Nasihat edilen birçok karbonhidrat diyeti ve bitmiş karbonhidratların obezite ve değişik kronik rahatsızlıklara yol açtığını gösteren değişik araştırmalar sonucunda, karbonhidatlar en tehlikeli besinler olarak değerlendirilmektedir Oysa bir durumu açıklığa kavuşturmakta üstünlük vardır; işlenmiş karbonhidratların yüksek miktarda tüketilmesi, vücudun hormonal faaliyetlerini etkiler ve aşırı yağ depolanmasına ve vücudun kayıtlı bölgelerinde çeşitli iltihaplanmalara yol açar
Fakat sağlıklı adale gelişimi ve dürüst büyümenin sağlanması için sağlıklı karbonhidratların tüketilmesi bir zorunluluktur Burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta, dürüst karbonhidratları doğru zamanlarda ve dürüst miktarda tüketmektir sonuç olarak, hangi karbonhidratları ne zaman tükettiğiniz vücudunuzun bu karbonhidratlara verdiği tepkiyle ilgilidir Karbonhidrat döngüsü adı bahşedilen bir yöntemle, karbonhidrat tüketiminizi adale gelişimini en üstteki seviyeye taşıyacak şekilde biçimlendirmeniz mümkündür
Fakat bu program, fazla sıkı bir sadakât ve tüketilen karbonhidratların itinalı bir şekilde anekdot edilmesi gibi esaslara tabi olduğu için, kilo devretmek isteyen herkesin uygulayabileceği bir program değildir Bu program, sahiden yeterince zayıf olup 67 kilo daha vermek isteyen ya da vücudundaki yağ oranını birazcık azaltmayı planlayan bireyler tarafından uygulanmaya epeyce müsaittir (Çok artı kilo vermeye ihtiyacı olan bireylerinse, karbonhidratlı besinlerin tüketimini çoğunlukla azaltması kilo vermelerini kolaylaştırıcı bir öğe olabilir)
Karbonhidrat Döngüsü Nasıl Çalışır?Karbonhidrat döngüsünde haftanız; karbonhidratsız günler, düşük karbonhidratlı günler ve yüksek karbonhidratlı günler olmak üzere üçe ayrılır*
Karbonhidratsız Günler: Bu günlerde yeşil yapraklı sebzeler, kuşkonmaz, brokoli, soğan, biber ve mantar gibi lifli besinleri yağsız proteinlerle birlikte güvenle tüketebilirsiniz Patates, pirinç, tahıllar ve yulaf gibi nişastalı karbonhidratlardan da uzaktan durmanız gerekmektedir Ayrıca fasulye, kabak ve balkabağı gibi nişastalı sebzeler de uzak durulacak besinler arasındadır Bu günlerdeki toplam karbonhidrat tüketiminiz, hepsi lifli sebzelerden elde etmek üzere, 25 gramdan eksik olmalıdır
Düşük Karbonhidratlı Günler: Bu günlerde hedefiniz, 75 gramdan daha eksik karbonhidrat tüketmek olmalıdır Lifli sebzeleri de rahatlıkla tüketilebilirsiniz oysa lifli sebzelerin yanı sıra, esmer pirinç, tatlı patates, yulaf gibi nişasta içeren besinler iki veya üç porsiyon olarak tüketilmelidir En iyi sonucu elde etmek için nişastalı karbonhidratları fiziksel aktivitelerinizden daha sonra tüketmenizi tavsiye ederiz
Yüksek Karbonhidratlı Günler: Bu günlerde tüketmeniz gereken karbonhidrat miktarı, kilonuz ve gün içerisindeki hareket miktarınıza yan olarak değişkenlik gösterir Kadınların tüketmesi gereken miktar 150 ile 200 gram arasındayken, bu arz erkeklerde 300 grama kadar çıkmaktadır Bu miktarın büyük çoğunluğunu doğal kaynaklardan almanızda üstünlük vardır Ama, eğer bir öğünlük kaçamak yapmayı düşünürseniz bu kaçamağınızı yüksek karbonhidratlı gününüzde yapmanız sizin adınıza yararlı olacaktır
