Son Konu

Kulak kanseri nasıl anlaşılır?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kulak kanseri nasıl anlaşılır? Kulak kanseri nadir olarak görülür En fazla görülenler yassı hücresel karsinom, adenokarsinom ve daha nadir olarak sarkomlarıdır (rabdomiyosarkom, osteosarkom, fibrosarkom, liposarkom) Çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıkar Kulak tümörleri uzaktan organlardan yayılan (böbrek, akciğer, meme ve prostat) ya da komşu organlardan (parotis bezi ve nazofarenks) ilerleyerek ulaşan kanserler olabileceği gibi, aracısız olarak kulak kanserleri şeklinde de ortaya çıkabilir Belirtileri nelerdir? Uzun süren kronik orta kulak infeksiyonları hazırlayıcı sebeplerden biri olabilir Hastanın başlıca yakınması başlangıçta dış kulak yolundan gelen ağrısız kanlı akıntıdır Zamanla buna işitme kaybı eklenir Yüz sinirinin tutulması ile yüz felci ortaya çıkabilir Ilk tanı konulduğunda olguların %1015 kadarında boyunda kanser yayılmasına emrindeki lenf tutulumu görülebilir Geç dönemde ağrı yakınmaları baş gösterir Nasıl teşhis konulur? Teşhis biyopsi ile konur Kanser yaygınlığını değerlendirmede en yerinde yöntem kulak tomografisidir Nasıl tedavi edilir? Tedavide cerrahi eksizyon en önemli seçenektir Beraberinde radyoterapi de uygulanır Burun ve Sinüs Kanserleri Görülme sıklığı nedir? Burun ve sinüslerde yassı hücreli kanser ve lenfoma görülebilmektedir Yassı gözenekli olan kanser bunların %70 kadarını oluşturur ve en sık maksiller sinüste izlenir Bunu %20 ile nazal kavite izler Risk faktörleri ve tehlike grupları nelerdir? Yapılan bazı araştırmalar burun ve sinüs kanserlerinin toksik ve kimyasal madde soluması ile yakından ilişkili olduğu ve nikel işçileri, orman işçileri ve ayakkabı üreticilerinde sıklıkla ortaya çıktığını göstermektedir 55802 55802 kulakkanserinasilanlasilir5c4f7c1f6bb68kulakkanserinasilanlasilir5c4f7c1f6bb68 320 660 Kulak kanseri nasıl anlaşılır? 2jpg55802 Kulak kanseri nasıl anlaşılır? 2jpg55802 Belirtileri nelerdir? En sık izlenen belirtiler burun tıkanıklığı, kanlı burun akıntısı ve yüzde ağrıdır Bu belirtileri infeksiyonlardan ayırt etmek güçtür Bu sebeple tıbbi tedavi ile gerilemeyen dirençli yakınmalarda detaylı araştırma yapılmalıdır Genelde çoğu hastada teşhisten önce uzun süren bir sinüzit tedavisi hikayesi vardır Bitkiler büyüdüğünde bazı ek şikayetler ortaya çıkar Göze bası sonucu çift görme ve görme kayıpları ortaya çıkar Çene hareketlerinde kısıtlılık çiğneme kaslarının tutulumu sonucudur Gitgide Artarak ağız içine yayılımlar, diğer kraniyal sinir tutulumları olabilir Boylu Boyunca dürüst lenf yayılımları ortaya çıkar Evreleri nelerdir? Özellikle maksiller sinüs kanserlerinde medyal kantustan (iki göz kapağının birleştiği yerin burun kökü tarafı) mandibula köşesine dek geçtiği varsayılan bir hat sinüsü infra (öniç) ve supra (arkaüstteki) kısımlara ayırır ve evrelemede kullanılan bir tanımlamadır Buna tarafından; T ur, N beyin lenf tutulumu ve M uzakta organ yayılımını tanımlar Tis: Karsinoma in situ T1: Bitki