Allah Sevgisi ve Allah Korkusu
1Ubade İbnu ’sSamit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa:
“Kim Allah ’a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever Kim Allah ’a kavuşmaktan hoşlanmazsa Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz!
Hz Aişe radıyallahu anha: “Biz ölmekten hoşlanmayız dedi Aleyhissalatu vesselam:
“Kasdımız bu yok Lâkin, mü ’mine ölüm gelince, Allah ’ın rızası ve ikramıyla müjdelenir Ona, önünde (ölümden sonra kendisini bekleyen) şeyden daha sevgili birşey yoktur Böylece O, Allah ’a kavuşmayı sever, Allah da ona kavuşmayı sever Kâfir ise, vefat kendisine gelince Allah ’ın azabı ve cezasıyla müjdelenir Bu sebeple ona önünde (kendini bekleyenlerden) daha menfur bir şey yoktur Bu sebeple Allah ’a kavuşmaktan hoşlanmaz, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz
Buhari, Rikak 41; Müslim, Zikr 14, (2683); Tirmizi, Cenaiz 67, (1066); Nesai, Cenaiz 10, (4, 10)
2 Abdullah İbnu Mes ’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ancak: “Sinek başı değin bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş meydana çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü ’min kul yoktur oysa, Allah onu (ölümsüz) ateşe haram etmesin! Kütübü sitte 7245
3 Hz Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Eğer kişi namazını herkesin gözü önünde kılınca (edebine yerinde kılar) hoş yapar, tek başına kimsenin görmediği durumda kılınca da (edebine yerinde kılar) güzel yaparsa, Allah Teâla hazretleri (onun ibadetinden hoşnut kalır ve “Bu (kulluğunu riyasız yapan) gerçek bir kulumdur der Kütübü sitte 7247
4 Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa: “Bir adam vardı, (günah işleyerek nefsine zulmetmekte) fazla ileri idi Vefat gelip çatınca oğullarına dedi ama: “Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü tamamen ezin ve rüzgarın önünde saçın Allah ’a ant olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!
Ölünce, bu söylediği ona yapıldı Allah da talep ’a emrederek:
“Sende ondan ne varsa bana toplayıver! dedi Talep da topladı Adam ayakta duruyordu “Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın? diye Rabb Teâla sordu
“Senden korktuğum için ey Rabbim! cevabını verdi Allah Teâla Hazretleri bu cevap üzerine onu affetti
Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 113)
Hastalık ve Musibetler ile ilgili hadisler
1Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma ’nın anlattıklarına tarafından, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
“Mü ’min kişiye bir sızı, bir dermansızlık, bir hastalık bir üzüntü hatta bir minik dert isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü ’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2); Tirmizi, Cenaiz 1, (966)
2 Hz Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da musibet murad ettimi onun günahlarını miktar, Kıyamet günü cezasını verir
Tirmizi, Zühd 57, (2398)
3 Hz Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular fakat:
“Kıyamet günü, sağlık ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler
Tirmizi, Zühd 59, (2404)
4 Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak:
“Mü ’min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela yetkisiz olmaz Tâ ancak kusursuz olarak Allah ’a kavuşsun
Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236); Tirmizi, Zühd 57, (2401)
5 Mus ’ab İbnu Sa ’d, babası radıyallahu anh ’tan naklediyor: “Der ama:
“Ey Allah ’ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en fazla belaya uğrar?
“Peygamberler, daha sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar Birey diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur Olur Ya dininde zayıflık varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder Bela kulun peşini bırakmaz Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye değin
Tirmizi, Zühd 57, (2400)
6 Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık ya da sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazan
Buhari, Cihad 134; Ebu Davud, Cenaiz 2, (3091)
*
1Ubade İbnu ’sSamit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa:
“Kim Allah ’a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever Kim Allah ’a kavuşmaktan hoşlanmazsa Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz!
Hz Aişe radıyallahu anha: “Biz ölmekten hoşlanmayız dedi Aleyhissalatu vesselam:
“Kasdımız bu yok Lâkin, mü ’mine ölüm gelince, Allah ’ın rızası ve ikramıyla müjdelenir Ona, önünde (ölümden sonra kendisini bekleyen) şeyden daha sevgili birşey yoktur Böylece O, Allah ’a kavuşmayı sever, Allah da ona kavuşmayı sever Kâfir ise, vefat kendisine gelince Allah ’ın azabı ve cezasıyla müjdelenir Bu sebeple ona önünde (kendini bekleyenlerden) daha menfur bir şey yoktur Bu sebeple Allah ’a kavuşmaktan hoşlanmaz, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz
Buhari, Rikak 41; Müslim, Zikr 14, (2683); Tirmizi, Cenaiz 67, (1066); Nesai, Cenaiz 10, (4, 10)
2 Abdullah İbnu Mes ’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ancak: “Sinek başı değin bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş meydana çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü ’min kul yoktur oysa, Allah onu (ölümsüz) ateşe haram etmesin! Kütübü sitte 7245
3 Hz Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Eğer kişi namazını herkesin gözü önünde kılınca (edebine yerinde kılar) hoş yapar, tek başına kimsenin görmediği durumda kılınca da (edebine yerinde kılar) güzel yaparsa, Allah Teâla hazretleri (onun ibadetinden hoşnut kalır ve “Bu (kulluğunu riyasız yapan) gerçek bir kulumdur der Kütübü sitte 7247
4 Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa: “Bir adam vardı, (günah işleyerek nefsine zulmetmekte) fazla ileri idi Vefat gelip çatınca oğullarına dedi ama: “Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü tamamen ezin ve rüzgarın önünde saçın Allah ’a ant olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!
Ölünce, bu söylediği ona yapıldı Allah da talep ’a emrederek:
“Sende ondan ne varsa bana toplayıver! dedi Talep da topladı Adam ayakta duruyordu “Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın? diye Rabb Teâla sordu
“Senden korktuğum için ey Rabbim! cevabını verdi Allah Teâla Hazretleri bu cevap üzerine onu affetti
Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 113)
Hastalık ve Musibetler ile ilgili hadisler
1Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma ’nın anlattıklarına tarafından, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
“Mü ’min kişiye bir sızı, bir dermansızlık, bir hastalık bir üzüntü hatta bir minik dert isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü ’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2); Tirmizi, Cenaiz 1, (966)
2 Hz Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da musibet murad ettimi onun günahlarını miktar, Kıyamet günü cezasını verir
Tirmizi, Zühd 57, (2398)
3 Hz Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular fakat:
“Kıyamet günü, sağlık ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler
Tirmizi, Zühd 59, (2404)
4 Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ancak:
“Mü ’min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela yetkisiz olmaz Tâ ancak kusursuz olarak Allah ’a kavuşsun
Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236); Tirmizi, Zühd 57, (2401)
5 Mus ’ab İbnu Sa ’d, babası radıyallahu anh ’tan naklediyor: “Der ama:
“Ey Allah ’ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en fazla belaya uğrar?
“Peygamberler, daha sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar Birey diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur Olur Ya dininde zayıflık varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder Bela kulun peşini bırakmaz Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye değin
Tirmizi, Zühd 57, (2400)
6 Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık ya da sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazan
Buhari, Cihad 134; Ebu Davud, Cenaiz 2, (3091)
*