Son Konu

Türkiyenin Doğal Bitki Örtüsü Hakkında Bilgi (Türkiye'nin Florası)

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Türkiyenin Florası (Doğal Tümör) , Türkiye Florası

Türkiye başlıca çizgileri ile iklim özelliklerine kopamamak üzere çevresine nazaran fazla öbür bir doğal bitki örtüsüne sahiptir Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörününde etkisiyle ülkemiz doğal ur ayrı coğrafi bölgelerimizde bambaşka özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini peşine düşüp takip ettiği zaman içinde olmuştur Fakat yeryüzünün en eski yerleşim alanlarından biri olan Anadolu yarımadasında doğal bitki örtüsü özellikle ormanlar yakacak, kereste, tarım alanı açma, çayır olarak kullanılma gibi nedenler ile yüzyıllar içinde imha edilmiş ve de yer yer ortadan kaldırılmıştır Buna tarafından kuzey kıyılarımız her tarafında her mevsimi yağışlı Karadeniz ikliminin etkisi aşağıda yer alan yerlerde nemcil, gür bir doğal bitki örtüsüyle karşılaşılır Ayrıca İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hain alanlarında ayrı iklim, toprak ve reliyef koşulları aşağıda çoğunlukla step formasyonu dikkati çekerken yüksek kesimlerde orman sınırının üstünde kalan sahalarda bu defa Alpin çayırlar görülür İşte tüm bunlardan sonra ülkemizdeki doğal bitki örtüsünü orman formasyonu, maki, garik formasyonu, step formasyonu, Alpin çayırlar, tuzcul kıyı bitkileri elde etmek üzere beş grupta inceleyebiliriz

Orman Alanları
Ağaç topluluklarının geniş sahalar halinde yayıldığı alanlar orman formasyonunu meydana getirir Ağaç toplulukları öteki bir değişle ormanlarımız Kuzey Anadolu dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında deniz seviyesinden 1200 m dek olan kesimde yapraklı ağaçlardan (kayın, gürgen, ıhlamur, akçaağaç, meşe, kestane, kızılağaç, karaağaç) meydana gelmiş ıslak ormanlar yanına ülkemizin öteki bölgelerinde dikkati çeken kuru ormanlar olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar Keza ülkemizdeki ormanlarımızı koru, bozuk koru, baltalık, bozuk baltalık almak üzere de ayırabiliriz

Ülkemiz ağaçlık alanları 20 milyon hektar kadardır Bu değerinde tüm ülke yüzölçümünün %26'sıdır Orman alanlarımızın %21'i iyi koru ormanı, %27'si bozuk koru, %15'i baltalık, %37'si bozuk baltalık fundalık karışımıdır Ülkemizdeki ağaçlık alanları coğrafi bölgelerimize göre Karadeniz Bölgesi ormanları, Batı Anadolu Marmara ve Ege Bölgesiormanları, Akdeniz Bölgesi ormanları, İç ve Doğu Anadolu ormanları elde etmek üzere dört grup halinde toplayabiliriz

Karadeniz Bölgesi Ormanları
Bol yağış bölge bu bölgemiz kıyılarında orman alanları özellikle deniz seviyesinden başlayıp 2000 m yüksekliklere kadar olan alanlarda Doğuda Batı kesimden daha gür bir şekilde olmak üzere yer yer daralan yer yerde genişleyen bir şerit halinde altında seviyelerde bazı maki elemanlarını da (Sandal, Kocayemiş, Menengiç, Akçakesme) içine alacak şekilde devam eder Sonradan ise Kuzey yamaçları baştan başa 200 m başlıyan kayın, kestane, ıhlamur, gürgen, meşe odunu, akçaağaç, kızılağaç gibi yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ve 1200 m ye kadar aralıksız bir kuşak ile karşılaşılır Burası aynı zamanda yapraklı koru ormanları olarak tanıdık sahadır Karadeniz Bölgesi'ndeki orman alanları 1200 m den sonra Batı, Orta ve Doğu kesimde değişik bir bakış verir Buna kadar Batı ve Orta kesimde kıyıda karaçam ve göknarlar yoğunlukta olurken doğuda göknar, sarıçam ve ladinler aşırılık kazanır Karadeniz dağlarının Güney yamaçlarında ve ikinci sıralar üzerinde aşağı seviyelerde kuru ormanlar hakimdir Burada aşağı seviyelerde dağıtılmış ana kapı türleri yoğunlukta olurken üst seviyelerde 600800 m'den 1000 m'ye kadar olan kesimlerde yapraklarını dökenler (kayın, gürgen, kızılağaç, kırağaç, ıhlamur) üstteki seviyelerde ise sarıçam, karaçam, ardıç ve göknarlar yer alır Kuzey Anadolu dağlarında orman üst sınırı 2000 m civarındadır Bu yükseltiden daha sonra ağaçlar ortadan kalkar Sahada Alpin çayırlar başlar Türkiye genelinde Karadeniz ormanları %32 bir değer gösterir oysa bu da tüm orman alanlarımızın üçte biridir


