Son Konu

İstidraç nedir? Keramet ve istidrac arasındaki farkı nasıl anlamalıyız? [ISLAM TIM]

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Cenabı Hak, peygamberlerine dâvâlarını doğrulamak için “mucize verdiği gibi, velî kullarına da “keramet dediğimiz bazı harika haller ihsan etmiştir Velînin gösterdiği kerametler, Peygamber Efendimizin (asm) dâvâsın da doğru olduğunun bir alâmetidir Zira velînin gösterdiği keramet, tâbi olduğu peygamberin kerameti sayılmaktadır

Hz Ömer (ra)’in gönderdiği mektubun içine atılmasıyla Nil Nehrinin taşması, yine Hz Ömer (ra)’in Medine’de minber üzerinde hutbe okurken bir aylık mesafedeki İslâm ordusunun kumandanına “Yâ Sariye, dağa sağın diyerek, sesini ona duyurması ve ordunun tehlikeyi atlatması, kerametlere misal olarak zikredilebilir

Keramet, Cenabı Hakk'ı bütün sıfatlarıyla birlikte tanıyan, Ona ibadette kusur etmeyen, günahlardan sakınan, gayrimeşru lezzetlere iltifat etmeyen, gaflete dalmayan zatlarda görülür Bu vasıfları taşımayan, hattâ tam tersi bir yaşayışın içerisinde olan kimselerden görülen harikalıklar ise keramet değil, “istidraçtır İstidraç, küfrü veya fâsıklığı açıkça görülen kimsenin elinde, isteğine uygun olarak zuhur eden harikalıklardır1

Nitekim Fıkhı Ekber Şerhi’nde zikredilen bir hadisi şerifte buna işaretle şöyle buyurulmaktadır:

“Allah’ın, isyana devam eden kişiye istediği nimetleri verdiğini gördüğün zaman bu bir istidraçtır2

Cenabı Hakk'ın, Kendisine isyan eden kimselerin isteklerini yerine getirmesi, böylelerinin azaplarını daha fazla arttırmak içindir Yoksa, onlarda bir hakikat olduğu için değildir Nitekim şeytanın yeryüzünü zahmetsizce dolaşabilmesi, Firavun’un ve Nemrut’un dünyada iken birçok nimetlere mazhar olması, isyanlarını daha da arttırmaları ve ahirette daha çok azaba çarptırılmaları için verilmiştir

Bir âyeti kerimede,

“Âyetlerimizi yalan sayanları Biz, bilmeyecekleri noktalardan yavaş yavaş helâke yaklaştırırız3

buyurularak bu hakikate işaret edilmiştir

Zaten istidracın bir diğer mânâsı da, bir kimseyi yavaş yavaş arzusuna götürüp haberi olmadan felâkete atmaktır

“Keramet ve istidraç, mânen birbirine mübayindir (zıttır) diyen Bediüzzaman Said Nursî bu hususta şu izahı yapar:

“Zira keramet, mûcize gibi Allah’ın fiilidir Ve o keramet sahibi de kerametini Allah’tan olduğunu bilir ve Allah’ın kendisine hâmi ve rakîb (görüp gözeten) olduğunu da bilir Tevekkülü yakîni de fazlalaşır Lâkin bazan Allah’ın izniyle kerâmetlerine şuuru olur, bazan olmaz Evlâ ve eslemi de bu kısmıdır (kendisinden bir keramet zuhur ettiğinin farkında olmamasıdır)

“İstidraç ise, gaflet içinde iken eşyayı gaybiyenin inkişafından ve garip fiilleri izhar etmekten ibarettir Fakat bu istidraç sahibi, nefsine istinat ve iktidarına isnat etmekle enaniyeti, gururu öyle fazlalaşır ki, (Karun gibi, “Bu serveti ancak bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir meâlindeki âyeti kerimeyi) okumaya başlar “Lâkin o inkişaf (mânevî hal, tasfiyei nefs ve tenevvürü kalb (nefsi aradan çıkarmak ve kalb nuru) neticesi olduğu takdirde, ehli istidraç ile ehli kerâmet arasında tabakai ulâda (birinci mertebede) fark yoktur “Tam mânâsıyla fenaya mazhar olanlar ise, onlara da Allah’ın izniyle eşyayı gaybiye inkişaf eder Ve onlar da o eşyayı fenâfillah olan havaslarıyla (duygularıyla görürler Bunun istidraçtan farkı pek zâhirdir Zira zâhire çıkan batınlarının nurâniyeti, mürâilerin zulümatıyla iltibas olmaz (yani, onların ruhlarında mevcut olan nurlu haller, gösteriş meraklıların karanlık halleriyle karışmaz, bir tutulmaz)4

Diğer taraftan, istidracın sihirle de yakında alâkası vardır İstidraç ehli, sihirle, yapılmayanı “yapılmış gösterir Meselâ, cam yemediği veya şiş batırmadıkları halde, başkaları onun cam yediğini veya vücuduna şiş batırdığını zannederler İmamı Rabbanî Hazretlerinin de beyan ettiği gibi, şu âyeti kerime istidraç ehlinin durumunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır:

“Onlar, kendilerinin bir şey üzere olduklarını sanırlar Dikkat ediniz, onlar yalancıdırlar Onları şeytan istilâ etmiş, Allah’ı zikretmeyi dahi onlara unutturmuştur Bunlar şeytan fırkasıdır5

Netice olarak söylemek gerekirse, Allah’a itaat etmeyen, Onun yasak kıldığı şeyleri isteyen kimselerden cam yemek, vücutlarına şiş sokmak gibi görülen harika haller keramet olmayıp, istidraçtan başka bir şey değildir Hattâ İmamı Rabbanî Hazretleri, Allah’a iman etse ve Onun emirlerini yerine getirse dahi, bu hallerini başkalarına gösteriş için ve şöhret kazanmak gayesiyle göstermeyi de istidraç olarak değerlendirmektedir6

Çünkü gerçek bir velî, gösteriş için değil, ihtiyaç ânında Allah’ın kendisine bir ikramı olarak keramet izhar eder Bundan dolayı, halkı aldatmak, birtakım menfaatler temin etmek ve yalancı bir şöhret elde etmek maksadıyla herkesin yapamadığı bazı hareketlerde bulunan sefih insanlara kıymet vermemek gerektir Bu hallerini de evliyanın kerametiyle karıştırmamak lâzımdır

Dipnotlar:

1 Muvazzah İlmi Kelâm, s 176
2 Fıkhı Ekber Aliyyü’lKarî Şerhi Tercümesi, s 195
3 Âraf Sûresi, 182
4 Mesnevîi Nuriye, s 208
5 Mücadele Sûresi, 1819
6 İmamı Rabbanî, Mektubat, 2 cilt, 99 mektub

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
Üst Alt