Son Konu

Necmettin Erbakan

Stillwater

Yeni Üye
Katılım
30 Mar 2022
Mesajlar
9,225
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
45
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Makina profesör mühendisi, siyaset ve devlet adamı, Milli Nizam Partisi (MNP), Milli Selamet Partisi (MSP), Refah Partisi (RP), Fazilet Partisi (FP) ve Saadet Partisi (SP) kurucusu; eski Başbakan, Milli Görüş hareketinin öncüsü (D. 1926, Sinop – Ö. 27 Şubat 2011). Babası aslen Adana’nın Kozan ailesinden Hâkim Mehmet Sabri bey, annesi Kamer hanımdır.
Kayseri'de başladığı ilköğrenimini babasının memurluğu nedeniyle göç ettiği Trabzon'da bitirdi. İkinci sınıfında başladığı İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesini bitirdikten (1948) sonra aynı yerde asistan oldu. 1951'de üniversite tarafından gönderildiği Almanya'da Reinisch Westfalische Technische Hochschule Aachen: RWTH Aachen (Aachen Teknik Üniversitesi)'da doktorasını yaptı. DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile birlikte çalışmalarda bulundu ve Alman Üniversiteleri'nde doktorasını tamamladı (1951-54).
Türkiye’ye döndükten sonra 1956-63 yılları arasında Gümüş Motor firmasını kurdu ve ilk yerli motor üretimini gerçekleştirdi. 1966’da TOBB Sanayi Dairesi Başkanlığına, 1967’de Genel Sekreterliği görevine getirildi. Aynı yıl Nermin Hanımla (1943-2005) evlendi.
AP’den Cumhuriyet senatosu seçimlerine aday olmak için başvurduysa da adaylığı Demirel tarafından önlendi. 1969 yılında TOBB Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilmesi de aynı inatlaşma doğrultusunda geçersiz sayıldı. Bu gelişmelerden sonra Konya’dan bağımsız milletvekili adayı oldu ve seçilerek TBMM’ye girdi.
26 Ocak 1970’te arkadaşlarıyla birlikte Millî Nizam Partisini kurdu. Dindar ve muhafazakâr çevreler tarafından coşkuyla karşılanan partinin, din ve maneviyat konularında gösterdiği hassasiyet, MNP’nin Konya’da düzenlediği ünlü “Kudüs Mitingi” ve benzeri eylemlerle sergilediği İslami kimlik ve siyonizme karşı duruş, kısa zamanda şimşekleri üzerine çekti. Harekete geçen Anayasa Mahkemesi, laikliğe aykırı faaliyetleri olduğu gerekçesiyle 21 Mayıs 1971’de MNP’yi kapattı.
Prof. Erbakan pes etmedi, kapatılan bu partinin yerine, 11 Ekim 1972'de MNP kadrosuyla Milli Selamet Partisi'ni kurdu. SP, Süleyman Arif Emre genel başkanlığında katıldığı 14 Ekim 1973 genel seçimlerinde % 11,8 oy alarak TBMM’de 48 sandalye elde etti. Erbakan, 20 Ekim 1973 tarihli Genel İdare Kurulu kararıyla MSP genel başkanlığına getirildi. Bir yıl sonra, o günlerde Bülent Ecevit’in seçimlerde kullandığı “Akgünlere” sloganı nedeniyle “Selamün Akgün” ve “Üstü MSP – Altı CHP” esprileri arasında CHP-MSP koalisyon hükümeti kuruldu ve Erbakan bu hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı (26 Ocak 1974 - 17 Kasım 1974). Partisinin CHP ile koalisyon ortağı olduğu hükümet döneminde (1974) Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtını düzenledi ve ada fiilen ikiye bölündü, ardından KKTC kuruldu. İç politikadaki görüş ayrılıkları CHP ile MSP’nin arasını açtı ve koalisyon ilk seçimde tek başına iktidar beklentisi içindeki Ecevit’in istifasıyla dağıldı.
