Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Yurdun dört bir yanında tabipler hakları için iki günlük greve başladı. Pekala tabipler ne istiyor? Talepleri neler?
Kamuda vazife yapan doktorların meselelerine ait tartışmalar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa müddet evvel yaptığı bir açıklamayla düzgünce alevlendi.
Erdoğan, kamu hastanelerinden ayrılan doktorları amaç aldığı konuşmasında şunları söyledi:
'Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlarmış. Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sıhhattir. Artık az para veriyormuş. Sordum, en az alan 8-9 bin en yüksek 25 bin civarında. Buna karşın özel dal çok daha büyük verdiği için kaçıyorlarmış. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren hekimlerimizi buralarda istihdam eder buralarda yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından dönmek isteyenleri hızla dahil eder ülkemizi istihdam ederiz.'
"Haklarımız için beyaz grevdeyiz"
Türkiye'nin dört bir yanındaki doktorlar, hem 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlamak hem de taleplerini bir defa daha lisana getirmek için meydanlara indi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Giderlerse gitsinler' kelamlarına de cevap veren doktorlar "Biz hiçbir yere gitmiyoruz" dedi.
Taksim Anıtı'na çelenk bırakmasına müsaade verilmeyen tabipler ise bu türlü haykırdı: 'Utan Erdoğan!'
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde doktorların yürüyüşü
Peki tabipler ne istiyor? Şikayetleri neler?
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Çavun, bugün Hürriyet'te kaleme aldığı yazıda tabiplerin sıkıntılarını ve taleplerini 5 ana başlıkta şöyle özetledi:
- Hekime şiddet
- Ağır iş yükü
- Uzun mesai saatleri ve nöbetler
'Ben, idarecilik yaptığım devirde konutuna giderken otomobilin içinde kırmızı ışıkta uyuyan asistan biliyorum.'
- Düşük emeklilik güvencesi
- Malpraktis davalarındaki astronomik rakamlar
'Soruyorum, hangi meslek kümesinde bu türlü bir uygulama kelam konusu?Hatayı yapan hangi meslek kümesinden olursa olsun bedelini ödemelidir lakin bu bedel tek bir meslek kümesinden ve astronomik sayılar ile olmamalıdır.'
Türk Tabipleri Birliği: "Çabalarımızın karşılığı yoksulluk sonunun bile altında maaşlarla çalıştırılmak, şiddete uğramak, makûs çalışma şartları ve gelecek korkusu olmamalı"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de 'Topluma Çağrımızdır' başlıklı bir açıklamayla talep ve beklentilerini lisana getirdi, kamuyoundan takviye istedi.
O açıklama şöyle:
'Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken; ne yazık ki yeniden emeğimiz için, sağlığımız için alanlarda olmak, G(ö)REV’de olmak düştü bizlere… Hastanelerimize sahip çıkmak için, toplum sıhhatine sahip çıkmak için, emeğimize sahip çıkmak için G(ö)REV’deyiz. Yani sizlerin, bizlerin, çocuklarımızın sıhhati için… Sağlıklı bir gelecek için…
Salgında toplum bir sefer daha gördü ki: Fedakârca çalışan tabipler, sıhhat çalışanları olmasaydı bugün çok daha fazla insanımız hastalanacak, çok daha fazla insanımız kaybedilecekti. Bizlere “Giderlerse gitsinler” diyenler salgında hastalanan, hayatını yitiren meslektaşlarımıza dahi hürmet duymayanlardır.
Bilinmelidir ki biz epey emeği ve çabayı, birileri hastaneleri özelleştirsin, zenginleri daha da güçlü etsin diye değil; topluma karşı sorumluluğumuz için gösterdik, gösteriyoruz. Fakat bu uğraşlarımızın karşılığı artık daha fazla; yoksulluk sonunun bile altında maaşlarla çalıştırılmak, şiddete uğramak, berbat eğitim, makus çalışma şartları, emeklilik ve gelecek tasası da olmamalı.
Geldiğimiz noktada sıhhat sisteminin artık tıkandığı herkes tarafından görülmektedir. Toplumun sıhhati her geçen gün daha berbata gitmekte, sıhhate ulaşım ise güçleşmektedir. Sağlık sistemi sürdürülemez durumdayken; bizler sıhhatte şiddet ve malpraktis tehdidi altında, düşük fiyatlarla ve ağır iş yüküyle çalışmak zorunda kalmaktayız. Meslek onurumuzun ve emeğimizin en bedelsiz hale getirildiği devirdeyiz.
2021 yılının ekim ayından bu yana “Emek Bizim Kelam Bizim” aksiyon süreciyle çalışma şartlarımız, ekonomik haklarımız, sıhhatte şiddet ve toplumun sıhhat hakkı için Beyaz hareketler ve G(ö)REV’lerle sıkıntılarımızı lisana getirmeye çalışıyoruz. 14-15 Mart’ta da “Emek Bizim Kelam Bizim; Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde” diyerek Büyük G(ö)REV’de olacak, bizleri duymazdan gelenlere sesimizi bir sefer daha, çok daha güçlü duyuracağız.
14 ve 15 Mart günlerinde, her G(ö)REV etkinliğimizde olduğu üzere, acil hastalar, diyaliz hastaları, acil hamileler, ağır bakım hastaları ve kanser hastalarının bakımı aksatılmayacaktır. Tıpkı vakitte COVID-19 yahut COVID-19 kuşkusuyla sıhhat kurum ve kuruluşlarına yapılacak müracaatlar geri çevrilmeyecek, poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecektir.
Biliyoruz ki toplumun sıhhati; lakin bizim sıhhatimiz ile mümkün olabilecektir. Bu yüzden 14 Mart Tıp Bayramı'nda ve 15 Mart tarihinde belirttiğimiz konular dışında sıhhat kurum ve kuruluşlarına lütfen başvurmayın. Sıhhat hakkı çabamızda bizleri yalnız bırakmayın.
“Taleplerimiz Sizin İçin, Bizim İçin, Hepimiz İçin... Sıhhat Çabasında Yan Yanayız!”