2019 Safsatası ve Nibiru Gerçeği
gerçek dışı Nibiru gezegeni
2019 hikayesi nerden doğmuştur?
Hikaye eski Mezopotamya uygarlıklarından Sümerliler hakkında fiction tarzı hikayeleri ile meşhur Zecharia Sicthin adında bir şahsın 1976 senesinde yayınlanan Onikinci Gezegenisimli kitabıyla başlar Bu kitapta kendisi bir takım Sümer belgelerinde Güneş civarda dönen ve bu her bir dönüşü 3600 senede tamamlayan, Nibiru diye adlandırılmış bir gezegenden bahsedildiğini öne sürmektedir Sümer mitlerinde ayrıca Anunnaki adında dünya dışı bir uygarlıktan gelen uzaylı varlıkların da Dünya'mızı ziyaret ettiklerinden de bahsedilmektedir
Ardından Nancy Lieder isimli kendisini psişik duyuru etmiş olan bir muhterem, yine kendisine ait olan Zetatalk isimli web sitesinde, Zeta Reticuli yıldızı etrafında döndüğünü varsaydığı diğer bir hayali gezegenden olduklarını söylediği ufo varlıkların kendisiyle irtibata geçtiklerini ve Dünya' nın Nibiru gezegeninden gelecek büyük bir risk aşağı olduğunu ilettiklerini iddaa eder İddaa edilen tehlikenin dayanağı ise, gerçek dışı Nibiru gezegeninin yörüngesinin Dünya'nın yörüngesi ile çakıştığı ve 2003 senesinin Mayıs ayında Dünya' ya çarpacağı idir
2003 Mayıs ayı gelip te hiçbir şey olmadığı görüldüğünde ise, bu tarih bir anda 2019 yılına ötelenmiş, ve kıyametin yeni ve belli tarihi olarak ta 2019 yılının kış gün dönümüne eşit düşen ve Maya takviminin sonu olduğu iddaa edilen gün, 21 Aralık 2019 tarihi belirlenmiştir
Nibiru doğrusu Babil astrolojisinde rastlanan ve Tanrı Marduk ile ilişkilendirilen bir isimdi Babilliler' in yaradılışla ilgili şiirinde (Enuma Elish) adı geçen ve çokta manâlı olmayan bir karakterdir Bu belgenin kaydı ise Kral Assyria zamanına (MÖ 668 627) denk gelmektedir Sümerliler ise MÖ 23 ila 17 yüzyıllar aralarında hüküm sürmüş olan, Babilliler' den fazla daha eski bir medenilik idi Nibiru' nun gerçekten Sümerliler kadar yer alan bir gezegen ismi olduğu ise Zecharia Sitchin dıştan Sümer yazıtları ile ilgilenen hiçbir bilim adamı göre kabul görmemektedir Kaldı oysa, Sümerliler' in astronomi ile ilgili bulunmuş kayıtları da epeyce azdır İddaa edildiği gibi, ne Uranüs' ün, ne de Neptün ve Pluto' nun varlığını varsayım edebilmişlikleri de yoktur Ve hatta, gezegenlerin Güneş etrafında döndüklerini bile düşünmemişlerdir Sonuçta, Sümerliler ve Nibiru ilişkilendirmesi yalnızca ve yalnızca Zecharia Sitchin isimli hayalperest göre ortaya atılmış bilimsel desteği olmayan ve ilgili çevrelerce de ciddiye alınmayan bir uydurmadan ibarettir
Diğer bir iddaa ise Nasa' nın 1983 senesinde Nibiru' nun varlığını keşefettiği idir Ilk ilk olarak bunu PlanetX (X Gezegeni) olarak adlandırdığı, sonradan ise Xena ya da Eris ismini taktığıdır
NASA 1983 senesinde Kızılötesi Asronomy Uydusu (IRAS) ile 10 ay süren bir gözlem yapmış ve birçok kızılötesi kaynak belirlemiştir Ama ne yazık fakat, bunlardan hiçbiri Nibiru, X Gezegeni veya Güneş sisteminin uzaktan bölgesindeki bir gezegen değildir Bu gözlem boyunca 350000 kadar kızılötesi kaynak kataloglanmış, ve haliyle de tanımlanmaları muhakkak bir süreç almıştır Başlatılmış olan bu kızılötesi gözlem günümüzde de daha gelişmiş cihazlar ile sürdürülmektedir 10 gezegen hakkındaki rivayet, 1984 senesinde yayımlanan NASA' nın IRAS Gözleminde Tanımlanamayan Kaynaklarisimli bir bilimsel makaleye dayandırılmaktadır Bu makalede yapılmış olan gözlem sonucundaki kaynakların bazılarının NASA kadar tanımlanamadığından bahsedilmektedir Fakat bu tanımlanamayan kaynakların vakit içersinde çok uzaktaki galaksiler olduğu ortaya çıkmış ve 1987 senesinde bir makale ile duyurulmuştur Lakin ne yazık ancak bilimsel bir makaleyi çıkış noktası kabul ederek fitili ateşleyip dedikoduyu yaratanlar, ardından ortaya çıkarılan bilimsel gerçeklere karşısında çıkarları gereği üç maymunu oynamayı seçmişlerdir