Genel Başkanı olduğu MSP, 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde % 8,57 oy alarak 24 milletvekili çıkardı ve Erbakan bu kez, Süleyman Demirel’in Başbakanı olduğu 1. Milliyetçi Cephe (31 Mart 1975 - 21 Haziran 1977) ve 2. Milliyetçi Cephe (21 Temmuz 1977 - 5 Ocak 1978) koalisyon hükümetlerinde iktidar ortağı oldu. Bu koalisyonlardan sonra Demirel’in 6. koalisyon hükümetini dışardan destekledi.
Erbakan’ın Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı bu hükümetlerden kısa bir süre ordu 12 Eylül 1980’de iktidara el koydu. 12 Eylül döneminde gözaltına alınanlar arasında yer alan Erbakan’ın partisi MSP de kapatılan partiler arasındaydı. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak ' suçlamasıyla tutuklandı, İzmir Uzunada'da tutuldu. 24 Temmuz 198l'de serbest bırakıldı ve beraat etti.
1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. Bu yasak 1987'de halk oylamasıyla tekrar siyasete dönene kadar sürdü. 19 Temmuz 1983’te kurduğu ve genel başkanlığını üstlendiği Refah Partisi (RP), 29 Kasım 1987 genel seçimlerinde % 7,16 oyla yurt çapındaki % 10 barajını aşamayarak parlamento dışı kaldı. Bu seçimdeki başarısızlıktan etkilenen Erbakan Hoca, kimilerince bu sonuçtan ders çıkartarak, kimilerine göre derin baskılar sonucu olarak, bir sonraki seçime MHP ile ittifak yaparak girdi. 20 Ekim 1991 genel seçimlerinde MHP ittifakıyla % 16, 88 oy aldı ve toplamda ittifak 62 milletvekili çıkarmış oldu. MHP bu şekilde Meclise girmiş oldu.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi lider olarak en büyük başarısını 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde kazandı. Genel başkanı olduğu RP, % 21,38 oyla 158 milletvekili çıkararak birinci parti oldu. Böylece taraftarlarının uzun yıllar süren “Erbakan Başbakan!” özlemini gerçekleştirdi. 28 Haziran 1996'da Prof. Dr. Tansu Çiller liderliğindeki DYP ile koalisyon yaparak, RP-DYP hükümetini (Refah-Yol) kurdu. Böylece 54. hükümetin başbakanı oldu.
Bu dönemde, Türkiye tarihinin ilk denk bütçesi yapıldı. İlk 8 ay planlanan şekilde uygulandı. Bu dönemde, D-8 adlı büyük bir organizasyonun liderliği gerçekleştirildi. Hazinenin, iç piyasaya borçlanma ihtiyacını ortadan kaldıran "Havuz Sistemi" uygulamasını başlattı. Memura her ay, enflasyon + büyüme oranında zammı otomatik olarak verme anlamına gelen eşel mobil sistemini uygulamaya başladı. Memur, emekli ve işçiye % 110 ile % 200 oranlarında üst üste zamlar gerçekleştirildi. Ancak, Erbakan’ın bu başarısı, Cumhuriyet tarihi boyunca İslamcı bir liderin ilk kez Başbakanlık koltuğuna oturması anlamına geldiğinden, hükümetin kurulmasından kısa bir süre onu iktidardan indirmek için çeşitli çalışmalar ve kampanyalar başlatıldı ve 28 Şubat 1997 muhtırasıyla Başbakanlıktan istifa etmek zorunda bırakıldı. Bir yıl sonra da sudan bahanelerle, lideri olduğu Refah Partisi kapatılarak kendisine siyasi yasak getirildi. 