Son Konu

Fabl Ornekleri Uzun

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Uzun Fabl Ornekleri,
Fabl Hikayeleri Uzun
Uzun Fabl Hikayeleri

İKİ PAPAĞAN, KRAL VE OĞLU

Biri baba, biri oğlu iki papağan Kral sofrasından geciniyorlarmış İki yarıtanrı, onlar da baba
oğul bu papağanlarsız edemiyorlarmış Dordu de yaşlarına başlarına gore Candan bağlıymışlar
birbirine Dki baba canciğermiş; Ucarı yurekli iki oğul da Bağdaşıyorlarmış nasılsa Sofrada,
okulda bir prensle olmak Ne şeref bir genc papağan icin Prens, zalim bir cilvesiyle kaderin,
Başka kuşları da seviyormuş: Bir serce, capkın mı capkın, Cevrenin en sevdalısı, Bağlamış
kendine genc prensi İki rakip kuş oynaşırken bir gun Butun delikanlılar gibi Kavgaya
cevirmişler oyunu Serce, boyuna bakmadan, Oyle gagalar yemiş papağandan, Surtmuş kanadı
yere can cekişir gibi, Kurtulmaz sanmışlar aldığı yaradan Prens kızıp oldurmuş papağanı
Haberi yetiştirmişler babasına;
Zavallı ihtiyar ciyak ciyak bağırmış;
Ama ne kadar yolunsa, yırtınsa boşuna:
Konuşkan yavrusu gitmiş obur dunyaya,
Konuşmaz olmuş daha doğrusu;
Oyle olunca da bir kızmış ki babası
Saldırmış kralın oğluna,
Oymuş iki gozunu birden
Ve kacmış bir camın tepesine saklanmış
Orda, tanrıların kucağında,
Tadını cıkarıyormuş aldığı ocun,
Guvenlik icinde, kimseden korkmaksızın
Kralın ta kendisi gitmiş cağırmış onu:
Gel dostum, demiş ağlamak neye yarar? Kin, oc, yas, bitsin artık bunlar Duyduğun acı ne kadar buyuk de olsa Haksızlığın bizden yana olduğunu Soylemek zorundayım sana
Oğlum sebeb oldu butun bunlara Oğlum mu dedim? Hayır, kaderin işi bu: Coktan yazmış ki alınlarımıza, Olecek birimizden birinin cocuğu, Bu yuzden de oteki kor olacak Ne olur gelsen de kafesine, Dki baba birbirimizi avutsak? Papağan demiş ki efendisine:
Sayın kralım, nasıl guvenebilirim sana, Bu benim yaptığımı yaptıktan sonra? Kaderden soz ediyorsun;
Beni kandıracağını mı sanıyorsun
Senin inanclarına sığmaz uydurmalarla?
Ama ister Tanrı yurutsun ister kader
Bu dunyanın işlerini,
Benim alnıma yazılmış olan da şu ki,
Bu camın tepesinde
Ya da karanlık bir ormanın koşesinde
Bitireceğim son gunlerimi, Gozleri gormez olmuş oğlundan uzaklarda Onu gordukce kızacaksın
elbet bana Bilmez miyim, kral lokmasıdır oc almak, Tanrılar oc alır da krallar almaz mı?
Dnanmıyor değilim şu anda, Sana ettiğim kotuluğu Ama cok daha guvenli geliyor bana Senin elinden, gozunden uzak olmak Canım kralım, git, uğraşma boşuna; Bana haram artık seninle yaşamak Hem ayrılık azaltır ofkeyi, kini Sevdanın da merhemi olduğu gibi


SALYANGOZ ve EVİ


Salyangozları bilir misiniz? Onlar da tıpkı kaplumbağalar gibi evlerini sırtlarında taşırlar Bir zamanlar,evini sırtında taşımaktan hoşlanmayan sevimsiz bir salyangoz yaşarmışUstelik evinin rengi de hic hoşuna gitmezmiş


Bizim salyangoz,kelebek ve uğurboceğini cok severmişArada bir onlarla dertleşir,sırtında taşıdığı evi onlara şikayet edermişAh keşke! dermişEvimi sırtımda taşımak zorunda olmasaydımHadi taşıyorum,bari sizin ki gibi bol desenli ve renkli olsaydı
Kelebek ve uğurboceği bir gun salyangoza;Sevgili arkadaşımız! demişlerHani evim renkli olsun diyorsun ya,biz caresini buldukRessam olan bir tırtıl varSeni ona goturursek eğer, evini rengarenk boyar


Salyangoz buna cok sevinmişNe duruyoruz!Hemen gidelimdemişBoylece duşmuşler yola Tırtılın kapısını calmışlarGelen misafirleri dinleyen tırtıl, boyalarını ve fırcasını alıp calışmaya başlamışSonunda salyangozun evine cok guzel desenler cizmişSalyangoz yeni goruntusunu beğenmiş beğenmesine ama yine de evinin sırtında olması onu cok uzuyormuş