Ve hatta o fazla ukala soruşturmacı zihniyetleri X gezegeni veya Eris gezegeni hakkında NASA' nın bu gezegenin sahip olduğu yörüngeyi gizlemekte olup açıklamadığına dair iddaalarla işi hala bir ucundan hayallerindeki Nibiru gezegeninin varlığına bağlamaya çalışmışlardır
Birincisi X Gezegeni gibi bir kavram,içinde anlamı çelişkili iki sözcük yer alan ifadedir ve gerçek bir projede kullanılamaz Bu kavram geçen yüzyıl astronomları göre olasılık dahilinde olan veya varlığı muhakkak olmayıp varsayım edilen objeler hakkında kullanılmaya başlanmış olan bir ifadedir Ve objenin varlığı kesinleştikten daha sonra da hakiki söz konusu objeye reel bir isim atanarak, bir sonraki kesin tanımlanamamış objeyi adlandırmak üzere rafa kaldırılan bir ön tanımdır Aynı hikaye Pluto ve Eris için de geçerlidir Her iki obje de bütünüyle tanımlanana dek X Gezegeni olarak tanımlanmışlar, ne zamanki varlıkları net olarak açıklandığı andan itibaren isimlendirilmişlerdir
Eris gezegeni, son zamanlarda Güneş sisteminin uzaktan noktalarında keşfedilen birkaç cüce gezegenden biridir herkes kendi olağan yörüngelerinde bulunmakta olup, hiçbirinin Dünya' nın yakınına gelme olasılıkları dahi bulunmamaktadır Eris bizim Ay' ımızdan zeka ufak olup, yörüngesinin Dünya' ya en yakın noktasının uzaklığı 6500000000 (65 Milyar) kilometredir Dünya' nın Güneş' e olan uzaklığının 150 milyon km olduğu düşünülürse, 43 kat pozitif uzağımızdadır Eris gezegeni hakkında hiçbir bilgi saklanmamasına karşın, nedense bu gezegen bir Internet efsanesi şeklinde Nibiru'laştırılmaya çalışılmaktadır
Bir öteki iddaa ise Güney Kutbu Teleskobu' nun (SPT) NASA kadar Nibiru gezegenini gözlemlemek nedeniyle kurulduğudur Bu iddaa sahiplerine tarafından, Güney kutbuna teleskop kurmanın diğer hangi bir amacı olabilir ama?
Güney kutbunda bir teleskop kurulmuş olduğu doğrudur Fakat bu teleskop ne NASA kadar kurulmuştur, ne de Nibiru' yu gözlemlemek nedeniyle Bu proje Milli Bilim Vakfı kadar desteklemiş olup, yerleşmiş olan da bir radyo teleskoptur, optik bir aygıt değildir, hiçbir görsel bilgi toplayıp, fotoğraflama yapamaz Antarktika kısa dalga boylarında ve kızılötesi astronomik gözlem yapmak için çok iyi bir konumdur Ve hem gecegündüz döngüsü fazla eksik hissedildiği için de kesintisiz gözleme fazla müsaittir Hem da, geometrik olarak sadece Güney Kutbu' ndan gözlemlenebilecek ve bu yüzden özellikle o noktada gözlem yapılmasını gerektirecek bir cismin var olması da mümkün değildir
Gelelim Internet' te dolaşan dağıtılmış Nibiru resim ve videoları Bunların çoğunluğu lens flare efekti kullanılarak çekilmiş olan sahte Güneş imajlarıdır Zaten bu yüzdendir oysa, son zamanlarda da Nibiru gezegeninin Güneş' in arkasında gizlenmiş olduğu iddaaları ortaya atılmaktadır Bilhassa videolarda bu öyle barizdir ki, her kamera hareket ettiğinde bu sahte yansıma imaj olması gerekenin tam tersi yönünde dans etmektedir Bu usul birçok UZAYLI çekimlerinde de kullanılan bir yöntemdir
alıntı *
gerçek dışı Nibiru gezegeni
2019 hikayesi nerden doğmuştur?