Batı Anadolu Marmara ve Ege BölgesiOrmanları
Bu sahadaki ormanlık alanlar Marmara Bölgesinin Kocaeli, Samanlı dağları, Bursa, Biga Korudağı ve Istranca yörelerinde dikkati çeker Özelliklede kuzey yamaçlarda yaygındır Bu bakımdan Uludağ, ağaççık katı, yapraklı ormanlar katı, iğne yapraklılar ve Alpin mera katı elde etmek üzere bir aşamalı yapı gösterir Batı bölgesi ağaçlık alanları ülkemiz ağaçlık sahalarının %38'ini kaplar Buradaki belli başlı türler ise meşe, kayın, kestane, gürgen, göknar, karaçam, kızılçamdır Marmara bölgesinde Uludağ'da ormanın üstteki sınırı 2100'dir, bu yükseltiden daha sonra ara sıra olan ortaya çıkan cüce ardıçlardan sonradan Alpin çayırlar başlar Bu saha dıştan Samanlı dağlarında 350400 metrelerden daha sonra, Istrancalarda, Koru dağında ve Edremit kuzeyinde Kazdağ ile çevresinde ormanlık alanlara rastlanır Bu kesimlerde kuzey yamaçlar nemli ormanları oluştururken güney yamaçlar kuru ormanlardır Kazdağ ve çevresi kayın ile karaçam ormanları yanına 1200'den sonra dikkati çeken Kazdağ Göknarı ile ünlüdür Kurakçıl orman özelliği bildiren Ege Bölgesi orman alanları ise çoğunlukla Horst sahaları üstünde yer alır Meşe Odunu ve ardıç türleri yanına kızıl çamlar buradaki türlerdir Okumuş dağları, Bozdağlar, Manisa ve Samsun dağı bu bakımdan gelişmiş kütlelerdir Bu kütleler dışında Kozak kütlesi, Beşparmak ile Madranbaba dağları fıstık çamlarının yoğunluk kazandığı dağlardır Keza güney kesimde Datça yarımadasının doğusu Marmaris, Köyceğiz çevresinde alçak kesimlerde görülen Sığla günlük ağaçlarının teşkil ettiği ormanlar relikt bir kalabalık olarak karşımıza çıkarlar Ege bölgesindeki yüksek alanlarda ormanın üst sınırı 2100 m bulur

Akdeniz Bölgesi Ormanları
Bu bölgemizdeki ormanlar Dalaman çayı vadisinin doğu kesiminden başlayıp İskenderun Körfezi'nin doğusuna değin devam eden Toros ve Amanus dağları üzerinde
yer alır Buradaki ormanlar genelde 700800 m yükseltiye değin meydana çıkan maki formasyonunun üzerinden başlar ve 2100 m'ye kadar olan yükseltide devam ederler
Alt seviyelerde kızılçam ve farklı alanlara yönlendirilmiş ana kapı türleri baskın olurken üst seviyeler 12002100 m arası sedir, göknar ve ardıçlardan oluşur Özellikle Lübnan sediri, Toros göknarı başlıca türlerdir Bu bölgemizdeki orman alanları ülkemiz ormanlarının %20'sini kaplarlar Akdeniz kıyıları baştan başa uzanan ormanlarımızın %80'ni koru ormanı olurken %20 baltalık şeklindedir

İç Bölgelerimizin Orman Alanları
İç bölgelerimiz orman alanları bakımından yoksul bölgelerimizdir İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizdeki toplam orman alanı bütün Türkiye ormanları içinde fakat %10 gibi bir değere sahiptir Bunda neden ise klimatik şartlardaki elverişsizlik ve yüzyıllar baştan başa süregelen tahriptir Bilhassa yağışlardaki yetersizlik uzun süren kurak devreler ağaçlanmayı önler İç Anadoludaki orman alanları volkanik yapı belirten yüksek dağlar (Melendiz, Erciyes, Hasandağ) ile Yozgat Sivas arasındaki Akdağ yamaçlarında meşe toplulukları ardıç ve karaçam kümeleri halinde dikkati çeker
Doğu Anadolu'da ise ormanlık alanların başat türü meşelerdir Plato ve yüksek dağlar üzerinde parçalar halinde kuru orman karakterinde bulunurlar Özellikle Güneydoğu Toroslar'da Mazı dağı, Kulp dağı ile Tunceli, Bingöl çevrelerinde yoğunluk kazanan bu ormanlar 850 m'den başlayıp 24002600 m'ye dek çıkarlar Doğu Anadolu Bölgesi'nde (Kuzeydoğuda Yalnızçam dağlarında, Sarıkamış çevresinde) ülkemizdeki orman sınırının en yüksek olduğu noktaya (2800 m) ulaşılır, burada Sarıçam korulukları dikkat çeker