Donuş yolculuğunda uc arkadaş şiddetli bir yağmura yakalanmışKelebek ve uğurboceği oyle ıslanmışlar ki,sele kapılmaktan zor kurtulmuşlar Oysa salyangoz hemencecik evinin icine girmiş Yağmur dinip de evinden dışarı cıkınca,arkadaşlarının perişan halini gorup uzulmuşSonra da kendi kendine şoyle duşunmuş:İyi ki saklanabileceğim bir evim varRengi olmasa da,Rengi olmasa da beni yağmurdan koruyor ya
Sevimli salyangoz bu olaydan sonra bir daha hic uzulmemiş



KOLE ve ASLAN


Vaktiyle bir kole kacıp ormana sığınmışEtrafta gezinirken,iniltiler icinde ızdırap ceken bir aslan gormuşonce korkup kacmaya yeltenmişFakat aslanın yerinden hic kıpırdamadığını,yalvaran gozlerle kendisine baktığını gorup durmuşAslan kanayan pencesini uzatıyormuş onaKole dikkatlice bakınca, aslanın pencesine buyuk bir dikenin saplandığını gormuşDikeni cıkarıp yarayı temizleyen kole,gomleğinden kopardığı bezle de iyice sarmış


Rahatlayan aslan ayağa kalkıp kolenin ellerini yalamaya başlamışSonra da onune duşup yaşadığı inine goturmuşHer gun yakaladığı avları ine taşıyıp,koleye yardım ediyormuş


Bu beraberlikleri uzun surmemişOrmana gelen avcılar ikisini de yakalamışlarAyrı kafeslere kapatıp gunlerce ac bırakmışlar onları
Kralın da hazır bulunduğu bir gun kafesin ağzı acılmışAslanın koleyi nasıl parcalayacağını herkes merakla bekliyormuşBuyuk bir iştahla saldıran aslan,kolenin yanına gelince onu tanımışOnunde bir kopek sadakatiyle durup ellerini yalamaya başlamış
Kral bu duruma cok şaşırmışKoleyi yanına cağırıp butun hikayeyi dilemiş ondanAnlatılanlardan cok etkilenen kral,kolenin affedilmesini,aslanın da ormana salıverilmesini emretmiş


TİLKİ İLE KEDİ


Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmışTilki durmadan ne kadar hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuşSoylediğine gore duşmanları onu alt edemezmiş cunku onlardan kurtulacak bir suru oyun ve hile bilirmiş


Kedi biraz da utanarak;Ben fazla oyun bilmem ki! demişDuşmanlarımın elinden kurtulmak icin bir tek yol bilirim,o da kacmaktır
Tilki;Kedi kardeş! demiş,Ben her tehlike karşısında başımın caresine bakabilirim ama senin durumuna uzuluyorumKorkarım bir gun duşmanların seni cabuk alt edecek


Az sonra bir suru tazının bağrışmalarını duymuşlarBir avcı topluluğuna ait olan bu kopekler,butun hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuşKedi hemen,yanındaki bir ağacın dallarına sıcrayarak en ustteki bir yaprak kumesinin icine saklanmış


Tilki ise;Acaba şu hileyi mi yapsam,yoksa bu hileyi mi? diye duşunmeye başlamışCunku o kadar cok hile biliyormuş ki,hangisini uygulamasının daha doğru olacağına karar veremiyormuşTam birisini uygulayacakmış ki,tazılar etrafını cevirip tilkinin işini bitirivermişler
Butun olanları yukarıdan seyreden kedi,cok hile bilmediğine şukretmiş


ZALİM ASLAN


Vaktiyle ormanın birinde,canavar mı canavar bir aslan varmışCok kan doker,canını yakmadık tek bir hayvan bile bırakmazmışO yaşadığı surece,hicbir hayvan rahat yuzu gormemişButun hayvanlar ondan nefret eder,olumunu beklermiş


Bu zalim aslan sonunda yaşlanmışGucu kuvveti kalmamışAğzındaki dişler de dokulunce herkesin maskarası olmuşHicbir hayvan ona yardım etmiyor ve onunla konuşmuyormuşHayvanlar bir gun oturup karar almışlar;Gelin hep beraber,bize bunca kotuluk eden bu zalim aslanı iyice bir dovelim Yaptıklarının cezasını,az da olsa gomuş olsun boylece


Sonunda butun hayvanlar aslana saldırmışiyice bir dovmuşler onuBirisi boynuz vuruyor,diğeri cifte atıyor,bir başkası ısırıyormuşBoylece;yaman bir oc almışlar aslandan