Hikaye eski Mezopotamya uygarlıklarından Sümerliler hakkında fiction tarzı hikayeleri ile meşhur Zecharia Sicthin adında bir şahsın 1976 senesinde yayınlanan Onikinci Gezegenisimli kitabıyla başlar Bu kitapta kendisi bir takım Sümer belgelerinde Güneş civarda dönen ve bu her bir dönüşü 3600 senede tamamlayan, Nibiru diye adlandırılmış bir gezegenden bahsedildiğini öne sürmektedir Sümer mitlerinde ayrıca Anunnaki adında dünya dışı bir uygarlıktan gelen uzaylı varlıkların da Dünya'mızı ziyaret ettiklerinden de bahsedilmektedir
Ardından Nancy Lieder isimli kendisini psişik duyuru etmiş olan bir muhterem, yine kendisine ait olan Zetatalk isimli web sitesinde, Zeta Reticuli yıldızı etrafında döndüğünü varsaydığı diğer bir hayali gezegenden olduklarını söylediği ufo varlıkların kendisiyle irtibata geçtiklerini ve Dünya' nın Nibiru gezegeninden gelecek büyük bir risk aşağı olduğunu ilettiklerini iddaa eder İddaa edilen tehlikenin dayanağı ise, gerçek dışı Nibiru gezegeninin yörüngesinin Dünya'nın yörüngesi ile çakıştığı ve 2003 senesinin Mayıs ayında Dünya' ya çarpacağı idir
2003 Mayıs ayı gelip te hiçbir şey olmadığı görüldüğünde ise, bu tarih bir anda 2019 yılına ötelenmiş, ve kıyametin yeni ve belli tarihi olarak ta 2019 yılının kış gün dönümüne eşit düşen ve Maya takviminin sonu olduğu iddaa edilen gün, 21 Aralık 2019 tarihi belirlenmiştir
Nibiru doğrusu Babil astrolojisinde rastlanan ve Tanrı Marduk ile ilişkilendirilen bir isimdi Babilliler' in yaradılışla ilgili şiirinde (Enuma Elish) adı geçen ve çokta manâlı olmayan bir karakterdir Bu belgenin kaydı ise Kral Assyria zamanına (MÖ 668 627) denk gelmektedir Sümerliler ise MÖ 23 ila 17 yüzyıllar aralarında hüküm sürmüş olan, Babilliler' den fazla daha eski bir medenilik idi Nibiru' nun gerçekten Sümerliler kadar yer alan bir gezegen ismi olduğu ise Zecharia Sitchin dıştan Sümer yazıtları ile ilgilenen hiçbir bilim adamı göre kabul görmemektedir Kaldı oysa, Sümerliler' in astronomi ile ilgili bulunmuş kayıtları da epeyce azdır İddaa edildiği gibi, ne Uranüs' ün, ne de Neptün ve Pluto' nun varlığını varsayım edebilmişlikleri de yoktur Ve hatta, gezegenlerin Güneş etrafında döndüklerini bile düşünmemişlerdir Sonuçta, Sümerliler ve Nibiru ilişkilendirmesi yalnızca ve yalnızca Zecharia Sitchin isimli hayalperest göre ortaya atılmış bilimsel desteği olmayan ve ilgili çevrelerce de ciddiye alınmayan bir uydurmadan ibarettir
Diğer bir iddaa ise Nasa' nın 1983 senesinde Nibiru' nun varlığını keşefettiği idir Ilk ilk olarak bunu PlanetX (X Gezegeni) olarak adlandırdığı, sonradan ise Xena ya da Eris ismini taktığıdır
NASA 1983 senesinde Kızılötesi Asronomy Uydusu (IRAS) ile 10 ay süren bir gözlem yapmış ve birçok kızılötesi kaynak belirlemiştir Ama ne yazık fakat, bunlardan hiçbiri Nibiru, X Gezegeni veya Güneş sisteminin uzaktan bölgesindeki bir gezegen değildir Bu gözlem boyunca 350000 kadar kızılötesi kaynak kataloglanmış, ve haliyle de tanımlanmaları muhakkak bir süreç almıştır Başlatılmış olan bu kızılötesi gözlem günümüzde de daha gelişmiş cihazlar ile sürdürülmektedir 10 gezegen hakkındaki rivayet, 1984 senesinde yayımlanan NASA' nın IRAS Gözleminde Tanımlanamayan Kaynaklarisimli bir bilimsel makaleye dayandırılmaktadır Bu makalede yapılmış olan gözlem sonucundaki kaynakların bazılarının NASA kadar tanımlanamadığından bahsedilmektedir Fakat bu tanımlanamayan kaynakların vakit içersinde çok uzaktaki galaksiler olduğu ortaya çıkmış ve 1987 senesinde bir makale ile duyurulmuştur Lakin ne yazık ancak bilimsel bir makaleyi çıkış noktası kabul ederek fitili ateşleyip dedikoduyu yaratanlar, ardından ortaya çıkarılan bilimsel gerçeklere karşısında çıkarları gereği üç maymunu oynamayı seçmişlerdir