Yağsız proteinleri tüketmeyi unutmamanız sizin için yararlı olacaktır Yüksek karbonhidratlı bir gün, fazla pozitif ve dengesiz öğünler yemeniz için geçerli bir sebep değildir Böyle bir davranış, tüm adale yapımı faaliyetlerinizi ve yağ yakıcı hormonlarınızın üretimini sıfırlayacaktır
Bu üç öbür jurnal beslenme metodunu kullanarak, vücudunuzun hormonal dengesini kilo kaybını en üst seviyeye taşıyacak şekilde ayarlamanız mümkündür*
Karbon döngüsü için örnek bir hafta aşağıdaki gibidir:
Gün 1: Karbonhidratsız
Gün 2: Düşük Karbonhidratlı
Gün 3: Yüksek Karbonhidratlı
Gün 4: Karbonhidratsız
Gün 5: Karbonhidratsız
Gün 6: Düşük Karbonhidratlı
Gün 7: Yüksek Karbonhidratlı
Karbonhidrat döngüsünün içerisinde bulunan yüksek karbonhidratlı günler psikolojik rahatlama sağladığından, programa sadık kalmayı kolaylaştıran bir tesir yaratır Fakat iki ya da daha artı günü defalarca yüksek karbonhidrat günü olarak kabul ettiğimizde, vücuttaki yağ birikim hızı artabilir Bu yüzden, karbonhidratsız günler yüksek karbonhidratlı günleri peşine düşüp takip etmelidir; bu şekilde, vücudunuzdaki olası bir yağ birikimi engellenir ve vücudunuzun insüline olan duyarlılığı da devam ettirilir*
“İnsülin mi! Bunun konumuzla ne ilgisi var? Gibi sorular soruyor olabilirsiniz Ama insülin ve karbonhidrat aralarında ciddi bir temas bulunur*
Karbonhidrat Döngüsü Neden İşe Yarıyor?Karbonhidratları bir döngü içerisinde harcamak, kalori ile yok hormonlar ile alakalı bir stratejidir Karbonhidrat alımınızı çeşitlendirmek, vücudunuzda kilo verme ve kilo alma ile ilgili birkaç hormonu etkilemektedir Yeni başlayanlar için açıklamak icabında…
İnsülin: Yağ birikimi ve kas yapımı hormonuKarbonhidrat tükettiğimiz vakit insülin, metabolizma faaliyetlerinin sağlanması ve karbonhidratların karaciğere ya da adale hücrelerine yakıt olarak yollanması için kan dolaşımımıza dahil olur Fakat, vücudun depolayabileceği karbonhidrat miktarı sınırlıdır Bu yüzden, vücutta karbonhidrat depolanan bölümler dolduğunda bu karbonhidratlar yağa dönüştürülerek depolanır
Karbonhidrat tüketirken uyarı etmeniz gereken en manâlı nokta, doymanıza ve değişik fiziki aktivitelerinizi sürdürmenize yetecek miktarda karbonhidrat tüketmektir Ama, yağ olarak depolanabilecek dek karbonhidrat tüketmemeye itina göstermenizde de avantaj vardır
Gerçekleştirilen insülin salınımının miktarı, tüketilen karbonhidratın çeşidi ve miktarına bağlıdır Karbonhidrat döngüsü, insülinin yağ depolanmasını minimuma, kas üretimini maksimuma çıkarmasını sağlar Karbonhidratsız ve az karbonhidratlı günler, vücudunuzda insüline aleyhinde duyarlılığın devamını ve yağ yakım sürecinin hızlanmasını sağlar Yüksek karbonhidratlı günler ise vücudunuzdaki kas üretiminin en üstteki seviyeye çıkmasını ve karbonhidrat depolarının yenilenmesini sağlar