KURT İLE KOPEK


Bir kopek ormanda gezerken kurtla karşılaşmışHasta ve cok zayıflamış olan kurt,ayakta zor durabiliyormuşKopek kurdun bu haline cok uzulmuşNe kadar kotu gorunuyorsun boyle kurt kardeş?demişHerkes bizi duşman bilse de,biz uzaktan akrabayızDoğrusu sana yardım etmek isterim
“Hic sorma demiş kurtAğır bir hastalığa yakalandığım icin uzun sure avlanamadımŞimdi iyileştim ama bir av yakalayacak kadar gucum kalmadı artıkBen de boyle ac susuz dolaşıyorum artık
“Sen hic uzulmedemiş kopekBen sana yardım edeceğimBu akşam sahibimin duğunu var Akşam olunca koyun dışındaki calılıklara gelBen sana duğun yemeklerinin artıklarını taşırım
Birkac gun boyunca kopek tarafından beslenen kurt,sonunda kendini toparlayıp eski kuvvetine kavuşmuşTeşekkur edip vedalaştıktan sonra da ormana gitmiş
Aradan yıllar gecmişKopek iyice yaşlanınca sahibi onu dışarı atmışOrmanda aylak aylak gezen kopek,eski dostu kurtla karşılaşmışHayrola? demiş kurtCok perişan gorunuyorsun
Kopek icini cekip;Yaşlandım artık! demişSahibimin işine yaramadığım icin beni kovdu
Kurt;biz eski dost değil miyiz? demişŞimdi yardım etme sırası bendeHatırlasana,benim hayatımı nasıl kurtarmıştın?Hemen bir plan yapmalıyızTamam buldum!Senin sahibinin kucuk bir cocuğu vardı değil mi?Şimdi ben gidip onu kacıracağım,sen de geri gotureceksinBoylece sahibin seni el ustunde tutacak
Bu sozleri soyleyen kurt,kaşla goz arasında gidip,cocuğu ormana getirmişKoydeki herkes silahlanıp ormana koşmuş ancak daha ormana girmeden,yaşlı ve işe yaramaz diye evden kovdukları kopeğin cocuğu geri getirdiğini gormuşler
Bu olaydan sonra yaşlı kopeğin itibarı oyle artmış ki,insanlar onun kahramanlığını yuzlerce yıl cocuklarına anlatmışlar
Kurtla kopek arasındaki bu danışıklı dovuşu hic kimse anlayamamış
niz,kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek uzereymişHemen fırlamış,ruzgar gibi koşmaya başlamışAma ne care,kaplumbağaya yetişememiş
Boylece tavşan yarışı kaybetmişAldırış etmemenin cezasını cekmişKaplumbağa ise duzgun adımlarla,durmadan yuruduğu icin yarışı kazanmış


ŞAHİN İLE HOROZ


Şahin, tatlı bir daire cizerek suzuldu, yuzyıllık cınar ağacının dalına kondu Gerci kendisini hafif hafif esen ruzgarın kollarına bırakmıştı ama; yine de yorulmuştu inerken Bir sure konduğu dalda soluklandı, uzerindeki tozları silkeledi ve “Biraz kestireyim diyerek iyice yayıldı
Tam bu sırada bir ses duydu Horozun biri bağırtıyla kacıyordu Cınarın altına geldiğinde soluk soluğa kalmıştı Donup arkasına baktı, kimsenin gelmediğini gorunce rahatladı
Horozun kacışını izlemiş olan şahin:
Hah hah hah hah, diye gulmuştu
Horoz, “O da kim? diye cevresine bakınırken, şahin yukarıdan seslendi:
Benim, dostum, ben, şahin, başını yukarı kaldır
Horoz, sesin geldiği yone kaldırdı başını, şahini gordu
Şahin hala guluyordu:
Ne oldu, kimden kacıyordun oyle?
Tabii gulersin, dedi horoz, sana gore bir şey yok
Kim kovalıyordu seni?
Horoz:
Sahibim, dedi, kim olacak, ilerideki ciftlikte yaşıyorum
Size şaşıyorum, dedi şahin, sahipleriniz, henuz yumurtadan yeni cıkmış bir yavruyken ozenle besleyip buyutuyorlar, sizler icin guzel evcikler yapıyorlar, kumeslerde bir eliniz darıda bir eliniz arpada yaşayıp gidiyorsunuz, yine de size yaranamıyorlar… Yahu, kendisine bu kadar yararı dokunan insanlardan kacılır mı?
Horoz, şahinin kucumseyici sozlerini dinledikten sonra:
Sen, dedi, bir şahini tavada kızarırken veya şişe gecmiş kozde pişerken gordun mu hic?
Yook, dedi şahin laubali bir tutumla, ne olacak?
Ben, dedi horoz; cok horozlar, tavuklar gordum sahibim pişirirken, ona nasıl guvenebilirim?
Beydeba, Kelile ve Dimne
 
Üst Alt