Örtüsü öniç mukozada sınırlı ve kemik hasarı değil T2: Bitki Örtüsü kemik erezyonu olmadan arkaüstteki kısıma sınırlı veya iç veya alt duvarda zarar yapan öniç kısımda yer alıyor T3: Yanak derisi, orbita, ön etmoid sinüs ya da pterygoid kası tutan bitkiler T4: Tümör kribriform plak, arkadaki etmoid sinüs, sfenoid sinüs, nazofarenks, pterygoid plak ve kafa tabanına yayılma göstermektedir N0: Boyunda palpabl lenf nodu değil N1: 3 cm den az, aynı taraf tek lenf nodu var N2a: 36 cm arası aynı taraf tek lenf nodu var N2b: 6 cm aşağı böylece çok lenf nodu var N3a: Aynı taraf 6 cm den büyük tek veya öyle çok lenf nodu var N3b: Her iki tarafta lenf nodu var N3c: Aleyhinde tarafta lenf nodu var M0: Uzaktan organ yayılımı yok M1: Uzaktan organ yayılımı var Nasıl teşhis konulur? Tomografi değerlendirmede birincil başvurulan yöntemdir Burada ot gibi yaşama yayılımı ve kemik hasarı değerlendirilir Bazen ilave olarak MR değerlendirmesi yapılır Tanı burun içinden biyopsi ile yapılır Nasıl çare edilir? Maksiller sinüs kanserlerinin tedavisinde genel olarak cerrahi ve ışın tedavisi birlikte kullanılır Cerrahi tipi, tümörün tipi ve yayılımına göre belirlenir Kemik dokusundaki çıkarıma alt olarak damak zevki ve yüz protezleri ile geriye kalan bozukluğun onarımı gerekir Lenfomalarda ise birincil seçenek ışın tedavisidir Daha yaygın olgularda ışın tedavisi ve kemoterapi ile birlikte uygulanabilir Ağız ve Ağız Boşluğu Kanserleri Görülme sıklığı nedir? Ağız ve ağız boşluğu kanseri olarak dudak, dil, dişeti, tat alma, yanak iç yüzü bölgesi ve ağız tabanı anlaşılmaktadır Dudak kanserleri daha fazla daha alçak dudakta görülür Dil kanserleri ise %50 dil emrindeki kısmında, %20 üçte bir ön kısmında görülür %5 kısmı orta hatta izlenir Yanak iç yüzü kanserleri en sık olarak daha alçak dişler hizasında görülür Risk faktörleri nelerdir? Ağız bölgesi kanserleri tütün kullanımı ile yakından ilişkilidir Görülme sıklığı sigara içenlerde içmeyenlere kadar 6 kat daha fazladır Fazla miktarda tüketilen alkol ikincil bir risk faktörü olarak dikkati çekmektedir Sigara ile birlikte kullanımında tehlike oranı 15 kat artar ve böylece erkeklerde kadınlara tarafından daha fazla görülür Özellikle daha alçak dudak kanserlerinde güneşin zararlı ultraviyole ışınları manâlı bir faktör olarak öne sürülmektedir Daha Aşağı dudak kanserleri haricen uzun vakit çalışan çiftçilerde yüksek oranda görülür Zencilerde dudak kanserlerinin daha az görülmesi derinin melanin pigment seviyesinin koruyucu rol oynadığını düşündürür Meyve ve sebzelerin tüketimindeki çoğaltma bu nesil kanserlerin gelişme ihtimalini azaltmaktadır Çelimsiz oral hijyen, ağız içi infeksiyon varlığı, sürekli mekanik irritasyonların hazırlayıcı rolü olduğu öne sürülebilmektedir Genelde ileri yaşlarda ortaya çıkarlar Fena huylu yapıya dönüşme oranı düşük olmakla beraber, ağız içi mukozasında sıkça izlenen beyazkırmızı plaklar (lökoplakieritroplaki) kötüleşme riskleri nedeniyle yakından izlenmelidir Histolojik olarak displazi belirten, uzun süreden