Leptin: Istek HormonuGenellikle yağ hücreleri göre üretilen leptin, istek ve tokluk hislerini düzenleyen bir hormondur 1224 saat baştan başa gerçekleşen karbonhidrat ve kalori alımı artışına yan olarak salgılanır
İnsülinin tersine leptin sentezi yemek yendikten sonra önemli bir miktarda artmaz Sürekli ve yüksek karbonhidrat alımının sonucu olarak yavaşça artar Leptin, hipotalamusu doygunluk konusunda uyaran bir hormondur Leptin, vücudu metabolizma hızının ayarlanması konusunda da uyarır*
Leptin, yüksek miktarda karbonhidrat tüketen bireylerin vücudunda uzun vakit baştan başa aynen kalır Bu şart, vücudunuzun leptin hormonuna aleyhinde bir dayanıklılık oluşturmasına yol açabilir Bu durum gerçekleştiğinde, kendinizi bütün anlamıyla tok hissedemezsiniz ve bu da kilo devretmek isteyen bireyler için oldukça güvenli olmayan bir durumdur
aynı zamanda, düşük kalorili, ve düşük karbonhidratlı diyetlerde görülebilecek bir koşul olan leptin eksikliği,mevcut durumun zıttı sinyallerin oluşumuna sebep olarak vücudunuzu hatalı olarak tetikleyebilir*
Leptin geri çekilmeye başladığında şiddetli istek ve metabolizmada yavaşlama gibi sonuçlar ortaya çıkabilir, fakat karbonhidrat döngüsünün içerisindeki yüksek karbonhidratlı günler vücuttaki leptin durumunun sıfırlanmasını sağlayarak bu stil sorunların engellenmesini sağlar Bu yolla, vücudunuz leptine sağduyu kalabilir
Serotonin: Sevinç hormonuKendinizi mutlu hissetmenizi sağlayan bir hormon olan serotonin, ruh halinizi iyileştirir ve bu sebeple buhran tedavisinde kullanılan ilaçlarda sıklıkla kullanılır Karbonhidratlar, serotonin üretimini hızlandırır; bu yüzden, karbonhidrat tüketimi ruh halinizi iyileştirir*
Düşük karbonhidratlı diyetlerin sonucu olarak ortaya çıkabilen bir durum olan serotonin eksikliği, canınızın şeker ve çikolata çekmesine yol açabilir Çoğu perhiz, düşük miktarda serotoninin yol açtığı depresyonlar sonucu başarısız olur Karbonhidrat döngüsü, serotonin miktarını düzenler ve aşermeleri frenler Psikolojik açıdan bakılacak olursa, karbonhidrat döngüsünün sürdürülmesi öteki diyetlere göre oldukça kolaydır çünkü bu diyette, vücuttaki serotonin miktarı hiçbir süre azalmaz*
Kortizol: Facia (katabolizma) hormonuKortizol, vücuttaki felaket işlemlerini gerçekleştiren bir hormondur *Yani kortizol, molekülleri yakıt olarak kullanılmak üzere ufak parçalarına ayırır Kortizol hormonu, enerji elde edilmesi sürecinde yağların ve kasların yıkımı konusunda herhangi bir ayrım yapmadığından keza yararlı ayrıca de zararlı olabilir bununla birlikte, protein tüketiminin afet durumlarında bile kas üretimini dengelediğini ortaya koyan çoğu bilimsel çalışma vardır
Karbonhidrat içeren bir öğün ile beslendiğinizde, kortizol üretimi zorunlu olarak durur Bu yüzden, birçok gövde geliştiricisi uyandıktan anında sonradan karbonhidrat ve protein taşıyan besinler tüketirler Karbonhidrat döngüsünün bir sonucu da aşırı kortizol üretiminin (yani adale yıkımının) engellenmesidir Karbonhidrat döngüsündeki düşük karbonhidrat günlerinde ve karbonhidratsız günlerde kortizol üretimi aşırı miktarda yok edici bir hal aldığında, yüksek karbonhidratlı bir gün devreye girer ve muhtemel kas kaybını engeller