Maki ve Garig Formasyonu
Genelde Akdeniz ikliminin başat olduğu yerlerde ve orman tahribinin yoğun olduğu sahalarda ince gövdeli, sert, ara sıra kenarları dikensi, tamamlanmış daimi yeşil yapraklı 34 m boyları olan çalı görünüşlü veya ağaççık şeklindeki bitki toplulukları maki formasyonu olarak adlandırılır Bu formasyonu ülkemizde en yaygın olarak Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerimizde görürüz Bu bölgelerimizde deniz seviyesinden başlayıp yer yer 600 m'ye değin olan sahalarda Maki formasyonu yoğun bir şekilde karşımıza çıkar Bu formasyonun esas türleri Kocayemiş, Filika, Funda, Mersin, Menengiç, Harnup, Pırnal Meşesi, Defne, Akçakesme, Erguvan, Zift ardıçı, Katırtırnağı, Zakkum, Laden, Tesbihtir Bu türler gerçek Akdeniz ikliminden uzaklaştıkça çeşitlilik bakımından azalmaları yanında şahsiyet bakımındanda değişikliklere (Karadeniz Bölgesinde kışın yapraklarını döken Kızılcık, Geyikdikeni, Böğürtlen, Yabani erik, Yabani elma, Üvez, vs) uğrarlar
Garik formasyonunun ise Akdeniz ikliminin egemen olduğu alanlarda ancak toprak şartlarının daha elverişsiz eğimlerin daha fazla ve yağışların daha az olduğu kesimlerde keza makilerin imha olduğu sahalarda karşımıza çıkar Bunlar son derece kurakçıl bitki topluluklarıdır Esas türleri kermez meşesi, akçakesme, kekik, adaçayı, laden, katran ardıçı ve gevendir

Step Formasyonu
Yağışların daha eksik mevsimler arasındaki sıcaklık farklarının daha pozitif olduğu alanlar ot formasyonunun geliştiği sahalardır Ot cinsi bitkilerden meydana gelen stepler, diğer bir değişle bozkırlar ülkemiz bütününde fazla geniş alanlar kaplar Bu sahaların bir kısmı doğal olurken bir kısmı da ormanların ahali göre tahribi sonucu ortaya çıkmıştır Bu bakımdan İç Anadolunun orta bölümü (Konya ve Ereğli havzaları, Tuzlu gölü çevreleri) başlıca step sahası olarak karşımıza çıkar Step formasyonunun gelişme gösterdiği bu bölümde yağışlar 250 mm altına düşer Bu sahada görülen ur kendilerini kurak şartlara son derece adapte etmişler ve keçe gibi tüylü dikenli, az yapraklı olarak karşımıza çıkarlar Gerçek step alanları dışarıda ormanların tahribi ile ortaya çıkan step sahaları ise çok daha geniş sahalar kaplar Bu bakımdan Doğu Anadolu platoları geniş ot formasyonu sahası olarak karşımıza çıkar Buralarda görülen türler başlıca yılın en yağışlı devresinde çabuk bir gelişme gösterir daha sonra ise vejetatif hayatını son derece yavaşlatır Step formasyonunda bulunan bitkilerin bir kısmı kısa yaşamlı olurken bir kısmıda yaşamını yıl her tarafında devam ettirir
Buradaki türler daha ziyade soğanlı, yumrulu, dikenli ve kokuludurlar Başlıcaları ise geven, yavşan otu, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen, kekiktir

Alpin Çayırlar
Genellikle dağların yüksek kesimlerinde orman örtüsünün üst sınırından daha sonra ortaya çıkan ot örtüsü alanı Alpin çayırlar olarak bilinir Ülkemizde Alpin çayırlar dağların 2100 m den sonraki kesimlerde görülmeye başlar İlkbahar ve yaz mevsimlerinde karların erimesi ile ortaya çıkan bu çayırlar rengarenk açan çiçekleri yanında yer yer de 1 m'yi bulan uzun boyları ile dikkat çekerler Kuzeyde bulunan Karadeniz Dağları ile Torosların yüksek seviyeleri yanında KarsArdahan yaylasının bulunduğu bölge ülkemizde Alpin çayırlarının en bariz görüldüğü sahalardır Sıcaklık derecesinin ağaç yetişmesine imkan vermediği bu alanlar genelde yılın büyük kesiminde karla örtülü olurken yaz mevsiminde bulutsuz açık atmosferi yanında kullanışlı sıcaklık koşulları ile çayırların gelişme alanıdır Bu sahalar hem ülkemizde büyükbaş hayvancılık ekonomisinin yürütüldüğü önemli sahalardır

Kıyı Bitkileri
Üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizin 8000 km'yi bulan kıyılarında yer yer görülen kumsal, plaj sahaları ve deltalar üzerinde değişik kıyı bitkileri ile karşılaşılır Uzun kumul setleri ve onların gerisindeki art kıyı setleri aralarında tuzlu bataklıklar ile delta alanlarında kumcul ve tuzcul kıyı bitkileri içinde en manâlı türler olarak dağıtılmış saz ve kamış türleri yanına Ilgın, Hayıt, Zakkum ve Ka raçalıyı sayabiliriz
Netten özel baskı *
 
Üst Alt