim O doktorun çabasını da unutmayacağım Bir an göz göze geldik Ben çok yalvarmam kimseye, yalvardım, “N’olur onu geri getirin diye Hekim göğsüne vurmaya başladı O da benimle birlikte “Geri gel diye bağırıyordu Yürek masajından netice alamayınca elektroşok yaptılar, dozu arttırdılar, o minicik bedeni, kalktı kaklı indi Bir ara hekim “Geri geldiiiii diye bağırdı “Oh dedim “Allah’ım şükürler olsun, sesimi duydun! Daha Sonra? Aşağıya indirdiler Ambulanstaki hekim diğerine, “Şunu yaptım, bunu yaptım, geri geldi diye anlattı “Fakat nabız çok düşük, 64 dediklerini duydum Ve aklımda gitmeyen üç sözcük, “Durumu çok kritik! Sizi içeride miydiniz? Değil almadılar, sesimi çıkarmadan dışarıdan izliyorum Bir telaş var Arada konuşuyorlar duyuyorum “Nefes almıyor lakin verebiliyor Sonradan içeri girmeme izin verdiler Elini tuttum, denizden çıktığı için soğuktu Siz kaç doktorun ağladığını gördünüz? Elçin’e bakan herkes ağlıyordu Hekim dedi ancak, “Durumu fazla kritik, her şeye hazırlık olun derhal beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok Lütfen otelinize gidin, biz size haber vereceğiz! Verdiler, kötü haberi verdiler: Sabahleyin 0430’da bir atak gelmiş, nefes gitmiş Bir süre daha sonra da hekim bana geldi, “Beyin ölümü prosedürüne dinmek zorundayız dedi Elim ayağım boşaldı “Müsaade edin, onu son bir kere göreyim dedim Odaya girdim, vedalaştım “Er ya da geç tekrar birleşeceğiz dedim, okşadım sevdim Bu dek Benim de yaşamımın en kayda değer bölümü, Elçin’le orada son buldu?