*
Fakat sağlıklı adale gelişimi ve dürüst büyümenin sağlanması için sağlıklı karbonhidratların tüketilmesi bir zorunluluktur Burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta, dürüst karbonhidratları doğru zamanlarda ve dürüst miktarda tüketmektir sonuç olarak, hangi karbonhidratları ne zaman tükettiğiniz vücudunuzun bu karbonhidratlara verdiği tepkiyle ilgilidir Karbonhidrat döngüsü adı bahşedilen bir yöntemle, karbonhidrat tüketiminizi adale gelişimini en üstteki seviyeye taşıyacak şekilde biçimlendirmeniz mümkündür
Fakat bu program, fazla sıkı bir sadakât ve tüketilen karbonhidratların itinalı bir şekilde anekdot edilmesi gibi esaslara tabi olduğu için, kilo devretmek isteyen herkesin uygulayabileceği bir program değildir Bu program, sahiden yeterince zayıf olup 67 kilo daha vermek isteyen ya da vücudundaki yağ oranını birazcık azaltmayı planlayan bireyler tarafından uygulanmaya epeyce müsaittir (Çok artı kilo vermeye ihtiyacı olan bireylerinse, karbonhidratlı besinlerin tüketimini çoğunlukla azaltması kilo vermelerini kolaylaştırıcı bir öğe olabilir)
Karbonhidrat Döngüsü Nasıl Çalışır?Karbonhidrat döngüsünde haftanız; karbonhidratsız günler, düşük karbonhidratlı günler ve yüksek karbonhidratlı günler olmak üzere üçe ayrılır*
Karbonhidratsız Günler: Bu günlerde yeşil yapraklı sebzeler, kuşkonmaz, brokoli, soğan, biber ve mantar gibi lifli besinleri yağsız proteinlerle birlikte güvenle tüketebilirsiniz Patates, pirinç, tahıllar ve yulaf gibi nişastalı karbonhidratlardan da uzaktan durmanız gerekmektedir Ayrıca fasulye, kabak ve balkabağı gibi nişastalı sebzeler de uzak durulacak besinler arasındadır Bu günlerdeki toplam karbonhidrat tüketiminiz, hepsi lifli sebzelerden elde etmek üzere, 25 gramdan eksik olmalıdır
Düşük Karbonhidratlı Günler: Bu günlerde hedefiniz, 75 gramdan daha eksik karbonhidrat tüketmek olmalıdır Lifli sebzeleri de rahatlıkla tüketilebilirsiniz oysa lifli sebzelerin yanı sıra, esmer pirinç, tatlı patates, yulaf gibi nişasta içeren besinler iki veya üç porsiyon olarak tüketilmelidir En iyi sonucu elde etmek için nişastalı karbonhidratları fiziksel aktivitelerinizden daha sonra tüketmenizi tavsiye ederiz
Yüksek Karbonhidratlı Günler: Bu günlerde tüketmeniz gereken karbonhidrat miktarı, kilonuz ve gün içerisindeki hareket miktarınıza yan olarak değişkenlik gösterir Kadınların tüketmesi gereken miktar 150 ile 200 gram arasındayken, bu arz erkeklerde 300 grama kadar çıkmaktadır Bu miktarın büyük çoğunluğunu doğal kaynaklardan almanızda üstünlük vardır Ama, eğer bir öğünlük kaçamak yapmayı düşünürseniz bu kaçamağınızı yüksek karbonhidratlı gününüzde yapmanız sizin adınıza yararlı olacaktır
