Ağrı nedir?
Ağrı, tabibe müracaatın en sık nedenlerinden biridir. Ağrı sıklıkla bir hasar sonrası yaşanır. Alarm hizmeti olan akut ağrı, bizleri hasardan ve marazdan haberdar eder, medikal tıbbi yardım almaya zorlayarak güzelleşme sürecine ekte bulunur, velev deneyimlerimizle muhtemel tehlikelerden korur.
Son yıllarda Ağrı Teorisinde Devrim olarak sunulan görüşe nazaran, dimağda ağrı ile ilgili yapılar vardır ve nöromatriks ismi verilen bu yapılar birbirleri ile yakın bağlantı içindedirler. Vücudun idrakini ve ağrı hissedilmesini sağlayan sonlardan oluşan bu yapılar network üzere işlemektedirler. Nöromatriks denilen bu network dimağda evvelden genetik olarak yapılanmış olup daha sonra ömür sırasında geçmiş deneyimlerle, telaşlarla, ve en değerlisi gerilim ile şekillenmekte ve duyusal, zihinsel ve ruhsal boyutları ile idrak edilmektedir. Haber en son olarak da omuriliğe ulaşmaktadır.
2. Kronik ağrı nedir?
Kronik ağrı, organik bir lezyon olsun yahut olmasın hudut biyolojisini değiştirmekte, fizikî ve duygusal bozukluğa neden olarak hayat kalitesini düşürmekte, iş yapabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Organizmada hiçbir vazifesi olmayan kronik ağrı kimseyi olağan ömürden alıkoymakta, tedavisi de tabibi zorlamaktadır. Bilhassa organize olmayan tedavi uğraşları hastane tasarrufunu artırarak sosyo- ekonomik yük getirmektedir.
3. Kronik ağrı neden olur?
Birinci medeniyetlerde bir büyü, bela, şeytan, makûs ruh olarak yorumlanan kronik ağrının neden ve nasıl oluştuğu, hudut fizyolojisindeki son 20-30 yıldaki ilerlemelerle gizemi biraz olsun aralanmasına karşın günümüze değin hala tam manasıyla anlaşılmış değildir. Yalnızca kronik ağrının oluşması değil, ağrı hassasiyeti, ağrıya yatkınlık, tesirli olduğunu bildiğimiz birtakım tedavilerin tesir mekanizmaları ve tedavilere verilen yanıtın herkesde farklı olması üzere temel katogorilerde de anlayamadıklarımız bulunmaktadır,
4. Kronik ağrılar nedensiz olabilir mi?
Bu gün için genetik yatkınlığın kronik ağrıda değerli hak sahibi (%60) olduğu, duyu sistemindeki patolojik değişimlerin bağışıklık sistemi tarafından düzenlendiği ve bu iki sistem arasında karşılıklı etkileşmenin olduğu bilinmektedir. Bu haberler ışığında ağrı oluşumunda çevresel ve spinal seviyesi uygun bilmemize rağmen, dimağda ne olup bittiği hakkında malumatımız sonludur
5. Nöropatik ağrı nedir?
Nöropatik ağrı, çevresel yahut merkezi had sisteminin bir kısmının zedelenmesi, fonksiyonun bozulması yahut uyarılabilirliğinin değişmesi ile ilgili bir ağrıdır. Nöropatik ağrı hasardan yahut oluşan hasarın şiddetinden bağımsız olarak devam edebilir ve velev haftalar, aylar, yıllar içinde şiddetlenebilir. Bu durum doku hasarına bağlı ağrıdan çok farklıdır zira doku hasarına bağlı ağrı uyaran ortadan kalktıktan sonra süratle düzelir.
Nöropatik ağrı, tıp yerküresinin da çok bilmediği bir ağrı cinsidir. Çok çeşitli illetlere bağlı olarak ortaya çıkması ve altta yatan mekanizmaların çokluğu nöropatik ağrı tanı ve tedavisinin şiddetli olmasına neden olmaktadır.
6. Nöropatik ağrı belirtileri?
Yanma, elektrik çarpması, karıncalanma, bıçak saplanması üzere bir ağrı bize hudut hasarına bağlı ağrıyı hatırlatmalıdır. Nöropatik ağrı, en çok diyabet ve zona illetinde ortaya çıkar. Bunun yanı sıra bel ve boyun fıtığı, had sıkışması üzere rahatsızlıklar da bu ağrıya neden olur. Hastaların % 79'unda ağrı yoğunluğu orta yahut şiddetlidir" dedi. Nöropatik ağrının, uyku ve konsantrasyon bozukluğu, depresyon, iştahsızlık üzere sorunlarını de beraberinde getirmektedir.