Ve hatta o fazla ukala soruşturmacı zihniyetleri X gezegeni veya Eris gezegeni hakkında NASA' nın bu gezegenin sahip olduğu yörüngeyi gizlemekte olup açıklamadığına dair iddaalarla işi hala bir ucundan hayallerindeki Nibiru gezegeninin varlığına bağlamaya çalışmışlardır
Birincisi X Gezegeni gibi bir kavram,içinde anlamı çelişkili iki sözcük yer alan ifadedir ve gerçek bir projede kullanılamaz Bu kavram geçen yüzyıl astronomları göre olasılık dahilinde olan veya varlığı muhakkak olmayıp varsayım edilen objeler hakkında kullanılmaya başlanmış olan bir ifadedir Ve objenin varlığı kesinleştikten daha sonra da hakiki söz konusu objeye reel bir isim atanarak, bir sonraki kesin tanımlanamamış objeyi adlandırmak üzere rafa kaldırılan bir ön tanımdır Aynı hikaye Pluto ve Eris için de geçerlidir Her iki obje de bütünüyle tanımlanana dek X Gezegeni olarak tanımlanmışlar, ne zamanki varlıkları net olarak açıklandığı andan itibaren isimlendirilmişlerdir
Eris gezegeni, son zamanlarda Güneş sisteminin uzaktan noktalarında keşfedilen birkaç cüce gezegenden biridir herkes kendi olağan yörüngelerinde bulunmakta olup, hiçbirinin Dünya' nın yakınına gelme olasılıkları dahi bulunmamaktadır Eris bizim Ay' ımızdan zeka ufak olup, yörüngesinin Dünya' ya en yakın noktasının uzaklığı 6500000000 (65 Milyar) kilometredir Dünya' nın Güneş' e olan uzaklığının 150 milyon km olduğu düşünülürse, 43 kat pozitif uzağımızdadır Eris gezegeni hakkında hiçbir bilgi saklanmamasına karşın, nedense bu gezegen bir Internet efsanesi şeklinde Nibiru'laştırılmaya çalışılmaktadır
Bir öteki iddaa ise Güney Kutbu Teleskobu' nun (SPT) NASA kadar Nibiru gezegenini gözlemlemek nedeniyle kurulduğudur Bu iddaa sahiplerine tarafından, Güney kutbuna teleskop kurmanın diğer hangi bir amacı olabilir ama?
Güney kutbunda bir teleskop kurulmuş olduğu doğrudur Fakat bu teleskop ne NASA kadar kurulmuştur, ne de Nibiru' yu gözlemlemek nedeniyle Bu proje Milli Bilim Vakfı kadar desteklemiş olup, yerleşmiş olan da bir radyo teleskoptur, optik bir aygıt değildir, hiçbir görsel bilgi toplayıp, fotoğraflama yapamaz Antarktika kısa dalga boylarında ve kızılötesi astronomik gözlem yapmak için çok iyi bir konumdur Ve hem gecegündüz döngüsü fazla eksik hissedildiği için de kesintisiz gözleme fazla müsaittir Hem da, geometrik olarak sadece Güney Kutbu' ndan gözlemlenebilecek ve bu yüzden özellikle o noktada gözlem yapılmasını gerektirecek bir cismin var olması da mümkün değildir
Gelelim Internet' te dolaşan dağıtılmış Nibiru resim ve videoları Bunların çoğunluğu lens flare efekti kullanılarak çekilmiş olan sahte Güneş imajlarıdır Zaten bu yüzdendir oysa, son zamanlarda da Nibiru gezegeninin Güneş' in arkasında gizlenmiş olduğu iddaaları ortaya atılmaktadır Bilhassa videolarda bu öyle barizdir ki, her kamera hareket ettiğinde bu sahte yansıma imaj olması gerekenin tam tersi yönünde dans etmektedir Bu usul birçok UZAYLI çekimlerinde de kullanılan bir yöntemdir
alıntı *