beri var olan, ihtiyar, bayan hastalarda izlenen, nodüler inşa gösterebilenler ve bilhassa dilin altı ve ağız tabanı, dudak iç yüzünde bulunanlar mutlaka biyopsi ile incelenmeli ve sonuca tarafından çıkarılmalıdır Eritroplaki olarak tanımlanan ve uzun süredir izlenen kırmızı plakların ise kötüleşme oranı beyaz plaklara göre daha fazladır Belirtileri nelerdir? Ağız içi kanserlerinde en sık yakınma ağrıdır Yutma zorluğu, ülseratif görünümlü lezyonlar, ağız kokusu, kanama, dil hareketlerinde kısıtlılık, lezzet kaybı, ağız kuruluğu izlenebilir Ara Sıra kulağa vuran sızı olabilir Tavır ve çiğneme problemleri olabilir Ara Sıra dişlerin erken kaybı ile ilk teşhis bir diş doktoru göre konabilir Ağız içi kanserlerinin hemen hemen %95’i yassı hücreli kanser tipindedir Ağız içi kanserlerinin boyun lenf bezlerine yayılımı sık sık ortaya çıkar T3 tümörlerde, derinliği olan kanserlerde boyun yayılımı sıkça izlenebilir Bu sebeple bir çare planlamasında boyun da dikkate alınmalıdır Bir Takım kaynaklara kadar klinik olarak tespit edilmese bile boyuna bakımlı yayılım oranı %1520’dir Bunlar içinde özellikle dil kanserleri önemlidir Çünkü varlıklı venöz ve lenfatik dolaşım nedeniyle boyun her iki tarafına yayılımı izlenebilirNasıl tedavi edilir? Tedavide cerrahi, ışın tedavisi ve kemoterapi kombine edilmektedir Işın tedavisi tek başına erken dönem sınırlı kanserlerde, hasta maddesel ve genel durumu itibarıyla cerrahiyi kaldıramayacaksa, çok ileri faz tümörlerde koruyucu amaçlı kullanılabilir Işın tedavisinin preoperatif veya postoperatif kullanımı söz konusu olabilir Operasyon öncesi ışın tedavisinin avantajları tümörün boyunun küçültülmesi ve etrafındaki fibröz doku sebebiyle daha eksik lenf ve kan damarının olmasıdır Oysa ışın tedavisi sonrası dokuda ileri derecede sertleşme sebebiyle cerrahi boyun disseksiyon zorlaşabilir Bu sebeple koskocoman tümörlerde küçültme açık havada işlem öncesi ışın tedavisi yerinde bir tercih olmayabilir Cerrahi sınırlar tehlikesiz olmadığında ise ışın tedavisi eklenebilir Kemoterapi terminal dönem kanserlerde kullanılır Çoğunluğun yassı hücreli kanser olması sebebiyle ur küçültmesine etkinliği sınırlıdır Cerrahi operasyon minik tümörlerde tümörün eksizyonu ve yaranın primer tamiri şeklindedir Fakat geniş yerleşimli olan ve arkada yer alan tümörlerde ulaşım ve güvenli eksizyon nedeniyle çene kemiğinin kesilerek daha sonra tamir edileceği çene osteotomileri gerekebilir Dudak kanserlerinde eksizyon ve ışın tedavisi genel olarak yeterlidir Diş etlerinin ya da daha aşağı çenenin kanserleri segmenter kemik rezeksiyonları gerektirebilir Sert damak kanserlerinde eksizyon sonrası damak zevki protezleri gerekebilir Ağız tabanındaki kanserlerin eksizyonunda ara sıra cerrahi sonrası kapatmak olası olmaz ve diğer alanlardan flepler taşımak gerekebilir Tükürük Bezi Kanserleri Ne sıklıkta görülür? Parotis, submandibular ve sublingual bezlerle diğer minör tükürük bezlerinin kanserleri bütün başboyun kanserlerinin takriben %3 kadarını oluşturur Tükürük bezleri