7. Nöropatik a ağrı nasıl tedavi edilir?
Nöropatik ağrı tedavisi zordur zira birçok analjezik yanıcı-batıcı ve çakıcı nitelikte olan bu ağrıları dindirmede zayıf kalabilir. Sıradanda analjezik olarak sınıflandırılmayan bu nedenle de sekonder analjezik olarak isimlendirilen kimi ilaç kümeleri nöropatik ağrı tedavisinde kullanılabilir. Nöropatik ağrıdan birden ziyade mekanizma sorumlu olduğundan tedavide çoğunlukla çoklu ilaç tedavisi önerilmektedir. Depresyon tedavisinde kullanılan antidepresanlar bu kronik ağrıyla baş etmeyi kolaylaştırdığından nöropatik ağrı tedavisinde 1. sıra ilaç olarak kullanılırlar. Epilepsi tedavisinde kullanılan antikonvülzanlar ise münhasıran elektrik çarpar stilde ağrı ön planda ise tercih edilirler.
8. Ağrı kesiciler kronik ve nöropatik ağrılarda işe yarar mı?
Yerküre Sıhhat Örgütü'nün önerdiği basamak prensibine uyularak kronik ağrıları tedavi etmek %80-90 orantısında mümkün. Hafif ağrılarda olağan analjezik olarak nitelendirdiğimiz parasetamol ve gibisi ilaçlar yerinde olabilmektedir. Ağrı orta şiddette ise zayıf opioid olarak tanımladığımız kodein ve tramadol eklenebilir. Çok şiddetli ağrılarda ise morfin üzere kuvvetli opioid ilaçlar gündeme gelmektedir. Nöropatik ağrı tedavisinde ise sekonder analjezik olarak nitelendirdiğimiz antidepresanlar ve antikonvülzanlar ön sırada kullanılmalıdır.
9. Sizce Türkiye'de kişiler en çok hangi ağrılardan şikayet ediyor?
Ağrı kliniklerine başvuran hastaların % 40'ı kanser ağrısından, % 60'ı ise kronik kanser dışı
ağrıdan yakınmaktadırlar. Kronik kanser dışı ağrıdan yakınanların büyük bir çoğunluğu ise belağrısıvebaşağrısıdır.
10. Ağrılar ruhsal problemlere yol açabilir mi?
Kronik ağrı yani uzun vadeli inatçı ağrı, organik bir lezyon olsun yahut olmasın, fizikî ve emosyonel disfonksiyona neden olarak ömür kalitesini düşürmekte, iş yapabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Bu nedenle hem yaşlı hem de geç ağrılı hastada bu inatçı ağrının yarattığı kısır döngü ile depresyon görülebilmektedir. Başkaca hassas yapılı ve gerilime maruz kimselerde de hafif ağrı yakınması daha şiddetli hissedilebilmektedir. Sonuçta hem depresyon ağrıya hem de ağrı depresyona yol açabilmektedir.
Ağrı, tabibe müracaatın en sık nedenlerinden biridir. Ağrı sıklıkla bir hasar sonrası yaşanır. Alarm hizmeti olan akut ağrı, bizleri hasardan ve marazdan haberdar eder, medikal tıbbi yardım almaya zorlayarak güzelleşme sürecine ekte bulunur, velev deneyimlerimizle muhtemel tehlikelerden korur.
Son yıllarda Ağrı Teorisinde Devrim olarak sunulan görüşe nazaran, dimağda ağrı ile ilgili yapılar vardır ve nöromatriks ismi verilen bu yapılar birbirleri ile yakın bağlantı içindedirler. Vücudun idrakini ve ağrı hissedilmesini sağlayan sonlardan oluşan bu yapılar network üzere işlemektedirler. Nöromatriks denilen bu network dimağda evvelden genetik olarak yapılanmış olup daha sonra ömür sırasında geçmiş deneyimlerle, telaşlarla, ve en değerlisi gerilim ile şekillenmekte ve duyusal, zihinsel ve ruhsal boyutları ile idrak edilmektedir. Haber en son olarak da omuriliğe ulaşmaktadır.
2. Kronik ağrı nedir?
Kronik ağrı, organik bir lezyon olsun yahut olmasın hudut biyolojisini değiştirmekte, fizikî ve duygusal bozukluğa neden olarak hayat kalitesini düşürmekte, iş yapabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Organizmada hiçbir vazifesi olmayan kronik ağrı kimseyi olağan ömürden alıkoymakta, tedavisi de tabibi zorlamaktadır. Bilhassa organize olmayan tedavi uğraşları hastane tasarrufunu artırarak sosyo- ekonomik yük getirmektedir.
3. Kronik ağrı neden olur?
Birinci medeniyetlerde bir büyü, bela, şeytan, makûs ruh olarak yorumlanan kronik ağrının neden ve nasıl oluştuğu, hudut fizyolojisindeki son 20-30 yıldaki ilerlemelerle gizemi biraz olsun aralanmasına karşın günümüze değin hala tam manasıyla anlaşılmış değildir. Yalnızca kronik ağrının oluşması değil, ağrı hassasiyeti, ağrıya yatkınlık, tesirli olduğunu bildiğimiz birtakım tedavilerin tesir mekanizmaları ve tedavilere verilen yanıtın herkesde farklı olması üzere temel katogorilerde de anlayamadıklarımız bulunmaktadır,