21 Mayıs 1997 tarihinde "bir ilk" gerçekleşti ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, ilk kez iktidardaki bir parti hakkında, RP hakkında kapatma davası açtı. Kapatma davası yaklaşık 8 ay sürdü ve Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998'de RP'nin kapatılmasına; Erbakan ve arkadaşlarından bazılarının beş yıl siyasetten yasaklı kalmasına karar verdi. 2000 yılında, 1994’te Bingöl’de yaptığı bir konuşması nedeniyle hakkında bir yıl hapis cezası verilip, kendisine yeniden beş yıl siyaset yasağı getirildi.
Hayatı boyunca pes etmek nedir bilmeyen Necmettin Erbakan, kısa bir süre sonra Fazilet Partisini kurdurdu ve ardından partisinin başına geçti. Fakat artık iniş dönemi başlamıştı. Kurduğu her parti bir süre sonra kapatılan Erbakan’ın liderlik çizgisindeki Fazilet Partisi 17 Aralık 1997'de kuruldu ve 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde % 15,41 oyla 111 milletvekili çıkardıysa da bir süre sonra kendisine sadık olanların toplandığı “Gelenekçiler” ve Recep Tayip Erdoğan liderliğini benimsemiş olanların toplandığı “Yenilikçiler” diye ikiye bölündü. “Yenilikçiler” bir süre sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’yi kurdular. Erdoğan liderliğindeki AK Parti 3 Kasım 2002’de 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi.
2000 yılının sonlarına doğru çıkarılan kanunla cezası ertelendi, ancak YSK’nin olumsuz karar vermesi üzerine 3 Kasım 2002 seçimlerine katılamadı. Kapatılan partisi (FP) yerine arkadaşları tarafından kurulan Saadet Partisi bu seçimde % 2.49, bir sonraki seçimde % 2,34 oy alarak parlamentoya giremedi.
Hakkında açılan son davalardan aldığı cezayı, yaşının ilerlemiş olması nedeniyle, evinde çekmesine karar verilen, siyasi tarihimizin en renkli ve önemli simalarından Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011 Pazar günü Ankara’da vefat etti. 1 Mart 2011 Salı günü İstanbul Fatih Camiinde kılınan öğle vakti büyük bir kalabalık tarafından kılınan cenaze namazının ardından, Topkapı Merkez Efendi Mezarlığında, eşi Nermin Erbakan’ın mezarı yanında toprağa verildi. Cenazesine büyük kalabalığın katılması yanı sıra, bir zamanlar onu siyasetten dışlamaya çalışmış askeri ve bürokrat çevrelerin çelenkler ve üst düzey temsilciler göndermesi dikkat çekmiştir.
Yurt içinde ve yurtdışında Milli Görüş hareketinin lideri olarak tanınan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, hayatı boyunca eğitimde, kültürde, ekonomide milli bir silkiniş ve şahlanış özlemini duymuş; siyasi çalışmaları ve siyasal konuşmaları yanı sıra ilim adamlığıyla ve ilmî konularda verdiği konferanslarla da tanınmıştır. Siyasete kazandırdığı espritüel üsluptaki incelik, kişiliğinde sergilediği zarafet ve kibarlık, dostları kadar düşmanları tarafından bile takdir edilmiştir.
Geçmişte Erbakan'a yönelik zaman zaman sert manşetler atmış olan Milliyet gazetesi, 1 Mart 2011 günü, Prof. Dr. Necmettin Erbakan son yolculuğuna uğurlanırken, şu ilginç yazıyı okurlarıyla paylaşmıştı:

