Aralık 2019’da tespit edildiği açıklanan SARS-CoV-2 tipi koronavirüs, tüm dünyada milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olurken hayatımızı da esaslı bir biçimde etkilemişti. SARS-CoV-2’nin akabinde hem koronavirüs tipleri ve hem de yırtıcı hayvanlardaki öbür virüsler bilim dünyası tarafından yakın incelemeye alınmıştı.
İnsanlığın yeni bir pandemiyle daha karşılaşmaması için çalışmalar yürütülmeye devam ederken geçtiğimiz gün koronavirüsün bir yeni tipi daha keşfedildi. Bilim insanları tarafından paylaşılan bilgilere nazaran yeni virüs, İsveç’te yabanî hayvanlar ortasında yaygın olan yeni bir tip koronavirüsü daha literatüre ekledi.
Virüsün insanlara bulaşıp bulaşmayacağı bilinmiyor
Yapılan açıklamalara nazaran virüs, kırmızısırtlı farelerde keşfedildi. Keşfedildiği bölgeye atıfta bulunularak ‘Grimsö virüsü’ olarak isimlendirilen koronavirüs için değerli birtakım açıklamalar da yapıldı. Bilim insanları, virüsün beşerler için bir tehdit olup olmadığı konusunda henüz kâfi bilginin olmadığını açıkladı. Uppsala Üniversitesi’nden virolog Ake Lundkvist’in açıklaması şu biçimdeydi:
“Grimsö virüsünün halk sıhhatine ne üzere potansiyel tehditler oluşturabileceğini hâlâ bilmiyoruz. Bununla birlikte, müşahedelerimize ve kırmızısırtlı fareler ortasında tespit edilen evvelki koronavirüslere dayanarak, koronavirüsü yabanî kemirgenler içinde izlemeye devam etmek için düzgün bir neden var.”
Virüsün tespit edildiği fareler beşerlerle hayli içli dışlı:
Kırmızısırtlı fareler, Avrupa’da bulunan en yaygın kemirgen çeşitleri ortasında yer alıyor. İnsanlarda nefropati epidemisi olarak bilinen ve hemorajik ateşe neden olan Puumala virüsünün de bilinen konakçıları olarak tanımlanıyor. Fareler, olumsuz hava şartlarında sığınmak için binalara giriyor. Farelerdeki koronavirüsün insanlara bulaştığı rastgele bir olaysa henüz gözlemlenmedi. Virüs, bilim insanları tarafından müşahede altında tutulacak.