Yağsız proteinleri tüketmeyi unutmamanız sizin için yararlı olacaktır Yüksek karbonhidratlı bir gün, fazla pozitif ve dengesiz öğünler yemeniz için geçerli bir sebep değildir Böyle bir davranış, tüm adale yapımı faaliyetlerinizi ve yağ yakıcı hormonlarınızın üretimini sıfırlayacaktır
Bu üç öbür jurnal beslenme metodunu kullanarak, vücudunuzun hormonal dengesini kilo kaybını en üst seviyeye taşıyacak şekilde ayarlamanız mümkündür*
Karbon döngüsü için örnek bir hafta aşağıdaki gibidir:
Gün 1: Karbonhidratsız
Gün 2: Düşük Karbonhidratlı
Gün 3: Yüksek Karbonhidratlı
Gün 4: Karbonhidratsız
Gün 5: Karbonhidratsız
Gün 6: Düşük Karbonhidratlı
Gün 7: Yüksek Karbonhidratlı
Karbonhidrat döngüsünün içerisinde bulunan yüksek karbonhidratlı günler psikolojik rahatlama sağladığından, programa sadık kalmayı kolaylaştıran bir tesir yaratır Fakat iki ya da daha artı günü defalarca yüksek karbonhidrat günü olarak kabul ettiğimizde, vücuttaki yağ birikim hızı artabilir Bu yüzden, karbonhidratsız günler yüksek karbonhidratlı günleri peşine düşüp takip etmelidir; bu şekilde, vücudunuzdaki olası bir yağ birikimi engellenir ve vücudunuzun insüline olan duyarlılığı da devam ettirilir*
“İnsülin mi! Bunun konumuzla ne ilgisi var? Gibi sorular soruyor olabilirsiniz Ama insülin ve karbonhidrat aralarında ciddi bir temas bulunur*
Karbonhidrat Döngüsü Neden İşe Yarıyor?Karbonhidratları bir döngü içerisinde harcamak, kalori ile yok hormonlar ile alakalı bir stratejidir Karbonhidrat alımınızı çeşitlendirmek, vücudunuzda kilo verme ve kilo alma ile ilgili birkaç hormonu etkilemektedir Yeni başlayanlar için açıklamak icabında…
İnsülin: Yağ birikimi ve kas yapımı hormonuKarbonhidrat tükettiğimiz vakit insülin, metabolizma faaliyetlerinin sağlanması ve karbonhidratların karaciğere ya da adale hücrelerine yakıt olarak yollanması için kan dolaşımımıza dahil olur Fakat, vücudun depolayabileceği karbonhidrat miktarı sınırlıdır Bu yüzden, vücutta karbonhidrat depolanan bölümler dolduğunda bu karbonhidratlar yağa dönüştürülerek depolanır
Karbonhidrat tüketirken uyarı etmeniz gereken en manâlı nokta, doymanıza ve değişik fiziki aktivitelerinizi sürdürmenize yetecek miktarda karbonhidrat tüketmektir Ama, yağ olarak depolanabilecek dek karbonhidrat tüketmemeye itina göstermenizde de avantaj vardır
Gerçekleştirilen insülin salınımının miktarı, tüketilen karbonhidratın çeşidi ve miktarına bağlıdır Karbonhidrat döngüsü, insülinin yağ depolanmasını minimuma, kas üretimini maksimuma çıkarmasını sağlar Karbonhidratsız ve az karbonhidratlı günler, vücudunuzda insüline aleyhinde duyarlılığın devamını ve yağ yakım sürecinin hızlanmasını sağlar Yüksek karbonhidratlı günler ise vücudunuzdaki kas üretiminin en üstteki seviyeye çıkmasını ve karbonhidrat depolarının yenilenmesini sağlar
Leptin: Istek HormonuGenellikle yağ hücreleri göre üretilen leptin, istek ve tokluk hislerini düzenleyen bir hormondur 1224 saat baştan başa gerçekleşen karbonhidrat ve kalori alımı artışına yan olarak salgılanır
