Son Konu

Bağışlanma İle İlgili Ayetler

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bağışlanmak İle İlgili Ayetler
Bağışlamak İle İlgili Ayetler
Bağışlanma (Affetme) İle İlgili Ayetler

Bundan sonradan, (artık) şükredesiniz diye sizi bağışladık (252)

Ve hatırlayın, demiştik fakat: Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin; (biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) arttıracağız(258)

Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır (2157)

Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O'ndan başka ilah yoktur; O, Rahman'dır, Rahim'dir (bağışlayan ve esirgeyendir) (2163)

O, size ölüyü (leşi) kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı Lakin kim zorunlu olarak yoksul kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur Doğrusu Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (2173)

Onlar, hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın almışlardır Ateşe karşı ne değin dayanıklıdırlar! (2175)

Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) Özgüre karşısında serbest, köleye aleyhinde köle ve dişiye karşısında kadınsı Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) göre bağışlanırsa, bundan böyle (yapılması gereken) örfe aktarmak (ve) ona (maktulün mirasçı veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir Bundan Böyle kim bundan daha sonra tecavüzde bulunursa, onun için cefa verici bir azab vardır (2178)

Bunun yanında, kim, vasiyet edenin haksızlığa cereyan göstereceğinden veya günaha gireceğinden korkup da ikisinin (tarafların) arasını bulupdüzeltirse, artık ona günah yoktur Gerçekte Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (2182)

Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz Allah, doğrusu sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, daha sonra geceye kadar orucu tamamlayın Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur oysa sakınırlar (2187)

Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir (2192)

Sonra insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah'tan bağışlanma dileyin Kuşkusuz Allah bağışlayandır, esirgeyendir (2199)

Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler Allah bağışlayandır, esirgeyendir (2218)

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, manâsız, yararsız sözler'den nedeniyle sorumluluk sahibi tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumluluk sahibi tutar Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır (2225)

Kadınlarından uzaklaşmaya ant edenler için dört ay umma süresi vardır Eğer (bu vakit içinde eşlerine) dönerlerse, kuşkusuz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (2226)

(İddeti bekleyen) Kadınları nikahlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizde veya böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur Doğrusu Allah, sizin onları (kalbinizden geçirip) anacağınızı bilir Sakın aşina (meşru) sözler dışında onlarla el altından vaadleşmeyin; umma süresi tamamlanıncaya dek düğün bağını bağlamaya kesin karar vermeyin Ve bilin fakat, kesinlikle Allah kalbinizden geçeni bilmektedir Artık ondan kaçının Ve bilin fakat, şüphesiz Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak davranandır (2235)

Hoş bir söz ve af, peşinden ızdırap gelen bir sadakadan daha hayırlıdır Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır (2263)

Iblis, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin hayasızlığı emrediyor Allah ise, size kendisinden affetme ve bol ihsan (fazl) vadediyor Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir (2268)

Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; ama gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır (2271)

Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de, Allah sizi onunla sorguya çeker Sonradan dilediğini bağışlar, dilediğini azablandırır Allah, herşeye zor yetirendir (2284)

Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de Hepsi, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı O'nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırdetmeyiz İşittik ve itaat ettik Rabbimiz bağışlamanı (dileriz) Varış oysa Sana'dırdediler (2285)

Allah, hiç kimseye zor yetireceğinden başkasını yüklemez (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir Rabbimiz, unuttuklarımızdan ya da yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumluluk sahibi alıkoyma Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır önem doldurma Rabbimiz, kendisine kuvvet yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma Bizi affet Bizi bağışla Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın Kâfirler topluluğuna aleyhinde bize takviye et(2286)

Onlar: Rabbimiz kuşkusuz biz iman ettik, bundan böyle bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından korudiyenler; (316)

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir (317)

De ancak: Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah bağışlayandır, esirgeyendir(331)

Ama bundan sonradan tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' başka Çünkü Allah, sahiden bağışlayandır, esirgeyendir (389)

Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır Kimi dilerse bağışlar, kimi dilerse azablandırır Allah bağışlayandır, esirgeyendir (3129)

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve ırk (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir Allah, iyilik yapanları sever (3134)

Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri süre, Allah'ı hatırlayıp anında günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? bundan başka onlar yaptıkları (fena şeylerde) kasten ısrar etmeyenlerdir (3135)

İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ölümsüz kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir (Böyle) Yapıpedenlere ne hoş bir karşılık (ecir var) (3136)

Onların söyledikleri: Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşısında yardım etdemelerinden başka bir şey değildi (3147)

Andolsun, Allah size verdiği sözünde vefalı kaldı; siz O'nun izniyle onları kırıpgeçiriyordunuz O Kadar ancak sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten daha sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, ayaklanma ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi Ama (yine de) sizi bağışladı Allah mü'minlere aleyhinde fazl (ve ihsan) sahibi olandır (3152)

İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bir takım şeyler dolayısıyla iblis onların ayağını kaydırmak istemişti Ama andolsun ama, Allah onları affetti Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır (3155)

Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların tüm toplamakta olduklarından daha hayırlıdır (3157)

Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın Eğer barbar, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve meslek konusunda onlarla müşavere et Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever (3159)

Rabbimiz, biz: Rabbinize iman edindiye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemencecik iman ettik Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür(3193)

Sizlere anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerin kızları, kız kardeşlerin kızları, sizi emziren (süt) anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri ve kendileriyle (gerdeğe) girdiğiniz kadınlarınızdan olup koruyuculuğunuz aşağı yer alan üvey kızlarınız onlarla gerdeğe girmemişseniz, size bir sakınca yoktur, sizin sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir araya getirdiğiniz (evlilik) haram kılındı Ancak (cahiliyede) geçen geçmiştir Kuşkusuz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (423)

İçinizden hür mü'min kadınları nikahlamaya kuvvet yetiremeyenler, o süre sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve el altından dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (hoş ve örfe yerinde) bir şekilde verin Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgürlük kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın) Bu, sizden günaha sapmaktan üzüntü edip korkanlar içindir Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (425)

Ey iman edenler, ayyaş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de yolculukta olmanız hariç gusül edinceye değin namaza yaklaşmayın Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz etap yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahud kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün Kuşkusuz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (443)

Aslında, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz başkaca kalanı ise, dilediğini bağışlar Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla kötüleme etmiş olur (448)

Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde olur ya sana gelip Allah'tan affetme dileselerdi ve elçi de onlar için affetme dileseydi, muhakkak Allah'ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı (464)

(Onlara) Kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (496)

Umulur oysa Allah bunları affeder Allah affedicidir, bağışlayıcıdır (499)

Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak fazla yer de bulur, genişlik (ve bereket) da Allah'a ve Resûlü'ne hicret etmek üzere evinden meydana çıkan, sonradan kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir (4100)

Ve Allah'tan bağışlanma dile Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (4106)

Kim musibet işler veya nefsine zulmedip sonradan Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve acıma edici olarak bulur (4110)

Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz başkaca kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır (4116)

Kadınlar aralarında adaleti sağlamaya ne dek özen gösterseniz de zor yetiremezsiniz Öyleyse, tamamen (birine) akım (sevgi ve alaka) gösterip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız, kuşkusuz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (4129)

Gerçek şu, iman edip sonra inkâra sapanlar, sonradan yine iman edip daha sonra inkâra sapanlar sonra da inkârları artanlar Allah onları bağışlayacak değildir, onları içten yola da iletecek değildir (4137)

Bir hayrı açıklar ya da rahat tutarsanız ya da bir kötülüğü bağışlarsanız, kuşkusuz Allah, affedicidir, güç yetirendir (4149)

Allah'a ve Resûlü'ne inananlar ve onlardan hiçbiri aralarında fark yapmayanlar, işte onlara ecirleri verilecektir Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (4152)

Reel şu ancak, inkâr edenler ve zulmedenler, Allah onları bağışlayacak değildir, onları bir yola da iletecek değildir (4168)

Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başka biri namına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan kadar yenmiş, (az önce canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç, dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla talih aramanız size haram kılındı Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçipbeğendim Kim 'şiddetli bir açlıkta zaruri bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' günaha eğilim göstermeksizin (bu haram saydıklarımızdan yetecek dek yiyebilir) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir (53)

Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır (59)

Yahudi ve Hıristiyanlar: Biz Allah'ın çocuklarıyız ve sevdikleriyizdedi De ancak: Peki, ne diye sizi günahlarınızdan nedeniyle azablandırıyor? Hayır, siz O'nun yarattığından birer beşersiniz O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır Son varış O'nadır(518)

Ama, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler diğer Bilin oysa, kuşkusuz Allah bağışlayandır, esirgeyendir (534)

Ancak kim işlediği zulümden daha sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder Emin Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (539)

Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a ait olduğunu bilmiyor musun? O, kimi dilerse azablandırır, kimi dilerse bağışlar Allah, herşeye zorlama yetirendir (540)

Gerçi Allah'a tevbe edip bağışlanma istemeyecekler mi? Fakat Allah bağışlayandır, esirgeyendir (574)

Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden hak sahibi iki kişi hükmedecektir Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç yakalamak olan bir keffaret vardır Böylelikle işlediğinin vebalini tadmış olsun Allah geçmişte olanı bağışladı Lakin kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır Allah üstün ve kuvvetli olandır, öc sahibidir (595)

Bilin ki, Allah doğrusu cezası pek şiddetli olandır Ve Allah bağışlayandır, esirgeyendir (598)

Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği vakit sorarsanız, size açıklanır Allah onu affetti Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır (5101) *
 
Üst Alt