tümörleri başboyun tümörleri aralarında en ayrı grubu oluştururlar Tükürük bezlerinde çok ayrı histopatolojik yapıda tümör ortaya çıkabilir ve bunlar bambaşka biyoloji ile ilgili tutum gösterirler Bu sebeple tükürük bezleri kanserlerinin histopatolojik karakterinin bilinmesi önemlidir Bütün tükürük bezi tümörlerinin yaklaşık %80’i parotiste ortaya çıkar %1015 kadarı submandibular bezde geriye doğru kalanı öteki alanlarda izlenir Parotis tümörlerinin yaklaşık %80’ni submandibular bezin %4060’ı, minör bezlerin %3040’ı ve sublingual bezin %20’si iyi huyludur Tüm tükürük bezleri içinde en sık görülen kanser formu mukoepidermoid kanserdir ve en sık parotis bezinde izlenir İkinci sırada adenokistik kanserler yer alır ve en çok submandibular bezde ortaya çıkarlar Yassı hücresel kanserler tükürük bezlerinde çok seyrek izlenir Bunlar içinde en süratli seyir gösterenler adenokistik ve adenokarsinomlardır Belirtileri nelerdir? Klinik olarak tükürük bezlerinin sevecen tümörleri ağrısız ve yavaş çoğalan kitleler olarak ortaya çıkarlar Kitlenin boyutunda ani çoğalma, sancı ve özellikle parotis tümörlerinde yüz felci gelişmesi kötü huylu olduğunu gösterir Teşhiste ilk elden kitleden alınan hücresel incelemesi anlamına gelen ince iğne aspirasyon sitolojisi tehlikesiz ve erken teşhis sağlar Teşhiste kullanılan yöntemler sintigrafi, ultrasonografi, tomografi ve MR uygulamalarıdır Yapılan incelemeler göstermiştir fakat prognozu fena etkileyen faktörler tümörün histopatolojik yapısı, boyun lenf tutulumu varlığı, ağrı, yüz felci, cilt tutulumu, ileri evre oluş, mesken, ışın tedavisi ve kemoterapi duyarlığı, uzakta metastaz durumu, nüks sıklığı olarak sıralanabilir Asiner hücreli karsinom, düşük grade’li mukoepidermoid karsinom yavaş davranışlı kanserler olarak sayılırken; adenoid kistik karsinom, yüksek grade mukoepidermoid karsinom, adenokarsinom ve yassı hücre karsinom ise seri davranışlı kanserler olarak kabul edilirler Evreleri nelerdir? Baş boyun bölgesi kanserlerinin evrelemesi büyük ölçüde ortaktır (ağız boşluğu kanserlerindeki gibi) Nasıl teşhis konulur? Tanı büyük ölçüde kitleden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi ile konur Nasıl çare edilir? Boyun lenf nodu tutulumu boyun diseksiyonu gerektirir Çıkarılması zorlama geniş tümörlerde, yüksek yükselme hızı olanlarda, cerrahi sonrası cerrahi sınırlar pak olsa da ışın tedavisi uygulanır Düşük çoğalma süratli tümörlerde ise ancak cerrahi sınırlar belirsiz ya da yetkisiz ise yapılabilir Tükürük bezi tümörlerinde uzaktan organ metastazı durumu kemoterapinin tedavi protokolüne girmesini sağlamıştır Epidermoid ve adenokarsinom sözde tümörlerde ayrı kemoterapi protokolleri uygulanmaktadır Ot Gibi Yaşama büyüklüğü ve yerleşimine göre cerrahi tedavi planlanır Tümör histopatolojisi ve asap ilişkisine göre parotis tümörlerinde cerrahi sırasında fasiyal sinirin kesilmesi gerekebilir Bu durumda cerrahi sonunda yeniden yenileme planlanır Oysa belirli bir oranda yüz felci sekelinin oluşabilmesi mümkündür  
 
Üst Alt