İnsülinin tersine leptin sentezi yemek yendikten sonra önemli bir miktarda artmaz Sürekli ve yüksek karbonhidrat alımının sonucu olarak yavaşça artar Leptin, hipotalamusu doygunluk konusunda uyaran bir hormondur Leptin, vücudu metabolizma hızının ayarlanması konusunda da uyarır*
Leptin, yüksek miktarda karbonhidrat tüketen bireylerin vücudunda uzun vakit baştan başa aynen kalır Bu şart, vücudunuzun leptin hormonuna aleyhinde bir dayanıklılık oluşturmasına yol açabilir Bu durum gerçekleştiğinde, kendinizi bütün anlamıyla tok hissedemezsiniz ve bu da kilo devretmek isteyen bireyler için oldukça güvenli olmayan bir durumdur
aynı zamanda, düşük kalorili, ve düşük karbonhidratlı diyetlerde görülebilecek bir koşul olan leptin eksikliği,mevcut durumun zıttı sinyallerin oluşumuna sebep olarak vücudunuzu hatalı olarak tetikleyebilir*
Leptin geri çekilmeye başladığında şiddetli istek ve metabolizmada yavaşlama gibi sonuçlar ortaya çıkabilir, fakat karbonhidrat döngüsünün içerisindeki yüksek karbonhidratlı günler vücuttaki leptin durumunun sıfırlanmasını sağlayarak bu stil sorunların engellenmesini sağlar Bu yolla, vücudunuz leptine sağduyu kalabilir
Serotonin: Sevinç hormonuKendinizi mutlu hissetmenizi sağlayan bir hormon olan serotonin, ruh halinizi iyileştirir ve bu sebeple buhran tedavisinde kullanılan ilaçlarda sıklıkla kullanılır Karbonhidratlar, serotonin üretimini hızlandırır; bu yüzden, karbonhidrat tüketimi ruh halinizi iyileştirir*
Düşük karbonhidratlı diyetlerin sonucu olarak ortaya çıkabilen bir durum olan serotonin eksikliği, canınızın şeker ve çikolata çekmesine yol açabilir Çoğu perhiz, düşük miktarda serotoninin yol açtığı depresyonlar sonucu başarısız olur Karbonhidrat döngüsü, serotonin miktarını düzenler ve aşermeleri frenler Psikolojik açıdan bakılacak olursa, karbonhidrat döngüsünün sürdürülmesi öteki diyetlere göre oldukça kolaydır çünkü bu diyette, vücuttaki serotonin miktarı hiçbir süre azalmaz*
Kortizol: Facia (katabolizma) hormonuKortizol, vücuttaki felaket işlemlerini gerçekleştiren bir hormondur *Yani kortizol, molekülleri yakıt olarak kullanılmak üzere ufak parçalarına ayırır Kortizol hormonu, enerji elde edilmesi sürecinde yağların ve kasların yıkımı konusunda herhangi bir ayrım yapmadığından keza yararlı ayrıca de zararlı olabilir bununla birlikte, protein tüketiminin afet durumlarında bile kas üretimini dengelediğini ortaya koyan çoğu bilimsel çalışma vardır
Karbonhidrat içeren bir öğün ile beslendiğinizde, kortizol üretimi zorunlu olarak durur Bu yüzden, birçok gövde geliştiricisi uyandıktan anında sonradan karbonhidrat ve protein taşıyan besinler tüketirler Karbonhidrat döngüsünün bir sonucu da aşırı kortizol üretiminin (yani adale yıkımının) engellenmesidir Karbonhidrat döngüsündeki düşük karbonhidrat günlerinde ve karbonhidratsız günlerde kortizol üretimi aşırı miktarda yok edici bir hal aldığında, yüksek karbonhidratlı bir gün devreye girer ve muhtemel kas kaybını engeller
*