Son Konu

Kanun-i esasi nedir kısaca bilgi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kanuni esasi nedir kısaca bilgi

Kanuni Esasi


İlk Osmanlı anayasasının temel ozelliği, vatandaşın temel hak ve hurriyetlerini tesbit etmekten ziyade Zatı şahanenin ve hanedan saltanatının mukaddes haklarınıyeter teminata bağlama gayretidir Bu husus Kanunu Esasi'yi tasdik ve ilan eden iradei seniyede acıkca belirtilmektedir Padişah kutsaldır, taht Osmanlı ailesinin en yaşlı erkek uyesine aittir Devletin dini İslam'dır Padişah aynı zamanda Halifedir Yurutmenin gercek başı O'dur Bakanları atama ve gorevden alma (azletme) yetkisi yalnız O'nundur Hukumet, yasama organına karşı siyasetten sorumlu değildir

Kanunı Esasi, boylesine guclu bir yurutme karşısında oldukca zayıf bir parlamento kurmuştur (Ancak bu donemde bir parlamentonun kuruluşu bile başlı başına bir olaydır) İki kolu olan bir parlamentonun bir kolu, butunu ile padişahın isteği ile oluşan Heyeti Ayan'dır Oteki kol olan Heyeti Mebusan ise, anayasaya gore dort yılda bir yapılan genel secimle belirlenmektedir Yasama yetkisi bakımından parlamentonun iki kanadı eşit durumdadır Parlamento'da Meb'usan Meclisi 80'i Musluman, 50'si de gayrimuslim olmak uzere 130 mebustan oluşmaktadır Ancak her vilayet gosterilen sayıda milletvekili secip İstanbul'a gondermedi Bu yuzden ilk meclisin sayısı 115 ile 117 arasında değişti Tespit edilen 130 rakamına hic ulaşılamadı Parlamentoya gelen mebusların 69'u Musluman 46'sı ise gayrimuslimdi Meclis ilk toplantısını 19 Mart 1877'de yaptı Parlemento 1876 anayasası ile kendisine verilmeyen yetkileri de kullanmaya teşebbus etti ve serbest konuşmayan mebusların parlamentoda işi olmadığını, padişahın kendilerine danışmayı ihmal ettiğini acıkca soylemekten cekinmemiştirPadişah tarafından meclisin feshi halinde, secimlerin, yeni meclisin en gec altı ay icinde toplanmasını sağlayacak bir muddet icinde yapılması şarttı (Madde 73) Parlamento azasının yemini, vatan ve anayasadan once padişaha sadakatı teyit etmektedir (Madde 46)

Kanunı Esasi'nin yargı alanında getirdiği duzenlemeler, II Mahmut zamanında başlayan ve İslam duşuncesi ile Batı duşuncesini karşı karşıya getiren kultur ikileşmesinin acık izlerini taşmaktadır Aile, miras gibi geleneksel alanlardaki anlaşmazlıklar icin Şer'iye Mahkemelerinin; ceza yasaları gibi yeni yasaların duzenlediği alanlardaki davalarda ise Nizamiye Mahkemelerinin gorevli olacağını belirtiyordu

Sonuc olarak yeni anayasanın dayandığı esaslar şunlardır:

Hilafet ve Saltanatın haklarını korumak,

Vatandaşların hurriyetlerini ve eşitliğini sağlamak,

Adaleti kurmak,

Parlamentonun yetkilerini belirtmek,

Hukumetin ve idarenin yetki ve sorumluklarını tespit etmek,

Mahkemelerin bağımsızlığını sağlamak,

Butcenin denk olması icin gerekli esasları koymak,

Merkeziyetciliğin yanında taşraya serbest hareket imkanı vermek

Mebusların tecrubesizliği ve coğunun tahsil yetersizliğine rağmen, Mebusan Meclisi vazifesini ciddiyetle yuruttu Halkın dertleri ve devlet idaresindeki yolsuzluklar mecliste layıkıyle dile getirildi Ancak, BosnaHersek ve Bulgar isyanlarını bahane sayan Rusya'nın 24 Nisan 1877'de Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesinin ardından duşman ordularının Balkanlarda hızla ilerlemeleri Mebusan Meclisi'nde şiddetli tenkitlere sebep oldu Mebuslar, Osmanlı kuvvetlerinin yenilgisinden hukumeti sorumlu tuttular ve komutanlarla Harbiye Nazırı'nın harp anında yargılanmasını istediler Bunun uzerine, Mebusan Meclisi Kanunı Esasi'de belirtilmiş yetkilerini aştı Padişahın hukumdarlık haklarına mudahale ettiğine inanan II Abdulhamid, 14 şubat 1878'de Kanunı Esasi'nin uygulanmasında birtakım zorluklar gorulduğunden ve devletce gosterilen gereklilik uzerine Meclisi Mebusan'ı gecici olarak tatil etti

Boylece Osmanlı İmparatorluğunda, II Mahmut saltanatının son yıllarında olduğu gibi mutlakiyet idaresi yeniden kuruldu II Abdulhamid'in iktidarı 31 yıl surdu Bu surec icinde padişah, Osmanlıcılık siyasetinin mahzurlarını gorduğunden İslamcılığı benimsedi Gercekten, Batılı devletlerin ve Rusya'nın her turlu baskıları karşısında devletin birliğini korumanın en sağlam yolu İmparatorluğun Musluman tebaasını din bağıyla butunleştirmekti Bunun icin, II Abdulhamid memleketin iktisadi kalkınmasına onem vererek ozellikle ulaştırma ve haberleşme sahalarında ıslahat yapmış, diğer taraftan eğitim konusunda ciddi hamlelere girişmiştir

İktisadi kalkınma, hazırlanan bir plan gereğince yurutulmek isteniyordu Bu cumleden olmak uzere 1888'de İzmitEskişehirAnkara ile EskişehirKonya hatları bir İngilizAlman şirketine verildiği gibi, 1899'da Bağdat demiryolunun yapımı ve işletme imtiyazı bir başka Alman şirketine verildi Diğer taraftan bircok karayolu da halkın gayretleri ile inşa edildi Sadece Sivas vilayetinde 18821885 yılları arasında 927 km uzunluğunda şose yapılmıştır Bu devirde telgraf haberleşmesine ayrı bir onem verilmiş ve memleketin en ucra koşeleri bile telgraf hatlarıyla İstanbul'a bağlanmıştır

Abdulhamid doneminde en onemli icraat eğitim sahasında başarıldı Maarif Nazırı Saffet Paşa'nın 1869'da cıkardığı Maarifi Umumiye Nizamnamesini on yıl sonra ele alan Sadrazam Kucuk Sait Paşa İmparatorluğun her tarafında Ruşdiye (Ortaokul) ve İdadi (Lise) okulları actırdı Kucuk Sait Paşa'nın 1879'dan 1884'e kadar suren sadareti zamanında kurduğu yuksek oğrenim muesseseleri arasında Hukuk, Sanayii Nefise, Ticaret ve Muhendis okulları kayda değer II Abdulhamit'in tahta cıkışının 25 Yıldonumu vesilesiyle de Eylul 1900'de İstanbul'da Darulfununı Şahane oğretime başladı
 
Üst Alt