"ERBAKAN’IN ARDINDAN...

Necmettin Erbakan’ı ebedi yolculuğuna uğurluyoruz.
Türkiye’nin siyaset serüvenine kırk yılı aşkın süre damgasını vuran bu tarihi şahsiyet için Tanrı’dan rahmet, ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
Erbakan, 1969 yılında Konya’dan bağımsız milletvekili seçildiği günden bu yana hep “hoca” diye anıldı ama ona böyle hitap edenlerin sebepleri başka başkaydı.
Bir kesim “hoca” sözünde Cumhuriyet Türkiyesi’ne kasteden antilaik bir cereyanın temsilcisine dönük eleştirisini gizledi, bir kesim de aynı sıfatı “bilge” anlamında kullanarak, siyasal İslam ideolojisine koruma sağladığını düşündü.

İNANÇLA VE İNATLA...

Şu gerçeği kimse inkâr edemez:
Necmettin Erbakan’ı ülkenin siyasi elitleri ciddiye almamak suretiyle önemsizleştirmeye uğraştılar ama başarılı olamadılar.
Milli Nizam Partisi ile başladığı siyasi mücadelede kurucusu olduğu dört partiyi kaybettiği halde yılmadı.
İnanç ve inatla sürdürdüğü siyasal savaşı bir başarı hikâyesidir.
Cumhuriyetin birinci kuşağı idi.
Bitirdiği ilkokul bile Gazipaşa adını taşıyordu.
İstanbul Erkek Lisesi’ni ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ni başarı ile bitiren bir Cumhuriyet çocuğu idi.
Bu birikimini parlak bir akademik kariyerle geliştirmesi, başka birinde sorun olabilirdi. Ama kıvrak zekâsı ve hitabet yeteneği sayesinde siyasi önderliğine talip olduğu kitleyle arasındaki doku uyuşmazlığını ortadan kaldırdı. Onların “iftiharı” oldu.
Kapatılan her partisinin yerine kurduğu yeni partiler Türkiye’de siyasi İslam’ın yükselişine hizmet etti.
Gelinen noktadaki başarı veya başarısızlık nasıl paylaştırılmalı?
Sistemin Milli Görüş partilerini mağdur etmesine yönelik tepkiler elbette etkili olmuştur ama aslan payı kuşkusuz hukuka ve demokrasiye güven duygusundan beslenen sabır ve inancı ile Erbakan’a aittir.

KİMİ SEVDİ KİMİ KORKTU

Dört partisi kapatılmış ama her defasında yenisini kurarak yerden kalkmayı, yürümeyi, oyunu büyütmeyi başarmıştır.
Hukuktan ve demokratik olanakları kullanarak yolunu açmaktan vazgeçmemiştir.
Lider kime denir?
Bu sorunun bir cevabı da şudur:
Kendisini takip edenlere doğru şeyler yaptıran ve onları başarıya götüren şahsiyet!
Erbakan uzun bir süre tek başına sürüklediği siyasal İslamcı hayalleri ile toplumun bir kesiminin sevgilisi olmuş, bir kesimini korkutmuş bir siyasi kişilik olarak tarih galerisinde yerini almış bulunuyor.
Ama yukarıdaki tarifte sözü edilen “doğru şeyler” salt başarı ise kendisini yıllarca izledikten sonra ayrılan öğrencileri, benzersiz bir siyasi başarıyı elde etmişlerdir.
Şimdi mesele, başarının kalitesini yükseltmektir.” ( )

KİTAPLARI:

İslâm ve İlim, İslâmda Kadın, Sanayi Davamız, Millî Görüş, Erbakan Açıklıyor (1991), Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar (1991), Körfez Krizi, Emperyalizm ve Petrol (1991), Türkiye’nin Temel Meseleleri (1992).

KAYNAKÇA (Başlıcaları): Abdullah Lelik / Millî Görüş Temel Görüş (der. 1974), Abdullah Lelik / Erbakan mı Ecevit mi? (1975), Mustafa Özdamar / Yaşı ve Başıyla Mim Sin Harekâtı (1977), Yurt Ansiklopedisi (c. VIII, 1982-1983), Ali Yaşar Sarıbay / Türkiye’de Modernleşme Din ve Parti Politikası - MSP Örnek Olayı (1985), Sadık Albayrak / MSP Davası ve 12 Eylül (1990), Soner Yalçın / Hangi Erbakan (1994), Hakan Akpınar / 28 Şubat Postmodern Darbenin Öyküsü (2001), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2206, 2007) - Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Mehmet Şevket Eygi / Merhum Necmeddin Bey (Milli Gazete, 1 Mart 2011).
 
Üst Alt