FT'de Laura Pitel ve Eva Szalay imzalı haber şöyle:
Türk lirası, ikinci gününde dolar karşısında dört ayın en düşük düzeyine geriledi, lakin yetkililer ağır satıştan kurtulmak için yaklaşık 2 milyar dolar harcadı.
Para ünitesi, Salı günü yüzde 1,6 oranında düşerek dolar karşısında 6,97'ye geriledi. Keskin düşüş Pazartesi günü geç saatlerde yaşanan ani düşüşün akabinde oynaklığın yine toparlanmasını temsil etti.
Yetkililer daha evvel Haziran ortasından bu yana lirayı 6,85 TL civarında tutmayı başardı. Karışıklık, Türkiye'nin devlet bankalarından gelen güçlü direnişe meydan okudu.
Londra merkezli bir analist, borç verenlerin para ünitesini savunmaya çalışırken Pazartesi günü tek başına yaklaşık 1.2 milyar dolar sattıklarını söyledi.
Londra Salı günü sabah saat 8.30'a kadar 600 milyon dolar daha satmışlardı. İsminin verilmemesini isteyen memleketler arası bir fon yöneticisi, bankaların her gün yaklaşık 1 milyar dolar sattığını kestirim ediyordu.
Merkez bankası, bu hafta yapılacak müdahaleye ait yorum talebine derhal karşılık vermedi. Daha evvel para ünitesinin muhakkak bir seviyeyi hedeflediğini ve sırf oynaklığın yumuşak bir biçimde oynandığını söyleyerek reddetti.
Birçok ekonomist ve yatırımcı, yetkililerin lirayı dolara karşı muhakkak bir düzeyde tesirli bir halde sabitlemeye çalıştıklarını söylüyor. Müdahale Türkiye için büyük bir maliyet getirerek ülkenin döviz rezervlerini aşındırdı.
Yatırım bankası Goldman Sachs'ın varsayımına nazaran, Türkiye bu yıl para ünitesi müdahalelerine yaklaşık 60 milyar dolar harcadı.
Rabobank'ta yükselen bir piyasa para ünitesi stratejisti olan Piotr Matys, Türkiye'nin doların zayıfladığı bir vakitte lirayı dolar karşısında savunmak için savaşmak zorunda kaldığını söyledi. “Dolar yumuşak ve tekrar de lira hiç yarar görmüyor” dedi.
TL'ye verilen dayanak, ülkenin aslında düşük olan döviz stokları üzerinde ağır bir yük aldı. Brüt rezervler bu yıl 17 milyar dolar, altın dahil 89,5 milyar dolara düştü.
Müdahaleyi finanse etmek için merkez bankası, Türk mevduat sahiplerinin yerli bankalardaki döviz tasarruflarını borçlandırmaya dayanmaktadır.
Salı günü açıklanan yeni sayılar, bu kısa vadeli borçlanmanın Haziran ayında 31,3 milyar dolar rekor düzeye ulaştığını gösterdi. Merkez bankasının takas muahedeleri yoluyla toplam borçlanması da geçen ay 54.4 milyar dolara yükselerek yeni bir tepeye ulaştı.
Sonuç olarak, borç para ve başka borçlar düşüldükten sonra döviz savaş sandığında ne kadar para tuttuğunu gösteren merkez bankası net rezervleri, brüt sayılardan daha da ağır bir darbe aldı.
Financial Times hesaplamalarına nazaran, net yabancı varlıklar - net rezervler için bir ölçüt - Haziran sonunda kabaca negatif 32 milyar dolardı.
Sayın Matys, Türkiye'nin rezervlerinin durumunun “gerçekten telaş verici” olduğunu ve ülkenin “ince buz üzerinde yürüdüğünü” söyledi. “Oldukça ağır bir halde müdahale ediyorlar. Ve soru, bunu ne kadar mühlet yapabildikleri. ”