4. Kronik ağrılar nedensiz olabilir mi?
Bu gün için genetik yatkınlığın kronik ağrıda değerli hak sahibi (%60) olduğu, duyu sistemindeki patolojik değişimlerin bağışıklık sistemi tarafından düzenlendiği ve bu iki sistem arasında karşılıklı etkileşmenin olduğu bilinmektedir. Bu haberler ışığında ağrı oluşumunda çevresel ve spinal seviyesi uygun bilmemize rağmen, dimağda ne olup bittiği hakkında malumatımız sonludur
5. Nöropatik ağrı nedir?
Nöropatik ağrı, çevresel yahut merkezi had sisteminin bir kısmının zedelenmesi, fonksiyonun bozulması yahut uyarılabilirliğinin değişmesi ile ilgili bir ağrıdır. Nöropatik ağrı hasardan yahut oluşan hasarın şiddetinden bağımsız olarak devam edebilir ve velev haftalar, aylar, yıllar içinde şiddetlenebilir. Bu durum doku hasarına bağlı ağrıdan çok farklıdır zira doku hasarına bağlı ağrı uyaran ortadan kalktıktan sonra süratle düzelir.
Nöropatik ağrı, tıp yerküresinin da çok bilmediği bir ağrı cinsidir. Çok çeşitli illetlere bağlı olarak ortaya çıkması ve altta yatan mekanizmaların çokluğu nöropatik ağrı tanı ve tedavisinin şiddetli olmasına neden olmaktadır.
6. Nöropatik ağrı belirtileri?
Yanma, elektrik çarpması, karıncalanma, bıçak saplanması üzere bir ağrı bize hudut hasarına bağlı ağrıyı hatırlatmalıdır. Nöropatik ağrı, en çok diyabet ve zona illetinde ortaya çıkar. Bunun yanı sıra bel ve boyun fıtığı, had sıkışması üzere rahatsızlıklar da bu ağrıya neden olur. Hastaların % 79'unda ağrı yoğunluğu orta yahut şiddetlidir" dedi. Nöropatik ağrının, uyku ve konsantrasyon bozukluğu, depresyon, iştahsızlık üzere sorunlarını de beraberinde getirmektedir.
7. Nöropatik a ağrı nasıl tedavi edilir?
Nöropatik ağrı tedavisi zordur zira birçok analjezik yanıcı-batıcı ve çakıcı nitelikte olan bu ağrıları dindirmede zayıf kalabilir. Sıradanda analjezik olarak sınıflandırılmayan bu nedenle de sekonder analjezik olarak isimlendirilen kimi ilaç kümeleri nöropatik ağrı tedavisinde kullanılabilir. Nöropatik ağrıdan birden ziyade mekanizma sorumlu olduğundan tedavide çoğunlukla çoklu ilaç tedavisi önerilmektedir. Depresyon tedavisinde kullanılan antidepresanlar bu kronik ağrıyla baş etmeyi kolaylaştırdığından nöropatik ağrı tedavisinde 1. sıra ilaç olarak kullanılırlar. Epilepsi tedavisinde kullanılan antikonvülzanlar ise münhasıran elektrik çarpar stilde ağrı ön planda ise tercih edilirler.
8. Ağrı kesiciler kronik ve nöropatik ağrılarda işe yarar mı?
Yerküre Sıhhat Örgütü'nün önerdiği basamak prensibine uyularak kronik ağrıları tedavi etmek %80-90 orantısında mümkün. Hafif ağrılarda olağan analjezik olarak nitelendirdiğimiz parasetamol ve gibisi ilaçlar yerinde olabilmektedir. Ağrı orta şiddette ise zayıf opioid olarak tanımladığımız kodein ve tramadol eklenebilir. Çok şiddetli ağrılarda ise morfin üzere kuvvetli opioid ilaçlar gündeme gelmektedir. Nöropatik ağrı tedavisinde ise sekonder analjezik olarak nitelendirdiğimiz antidepresanlar ve antikonvülzanlar ön sırada kullanılmalıdır.
9. Sizce Türkiye'de kişiler en çok hangi ağrılardan şikayet ediyor?
Ağrı kliniklerine başvuran hastaların % 40'ı kanser ağrısından, % 60'ı ise kronik kanser dışı
ağrıdan yakınmaktadırlar. Kronik kanser dışı ağrıdan yakınanların büyük bir çoğunluğu ise belağrısıvebaşağrısıdır.
10. Ağrılar ruhsal problemlere yol açabilir mi?
Kronik ağrı yani uzun vadeli inatçı ağrı, organik bir lezyon olsun yahut olmasın, fizikî ve emosyonel disfonksiyona neden olarak ömür kalitesini düşürmekte, iş yapabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Bu nedenle hem yaşlı hem de geç ağrılı hastada bu inatçı ağrının yarattığı kısır döngü ile depresyon görülebilmektedir. Başkaca hassas yapılı ve gerilime maruz kimselerde de hafif ağrı yakınması daha şiddetli hissedilebilmektedir. Sonuçta hem depresyon ağrıya hem de ağrı depresyona yol açabilmektedir.